Nihayet Fenerbahçe kongre kararı aldı ve bazı kesimler de rahat bir nefes aldı. Uzun zamandır devam eden şike sürecinde CAS son kararı verince, gidecek bir durak bulamayan yönetim açıkladıkları gibi kongreye gitmeye karar verdiler...
Sabırım birçok farklı kesim bu duruma çok sevindi. Şimdilerde az gibi gözüken bir kesim de bu karara üzüldü. İnternette yapılan anketler incelendiğinde ortaya çıkan sonuçlar da "Yeniden başkan olmaması" oyu kahır ekseritle ağır basmaktadır. Ancak saha sonuçları seçime kadar iyi gider ve galibiyetler üst üste alınmaya başlanırsa açıkçası bu durumun zaten tepki ile hareket eden kongre üyelerini etkileyeceğini ve ibrenin her ne kadar şimdi sessiz kalsa da Aziz Yıldırım lehine döneceğini düşünüyorum...
Şike süreci başladığından bu yana Fenerbahçe'nin haklarının yeterince savunulmadığı kanaatindeyim. Çünkü Demokles'in kılıcı gibi sürekli olarak takım lehine bir şeyler yapılmak ve söylenmek istense bu durum hatırlatılmakta ve kulüp adeta şamar oğlanına döndürülmektedir. Play-of uygulamasındaki Fatih Terim kararının iptal edilmesinden başlayan ve geçen yıl adeta birçok maçta dövülen Fenerbahçe'nin hakları yeterince yönetim tarafından savunulmamıştır.
Özellikle rakip Galatasaray başkanı ve yöneticilerinin yaptığı açıklamalara cevap verilememiş olması ya da yetersiz kalınması son yıllardaki Galatasaray hakimiyetini de beraberinde getirmiştir. İşin ekonomik kaybı ise ciddi boyutlardadır. Hadi orası telafi edilir diye düşünelim ancak kaybolan imajın yerine gelmesi hayli uzun zaman alacağı kanaatindeyim. Bu süreci Galatasaray çok iyi değerlendirdi. Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin saha dışıyla ilgilenmesi rakipleri Galatasaray'a yaradı ve onlarda bu süreçte ülkemizi özellikle şampiyonlar liginde başarıyla temsil ettiler.
Aziz Yıldırım aday olmamalıdır diye düşünüyorum. Çünkü yıpranmış veya yıpratılmış ve kulübün haklarını koruyamaz hale gelmiş veya getirilmiştir. Kamuoyuna çıkıp doğru düzgün açıklama yapamamakta, rakipleri kadar federasyon üzerinde baskı kuramamaktadır. Ayrıca eskisi kadar da takıma hakim ve seyirciyle de barışık değildir. Şike sürecinde mahkeme önlerinde nöbet tutan taraftar artık;
"Aziz Yıldırım istifa!.." diye bağırmaktadır. Belki bir süre dinlense tekrar aynı taraftar;
"Aziz Yıldırım başkan, Fenerbahçe şampiyon!.." diye bağıracaktır.
Son 3 yıldır kamuoyunda gerekli desteğini kaybeden Fenerbahçe dediğim gibi birçok kesim tarafından günah keçisi ilan edilmiş ve birçok platformda en büyüğünden en küçüğüne dek harlanmış ve horlanmıştır. Bunlar haklıdır, değildir bilemem. Eğer bir şike varsa ben de bunun sahaya yansıdığını düşünenlerden değilim. Çünkü maçların hepsini takip eden birisi olarak zar-zor kazanılan bu maçlarda nasıl ve ne şekilde şike yapıldığı ve bunun karşılığında karşı taraflardan neden kimselerin yargılanmadığı ve adının geçmediğini, Fenerbahçe'nin kendi kendine nasıl şike yaptığının yeterince aydınlatılması gerektiği kanaatindeyim...
Bana sorarsanız Fenerbahçe ve ona varana dek onlarca takım Fenerbahçe ne yaptıysa aynısını ve bir fazlasını yapmıştır. Ancak Fenerbahçe kırmızı ışıkta radara yakalanmıştır; hem de çıksın diye uğraştıkları 6222 yasasıyla...
Bütün bunlardan sonra bu kongre Fenerbahçe için bir milat olmalı ve gelecek planlaması artık daha sağlıklı yapılmalıdır. Takıma destek verilirse bu takım bu sezon iş yapar. Ancak özellikle genç oyuncuların takıma montesine özen gösterilmelidir. Salih, Erten, Berkay ve Recep Niyaz'ın artık takımın içinde yer bulması sağlanmalıdır. Bu kadar forvet bolluğunda mutlaka çift forvete dönülmeli; Sow ve Cristian küstürülmemeli; kalede hakkaniyet kurulmalı; sürekli hatalı goller yiyen Volkan'a ayar verilmelidir. Kamuoyuna sürekli açıklama yapılmamalı; küstürülen kişiler ve gruplarla işbirliği sağlanmalı, tartışmalardan uzak durulmalıdır. Özellikle Federasyon ile iyi iletişim sağlanmalı; rakiplerin çekmek istedikleri tartışma ortamından uzak durulmalıdır. Hataları başka yerlerde aramak yerine özeleştiri yapılmalı ve yanlışlıklar bulunup hatalar tamir edilmelidir. Kamuoyundaki antipatik söylem ve demeçlerden kaçınmalı; televizyon programlarına katılarak yeni dönem imajı düzgün çizilmelidir. Fenerbahçe yorumu yapan muhabir ve gazetecilerle bu yeni durum görüşülmeli onlardan destek istenmeli ve imaj düzeltme çalışmaları yapılmalıdır...
Ancak bütün bunlar Aziz Yıldırım başkanlığında yapılabilir mi işte bu benim için bir muamma. Yeni bir ruh ve yeni bir heyecanla özeleştiri yapılarak gelecek planlamasına önem veren bir yönetimin uzun yıllar zaten alt yapısını tamamlamış Fenerbahçe'ye nice şampiyonluklar yaşatacağını düşünüyorum... Yoksa geçen geçmiştir. Geri dönüş de olmayacağına göre eskiye takılı kalarak yeniyi dizayn etme girişimleri sonuç vermeyecek ve Fenerbahçe'nin önümüzde yılları şimdiden kaybolmuş olacaktır...
Bizden söylemesi gerisini büyükler bilir...