BAĞIMLI TEDAVİSİ
İsa Altun
Madde bağımlısı bireyin iyileşmesinde eski bir bağımlı çok iyi bir rol alabilir. Çünkü onun halinden en iyi o anlar. Madde bağımlılığı durdurulabilen bir beyin hastalığıdır. Profesyonel destek, azim ve sabırla iyileşme sağlanabiliyor. Maddeyi bırakmış ve halen bağımlılara örnek olan bir Bağımlı Danışmanı olarak şimdilerde bağımlıları ayağa kaldıran, örek kişiliği ile gönülleri feth eden bir kardeşimizin mektubu ulaştı bize. Bağımlıların mutlaka okuması gereken mektubu olduğu gibi yayınlıyorum: ‘ Geçmişte kötü alışkanlıkları olan çeşitli kimyasal maddeleri kullanmış, şimdi ise bu alışkanlıkların dışında kalmış bir bireyim.Hayatımın kısa özetini anlatmam gerekirse, parçalanmış bir ailede yaşayan iki kardeşten küçük olanıyım. İlkokul yıllarımda bugün hala yasal olan ve her dükkânda satılan sigara ile başlayan madde bağımlılığı hayatım oldu. Babam ağır alkoller tüketip derdini masalara anlatırken tanıdım onu. İdol olarak kabul ettiğimiz en büyük örnek her derdi olduğunda masalarla paylaşırdı. Mezelerini de dost yapardı kendine. Yaşamı detayları ile algılamaya başladığımda zorluklar ile karşılaştım. Üstesinden gelemediklerim de oldu elbet. İşte bu noktada bilinçaltımda kalıplaşmış ve yerleşmiş olan davranışı yaptım. Sorunlarımı masalarda ve meyhanelerde dert edip içime sakladım. En azından babam anlatırdı ben onu da yapamadım.Nereden bilirdim ki içimde çığ oluştuğunu. Erken yaşta iş hayatına atıldım. Küçük yaşta ağır işler yaptım. Biriken ve sorunlaşan her anım için çözümler aradım. Bunlar da uyuşturucu maddeler oldu. Bunları sırası ile yazmama gerek yok. Ülkemde bu zehirlerin adını çoğunuz biliyorsunuz sanırım. 13 yaşımdan 20 yaşıma kadar çeşitli maddeleri deneyimledim ölüm noktalarından döndüm. Bağımlılığımı bir türlü kabul edemiyordum. Kendim kazanıp kendim yiyordum. Babam bize hiç karışmazdı. ‘kazandığınız parayla benim bir işim yok kendiniz kontrol etmelisiniz’ nasihatleri her hafta evde alkol masasında konuşulurdu.Kazanılan bütün para uyuşturuculara gidiyordu. Bir yerlerde hata vardı. Hayat bu olmamalıydı. Kendi oturduğum mahallenin dışına çıkmaz oldum. Dolayısıyla da bütün kâinatı bu mahalle zannederdim. Ne gazete okur ne de haber takip ederdim. Tek haz aldığım icraat uyuşturucu için para bulmak ve kullanmak olmuştu. Sürekli iş değiştiriyordum. Artık enerjim yetmez olmuştu. Kuvvetimin kalmadığı noktalarda da işten kovulurdum. Ya da sıkılıp kendim çıkardım. Dünden farklı olmayan bir gündü. İşten çıkıp eve vardığımda klasik babamın alkol sofrası ile karşılaştım. İçeriye selam verirken boğazıma düğümlendi verdiğim selam bugüne kadar hiç yıkılmamış hastane nedir bilmeyen adam masanın altında hareketsiz yatıyordu. Devam edecek
Yorumlar