Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında hazırlanan müfredat için oluşturulan komisyonlarda görev yapan alan uzmanları ve akademisyenler, AA muhabirine, müfredata ilk kez kapsamlı şekilde yansıtılan "farklılaştırılmış eğitim" yaklaşımı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

• "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" yeni müfredat taslağı kamuoyunun görüşüne açıldı

Yaklaşık 100 yıllık geçmişe dayanan geleneksel eğitim yaklaşımının özellikle gelişmiş toplumlarda yerini güncel yaklaşımlara bıraktığını, kapsayıcı eğitim yaklaşımının ise oldukça geniş bir alana yayıldığını aktaran eğitim uzmanları, bu yaklaşımın okul ve sınıf pratiği olarak da farklılaştırılmış öğretimi ile ön plana çıktığını anlattı.

Farklılaştırılmış öğretim ya da öğrenmenin, farklı yeteneklere, ilgilere ve hazırbulunuşluk düzeyine sahip öğrencilere yönelik geliştirilmiş öğretim yaklaşımı olduğunu aktaran uzmanlar, "Geleneksel yaklaşımda, öğretim süreçleri, öğrencileri benzer kabul ederek ortalamaya göre düzenlerken, bu yaklaşımda aynı yaş ve sınıf düzeyinde de olsa öğrencilerin farklı hazırbulunuşluk, ilgi, yetenek ve öğrenme stillerine sahip olduğu genel bir kabul olarak görülüyor." ifadelerini kullandı.

Erdem Koleji’den büyük başarı Erdem Koleji’den büyük başarı

"Öğrencilerin güçlü yönleri ortaya çıkarılacak"

Akademisyenler ise bu yaklaşımın ilk kez müfredata kapsamlı şekilde girdiğine işaret ederek, yaklaşımın amaçlarını şöyle aktardı:

"Bu yaklaşımla öğretmenlerin farklı ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve öğrencileri tanımak için her türlü çabayı göstermesi gerektiğinden yola çıkılıyor. Nasıl ki giysi tasarımcıları, giysiyi giyene uygun hale getirmek için kumaşlar hakkında bilgi sahibi olmak zorundaysa, sınıflarda da öğretmenler, bu yaklaşımla her bir çocuğun güçlü yönlerini ve benzersizliğini ortaya çıkarabilmek için öğrencileri hakkında bilgi sahibi olacak. Sınıfların artan heterojenliği, çeşitli yeteneklere, ilgi alanlarına ve ihtiyaçlara sahip tüm öğrencilerin ilgili ve saygılı öğrenme fırsatlarına katılabilmeleri için okul personelinin müfredat ve öğretim yaklaşımlarını genişletmesini gerektiriyor.

Bu bağlamda, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde de farklılaştırma bir felsefe ve uygulama olarak ilk kez kapsamlı şekilde yer aldı. Yeni müfredatta bu yaklaşım, farklı yeteneklere ve ilgilere ve hazırbulunuşluk düzeyine sahip öğrencilere yönelik 'zenginleştirme' ve 'destekleme' eğitimlerini temel alıyor. Gelişmiş toplumlarda yaygın kabul gören farklılaştırılmış eğitim yaklaşımının müfredat kapsamına alınmasını, Türk milli eğitim sistemi açısından stratejik bir adım olarak görüyoruz. Müfredata bu yaklaşımın girmesini eğitim alanında çalışan akademisyenler olarak çok önemsiyoruz."

Kişiselleştirilmiş ve esnek bir yaklaşım

Komisyonda görevli akademisyenler, öğrencilerin çok çeşitli öğrenme gereksinimlerini karşılamayı amaçlayan kişiselleştirilmiş ve esnek bir yaklaşımla tasarlanan müfredatın, her öğrencinin benzersiz yeteneklerini, ilgilerini ve öğrenme profillerini dikkate aldığını belirtti.

Yeni yaklaşımla öğrencilere daha anlamlı ve etkili bir öğrenme deneyimi sunmanın hedeflendiğini belirten akademisyenler, "Öğretim programı, farklılaştırma bağlamında destekleme ve zenginleştirme yaklaşımları ile öğrencilere kendi hızlarında ve tarzlarında öğrenmelerine imkan sağlayacak ve potansiyellerini tam anlamıyla kullanmalarına olanak tanıyacak şekilde kurgulandı." değerlendirmesinde bulundu.