TRİKOTİLLOMANİ (SAÇ KOPARMA HASTALIĞI) NEDİR?

1889’da Fransız dermatolog Francois Hallopeau tarafından, saç koparma hastalığına “TRİKOTİLLOMANİ” adı verilmiştir. Yunanca “triko” saç, “tillo” çekme ve “mani” delilik, aşırı istek anlamına gelmektedir.

Psikiyatrik bozuklukları sınıflandırma sistemi olan DSM 4'te trikotillomani şu şekilde sınıflandırılır:

a) Dikkati çeker şekilde saç kaybına yol açan tekrarlayıcı saç yolmalar.

b) Saçı yolmadan önce gerginlik hissinde artma.

c) Saç yolunduğu zaman duyulan haz, memnuniyet, iç rahatlaması.

d) Başka bir mental bozuklukla açıklanamama ve genel tıbbi duruma bağlı olmama (Örn; dermatozlar, kontakt dermatit gibi cilt hastalıkları).

Saçlarını yolan hastaları hepsinde bu tanımlanan kriterler görülmez.

Trikotillomani’nin sebebi nedir?

Bu hastalığın, bilinen kesin bir sebebi yoktur. Hastalığın sebepleri, hastalık esnasında beyinde gerçekleşen değişiklikler, diğer hastalıklardan farkları, şiddetlendiren durumlarla ilgili araştırmalar devam etmektedir.

Ulaşılan noktada bilinen bilimsel gerçek hastalığın, nörobiyolojik bir süreç olduğu ve hastalık gelişiminde genetik yani kalıtımsal faktörlerin de rol oynadığıdır. Tıpkı alkolizm, patolojik kumar, depresyon ve daha birçok psikiyatrik hastalık gibi trikotillomani de genetik, duygusal ve çevresel faktörlerin bir bileşimi sonucu ortaya çıkar. Ancak unutulmaması gereken nokta, saç koparmanın birbirinden farklı hastalıklarda ortaya çıkabilen bir belirti olabileceğidir. Tıpkı yüksek ateşin zatürre, idrar yolu enfeksiyonu, güneş çarpması gibi birbirinden farklı sebepleri olabileceği gibi saç koparma da, farklı psikiyatrik hastalıklar esnasında izlenebilir.

Trikotillomani kimlerde görülür?

Başlangıçta çok nadir görüldüğü düşünülen “saç yolma”nın, aslında yaklaşık her yüz kişiden dördünde olduğu farkedilmiştir!

Her yaştan, her etnik gruptan, cinsiyetten, milletten ve sosyoekonomik düzeyden kişide bu hastalık izlenebilir. Çocukluk döneminde hastalık, kızlarda ve erkeklerde neredeyse eşit sıklıkta izlenirken, yetişkinlikte vakaların yüzde 80-90’ı kadındır. Toplum içinde görülme sıklığı yüzde 1-3’tür. Başka deyişle Türkiye’de tedavi alan, almayan, hastalığının farkında olan olmayan, kimisi şiddetli kimisi hafif yaklaşık 1-1,5 milyon trikotillomani vakası bulunmaktadır.

Trikotillomani ne zaman başlar?

Hastalık herhangi bir yaşta başlayabilir ancak sıklıkla, geç çocukluk ve ergenlik döneminde, 11-13 yaş civarında başlar. Hastalığın daha sık başladığı bu dönem akla, hastalığın başlangıcında bazı hormon değişikliklerinin sebep olabileceğini düşündürmektedir. Ancak yaşlılıkta ya da henüz 1 yaşın altındaki bebeklerde hastalığın izlenebildiği nadir durumlar da vardır. Hastalık sıklıkla hayatın stresli bir döneminde, önemli bir yaşam olayını takiben izlenir. Ancak durduk yere, kişinin yaşamında her şey olağan akışında iken de başlayabilir

Trikotillomani hastalığı kendiliğinden geçebilir mi?

Bir bireyde hastalığın nasıl seyredeceğini tam olarak tahmin etmek mümkün değildir. Hiç tedavi almayanlarda trikotillomani, genellikle uzun yıllar sürer ancak zaman içinde şiddetlendiği ve azaldığı dönemler, hatta arada birkaç ay/yıl neredeyse tamamen ortadan kalktığı, sonra yeniden canlandığı dönemler izlenir. Bu kronik gidiş, ömür boyu sürebilir. Ancak özellikle bebeklikte ya da erken çocukluk döneminde başlayan birçok vakada saç koparma, kısa bir süre devam edip kendiliğinden ortadan kalkabilir.

Saç koparma (Trikotillomani) hastalığı kişinin kendine kasıtlı olarak verdiği bir zarar mıdır?

Hayır, kişi hastalıktan memnun değildir, kurtulmak ister, verdiği zarardan mustariptir. Görünüşüne ve hayatına zarar verdiğini bilir, durdurmaya çalışır ama başarısız olur. Tıpkı tırnak yiyenlerin, bunu durdurmak isteyip başarısız olmaları gibi bir durumdur. Hastalığı yaşamayan birçok kişi, “istesen durdurursun, koparmazsın” dedikçe, anlaşılamamanın verdiği sıkıntı ile daha da şiddetlenir.

Trikotillomani, takıntı hastalığının bir biçimi midir?

Trikotillomani ve obsesif kompulsif bozukluk, farklı grup hastalıklar olarak anılırlar. Trikotillomani bir takıntı olmaktan ziyade “dürtü kontrol bozukluğu” olarak anılan bir grupta sınıflanmıştır. Fakat trikotillomani tekrarlayıcı davranış biçimi ve yapmak için karşı konulamaz istek duyulması ile takıntı hastalığını da andırır. Kişinin bazen farkına varmadan otomatik olarak saç koparması ise tik bozukluğuna benzer.

Tedavisi var mıdır?

Trikotillomani tedavisinde, antidepresan ilaçlar, bazı durumlarda düşük doz antipsikotikler ve bilişsel davranışçı terapiler etkindir. Davranışçı yöntemler adı verilen tedavi yöntemi, uzun sürmekle birlikte etkili olmaktadır. Uzman bir psikologdan destek alınması süreci kolaylaştıracaktır.

AİLEYE ÖNERİLER:

Stresli durumlarda saç, kaş ve kirpik yolmalar artmaktadır. Ailelerin birinci çocuklarında daha sık görülmesi, kıskançlığın hastalığın başlamasında etkili olduğunu düşündürmektedir. Yine ailesel bazı özelliklerden söz edilebilir; aşırı mükemmeliyetçi, eleştirici annelere karşın, edilgen, duygularını belli etmeyen babalar, bu hastaların ailelerindeki sık rastlanan bulgulardandır.

Aileler çocuklarını severken biraz daha özenli davranmalıdır! İki çocuk arasında eşitlik sağlamak, adaletli olmaları bu rahatsızlığı önleyebilir. Sürekli çocuklarından her konuda başarılı olmalarını beklemek, çocukları strese sürüklemekle paraleldir.