Bu bölümlerdeki öğrenciler, son dönemlerini sanayi kuruluşlarında geçirerek iş dünyasında tecrübe kazanıyor ve multidisipliner projelerde farklı mühendislik dallarından öğrencilerle birlikte çalışma imkânı buluyor.Türkiye'de bu mühendislik bölümlerinin sadece birkaç üniversitede mevcut olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Bayram, “Yeterli sayıda mühendis yetişmemesi ülkenin bu potansiyeli değerlendirmesini engelliyor. Bu alanlarda katma değeri yüksek ürünler üretilebiliyor ve dünya iş sektörü bu iki alana doğru kayıyor" ifadelerini kullandı. 

BÜYÜK İHTİYAÇ VAR

Fizik Mühendisliği ve Optik-Akustik Mühendisliğinin önemine dikkat çeken Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Bayram, “ABD, Avrupa, Hindistan ve Çin'deki Ar-Ge firmaları, Fizik Mühendisliği, Optik ve Akustik Mühendisliği konusunda çığır açan ürünler geliştiriyor. Elektrikli araçlar, cep telefonları, gece görüş sistemleri gibi birçok teknoloji bu mühendislik alanlarına dayanıyor. Türkiye'deki savunma sanayi firmaları ve uzay araçları üreten şirketler, bu alanlardaki mezunlara büyük ihtiyaç duyuyor" diye konuştu.

GELECEK ŞEKİLLENİYOR

Beyaz önlük giydiler Beyaz önlük giydiler

Fizik Mühendisliği ve Optik-Akustik Mühendisliğinin geleceğin şekillendiği bu dönemde Türkiye'nin en büyük fırsatlarından biri olmaya aday olduğunu aktaran Prof. Dr. Bayram, “Bu alanların tanınırlığının artırılması ve daha fazla öğrencinin bu yönelime yönlendirilmesi gerekiyor. Son yıllarda yapay zeka, yeni malzemeler, pil teknolojileri, savunma sanayi, uzay, elektrikli araçlar ve elektronik sistemlerde büyük bir devrim yaşanıyor. Bu gelişmelerin merkezinde ise fizik mühendisliği ve optik-akustik mühendisliği bulunuyor. Ancak Türkiye'de bu mühendislik dallarına olan talep yeterince karşılanamıyor.”  şeklinde konuştu.