İLACA EN AZ PAY AYIRAN ÜLKELER ARASINDAYIZ

Demirci, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda ilaç yoklarının yine ülkemizin gündeminde olduğunu, özellikle kronik hastalıklarda kullanılan ve çoğunluğu ithal kökenli ilaçların bulunamadığını belirtti. Demirci, “Hastalar ellerinde reçeteleri ile eczane eczane ilaçlarını bulmaya çalışırken bir yandan eczacı da hastasına ilacını sunabilmek için çaba sarf ediyor. Peki neden ilaç yokluğu yaşanıyor? Zam söylentisiyle ilaç yokları gündemde. Hastalar eczanede ilaca ulaşamıyor. Eczacı hastasına sunacağı ilacı bulamıyor. Sorunun kaynağı zam söylentisi mi? Hayır, sorunun temel nedeni kamunun ilaca bakışı. OECD içinde GSMH'da ilaca en az pay ayıran ülkeler arasındayız. Gayri Safi Milli Hasıladan sağlığa ve özelinde ilaca ayrılan payların yıllar içinde azaldığı istatistiklerle göz önündedir. Son 1 yılda gayri safi milli hasıladan ilaca ayrılan pay yüzde 1.6’lardan yüzde 0.7-08’lere gerilemiştir.  İnsanımız küresel ölçekte üretilen yeni aktif maddelerin ancak yüzde 12-13'üne erişebiliyor. Çok daha fazla ilaç fiyat farkı ödüyor. Eczane enflasyon ve kriz altında eziliyor. Sağlık piyasalaştırılmamalı, bu alanda sosyal devlet ilkesi esas olmalıdır” diye konuştu.

Tarihin en köklü mesleği Tarihin en köklü mesleği

HASTALAR DAHA ÇOK FİYAT FARKI ÖDÜYOR

İlaç yokluğundan her kesimin etkilendiğini dile getiren Demirci şunları dile getirdi:“ Aynı zamanda ekonomik bir ürün olan ilacın üreticisi, ithalatçısı, tedarik sürecinde yer alan dağıtım kanalları ve zincirin en sonunda hastaya ilacı sunan eczaneler ekonomik açıdan çıkmaza itilmektedir. Bu kısıtlamalardan yalnızsa üretici kooperatifler ile depolar ve eczane olumsuz etkilenmemekte, insanımız da aynı biçimde etkilenmektedir. Hastaların artık çok daha fazla ilaç fiyat farkı ödediği gözler önündedir. Halkımızın cebinden ödediği sağlık gideri oranı TÜİK istatistiklerinde de görüldüğü gibi yüzde 20’lere doğru yükselmektedir.

YENİ İLAÇLARI NEDEN KULLANAMIYORUZ?

Özellikle ilaç sektöründe yıllardır süren sözde tasarruf politikalarından olumsuz etkilenmemizin başka bir boyutu da bilimin ve teknolojinin geliştirdiği yeni ilaçların bizim insanımızın tedavisi için kullanılmamasıdır. Son 10 yılda küresel olarak üretilen 504 NAS’ın (yeni aktif madde) 404’ü Avrupa’da kullanıma sunuldu. 35 Avrupa ülkesi vatandaşlarının bu ilaçlardan ortalama kullanma sayısı 100 ilaç iken Türk halkının bu ilaçlara ulaşma oranı Avrupa ortalamasının yarısına bile yaklaşmamaktadır. Yani 404 ilaçtan ancak yüzde 12-13’ü ülkemizde kullanılabilmektedir.  Öte yandan hayati öneme haiz bazı ilaçların ülkemizde ruhsatlı olmasına rağmen ilgili firmalar tarafından artık tedarik edilemeyeceğinin beyan edildiği de unutulmamalıdır. Nitekim bu ilaçlar yurtdışında hala erişilebilir durumdadır. Halkımız eşdeğeri olmayan bu ilaçlardan mahrum kalmaktadır.” Meral KINACILAR ERBEKTE