Gaziantep Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Sof Dağı çevresindeki taş ocakları için Sof Cerit bölgesindeki köylülerin yaptıkları eylem sonrası yaşanan gelişmeleri ve konunun detayını Ökkeş Özekşi’ye değerlendirdi. Tahmazoğlu, bu eylemin Şahinbey Belediyesi olarak ucuza mucur üretmek amaçlı Taş Ocağı kurmak istemesiyle uygulamaya geçmesini düşündürücü olduğunu söyledi. Tahmazoğlu sözlerine devamla,, “yıllardır orada taş ocakları var ve çevreye verdikleri zarar ortada. Kimse onlara ses çıkartmamış, şikayet etmemiş, şimdi biz taş ocağı kurmaya kalkışınca eylem yapıyorlar. Bu işte farklı şeyler var” dedi.
İŞTE MEHMET TAHMAZOĞLU’NUN ÖKKEŞ ÖZEKŞİ’YE YAPTIĞI DEĞERLENDİRME:
“Bir kere Depremi fırsat bilip çimentoya hazır betona mucura acayip zam yaptılar. Zam oranı öyle böyle değil tam 20 kat. Bunu araştırdık ve oradaki birkaç taş ocağının ortak hareket edip fiyatlarda anlaştıklarını ve yükselttikleri öğrendik.
* Belediye olarak bizde taş alıyoruz asfaltta kullanmak üzere, yol yapımında. Nedir dedik bu kadar zam niye olur, işçiliğe mi zam geldi petrola mı geldi? Nedense hiç izahı yok, sonunda buna fırsatçılık, dedik.
*Oturup düşündük ve o zaman biz de taş ocağı açar işletiriz şeklinde karar aldık. Bu bölgede taş ocağı için yasal yollara başvurduk ve Valilikten, Büyükşehirden, Çevreden, Tarımdan, bakanlıktan vs. toplam 10 tane kurumdan izin aldık. Şimdi ordaki 6 tane taş ocağı sahipleri şu anda faaliyet gösteriyor, onlara bir şey dedikleri yok, sadece belediye açmasın, niye açmasın belediye?
*O zaman madem taş ocakları o bölgeye zarar veriyor önce köylüler olarak onları kapatın. Bize diyorlar ki, ‘Bizim onlara gücümüz yetmiyor’, bizde kendilerine ‘nasıl gücünüz yetmiyor. Dedik. Kaldı ki bu güne kadar böyle bir eylem yapılmadı onlar için’ Şimdi yapılmasını çok manidar buluyorum.
* Biz köylülerle konuştuk durumu tartıştık. Hepsine de seslenerek Belediye olarak tüm kurumlardan ve bakanlıklardan izin aldık, inanın temiz çalışırız, düzgün çalışırız, onlar gibi vahşi şekilde çalışıp doğayı kirletmeyiz’dedik.
* Bence hesap başka, orda köylülerden nakliyatçılık işiyle uğraşanlar var, birkaç kişiyi etkiliyorlar. Ben yine tekrar ettim ve ‘Sisteme uyarım toz olmasını engellerim, ben bir tane çiftçiye zarar vermem eğer zarar verirsem tazminatını karşılarım, daha bunun ötesi var mı? ”dedim
* “Bir kere şunu açıkça söylüyorum, o taş ocakları sahiplerinin hiçbir alt yapısı yok, üstelik taşları mucurları köylerin içerisinden geçiyorlar, tüm çevreye zarar veriyorlar. Biz köylerin içinden geçmeyeceğiz köylerle alakası yok, biz doğrudan karayoluna çıkacağız. Araziden geçen hafriyat kamyonları herşeye zarar veriyor bizde öyle olmayacak”
* Sayın Özekşi, sizin de hassasiyetinizi anlıyorum. Çevreye, doğaya, hayvana olan sevginiz bende de var. Biliyorsunuz sizde şahitsiniz, bu şehre en az 5 milyon ağaç diktim, bunların içerisinde sizin de çağrınız dolayısıyla Zeytin ağırlıklı ağaçlar diktik. Burada ağaçlara asla zarar vermeyeceğiz. Ben bir ağacı kesmemek için yol güzergahını değiştirmiş adamım. Bunu niye dikkate almıyorlar”
* Bana ‘Sen ocak açma git burdaki ocaklarla anlaş ihtiyacını onlardan al, gel seni anlaştıralım” dediler. Ne hale geldik görün. İşin boyutları çok farklı, birilerinin rantı devam etsin, perde arkasında farklı ilişkiler var. Ben bunu yaparsam orada mevcut taş ocaklarının verdiği zararın yüzde birini bile vermeyeceğim.
* Şu anda oradaki ocaklar devamlı stok yapıyorlar, onlar haif bir esintide ki Sofun rüzgarı meşhurdur, tozuyor ve çevreyi toza boğuyor. Onların çalışma sistemi çok yanlış, anında usule uymadan çalışıyorlar. Hatta Tahmazoğlu yapmasın diyerek köylüleri ayaklandıralım diyen var.
* Bakın durup dururken betona zam yapıldı. Noldu şimdi? niye zam geldi? Çok net söylüyorum, biz orada işe başlayalım inanın mucur yarı fiyatına düşecek bu hazır beton fiyatına da yansıyacak. İnşaat sektörüne de etkileyecek.
*Son sözüm; ya benim ne derdim var betonla ocaklarla. İşim başımdan aşkın. Ama derdimiz farklı, dert memleket, ama birileri bunu başka noktalara taşıyıp işi sabote etmeye çalışıyor. Herkes dürüst olsun.