Öğreticilerin hiç bir statüsü olmadığını belirten Güldeniz. “ statüsü belli olmayan, iş güvencesinden yoksun, hiçbir özlük hakkına sahip olmayan, ücretlerini tam aldıklarında dahi aldıkları ücret asgari ücretin çok altında olan, kıdem tazminatı olmayan ve dahi hiçbir sosyal güvencesi olmayan eğitim emekçisi sınıfının oluşmasına yol açmıştır” dedi.
BÜYÜK KATKILAR SAĞLANDI
“Sayıları 100 bine varan kendisini mesleğine, öğrencilerine ve ülkesine adamış usta öğreticiler olarak bizler sadece yönetmelikle çerçevesi belirlenmiş rutin eğitim programını uygulayan eğitimciler değiliz” diyen Güldeniz, şunları söyledi: “Ülkemizde meydana gelen her olağanüstü durumda sahaya ilk inen ve çözüm odaklı çalışmalarla birçok sorunun çözümünde aktif rol alan usta öğreticilerimiz, tüm dünyayı kasıp kavuran 2020 covid 19 pandemisi döneminde bütün kamu kurum ve kuruluşların maske ihtiyaçları hızlı bir şekilde usta öğreticiler marifetiyle karşılanmış ve ülke ekonomisine ve kamu düzenine hayati katkılar sunulmuştur. 6 Şubat Asrın Felaketi Depreminde de sahaya ilk inen bizlerdik ve insanlarımızın günlük yaşamlarına devam edebilmeleri, günlük hayatlarını refah içerisinde sürdürebilmeleri için gerekli ihtiyaçları insanüstü gayretle karşılamaya çalıştık. Bu ve benzeri birçok olağanüstü durumda taşın altına elimizi koyarken hiçbir karşılık beklemedik ve hiçbir ücret almadık”
HİÇ KURS AÇAMAZ HALE GELİNDİ
“Ülkemizin kılcal damarlarına nüfuz ederek 2071 Hedefleri doğrultusunda Maarif Modeli meşalesinin her yerde yanmasına aracılık eden biz adanmış usta öğreticiler olarak bizler, kadro ve özlük haklarımızın iyileştirilmesi taleplerimizin karşılanmasını umarken, Mili Eğitim Bakanlığımızın Yeni Yönetmeliği ile nerdeyse hiç kurs açamaz hale geldik. Halk eğitimi yalnızca kişileri değil toplumu da güçlendirmekle kalmaz ve aynı zamanda ekonomik kalkınmayı da destekler. O halde ilk gözden çıkarılanın yaygın eğitim faaliyetleri olması kabul edilemez. Bütçe bitti mazeret olamaz, Her yere ek bütçe var da eğitime gelince neden yok Kısa süreli modüller ile açılan kurslar sonucu ustalık ve usta öğreticilik sertifikalarının verilmesi deneyimsiz eğitmenlerin görev almasına, bu da eğitimde istenmeyen sorunların yaşanmasına neden olmaktadır, 2022 yılında çalıştırılan yüz bin olan usta öğretici sayısı 2023 yılında yaklaşık iki yüz bin olmuştur. Bu da Meslek Eğitim merkezlerinin 756 saatlik kurslar ile herkese usta öğreticilik belgesi vermesinden kaynaklanmaktadır. Bakanlığın konuya ivedilikle el atması gerekmektedir”
KISITLAMA GİDERİLMELİ
“Okullarda açılacak Halk oyunları kursları usta öğreticiye açılmayacak mı? Bu durumda okulların, Halk Eğitim Merkezlerinden öğrencilerine yönelik talep ettiği (Halk oyunları, satranç, akıl ve zekâ oyunları, spor vb. gibi) talep ettikleri kurslar açılmayacak mı? Yöresel sanatlara giren halk oyunları değerlerini yitirip bitirilmesi mi planlanıyor. Halk Eğitim Merkezlerinde açılması planlanan kursların eğitimde kısıtlama olmaz ilkesine dayanarak herhangi bir kısıtlamaya gidilmemesi öngörümüzdür. Milli Eğitim Bakanlığı tasarrufu usta öğreticilerden yapması adil değildir.Tasarruf yapalım derken usta öğreticiyi tamamen bitirmeye yönelik bu eylem büyük tepkilerle karşılaşacaktır”