Gaziantep'te yıllardır gelişen teknolojiye ve sanayileşmeye direnerek mesleklerini icra eden elek ustaları, çekiç sesleri arasında kalan sayılı müşterilerine el emeği elek üreterek mesleklerini yaşatmaya çalışıyor. Geçmiş yıllarda özellikle köylerde yaşayan kadınların vazgeçilmez ev eşyası olarak kullandığı elekler gelişen teknolojiyle birlikte unutulmaya başlandı. Ustaların el emeği olarak ürettiği elekler genellikle köylerde buğday, arpa, nohut, fasulye, mercimek, tarhana ve bulgur gibi tahıl ürünlerini ayıklamak için kullanılıyordu. Elekçilik mesleği gelişen teknolojinin yanı sıra üreten ustaların azalması ve eleman bulunmaması nedeniyle yok olma durumuna geldi. Gaziantep'te sayılı ustalar tarafından sürdürülen elekçilik mesleğini Güneydoğu, Doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerindeki müşterileri sayesinde sürdüren 42 yaşındaki Erkan Gözübüyük, geçmişte hemen her evde bulunan eleklerin, günümüzde gelişen teknolojinin de etkisiyle unutulmaya ve evlerde kullanılmamaya başlandığını bildirdi.
Mesleğe başladığımda 10 yaşındaydım
Elekçilik mesleğine 1992 yılında başladığını belirten Gözübüyük, “Bu mesleği 1992 yılında ağabeyim bana öğretmişti. Bu vesileyle elekçilik mesleğine başladım. 32 yıldır bu mesleği yapıyorum. Mesleğe başladığımda hem okula gidiyordum hem de ustamın yanına gelip meslek öğreniyordum. Mesleğe başladığımda 10 yaşındaydım. 15 yaşında kalfa oldum. 20 yaşında ise usta oldum. Uzun yıllar ustamın yanında mesleğe devam ettim. 4-5 yıldır kendi iş yerimi açtım. Mesleği kendi iş yerimde sürdürüyorum” dedi. Tarım alanlarında kullanılan tüm elekleri yaptığını belirten Gözübüyük, “Un, buğday, mercimek, arpa, nohut, fasulye, kırmızı biber, salça, tarhana ve bu tür elekleri yapıyorum. Köylerde ve evlerde kullanılan eleklerin tüm çeşitlerini yapıyorum” şeklinde konuştu.