Stüdyo daireler ilk yapılış amaçlarıyla son derece yararlı konutlardı.
Önemli bir ihtiyacı karşılıyor, çaresizlik içinde kalan bazı kiracılara can simidi oluyordu.
Özellikle de üniversite öğrencilerine.
Ülkemizde bekâra ev vermemek gibi yaygın bir düşünce mevcut.
Sebep ise oturulan binalarda veya mahalle içinde kadınlara kızlara sarkar Aendişesi.
Endişe bu kadarla sınırlı değil.
Üniversite öğrencilerinin belirli bir arkadaş çevresi olması son derece doğal.
Bu arkadaşların her biri ayrı bir ilden gelerek öğrenim görmekte.
Ancak kendi illerinde olmadıkları için daha özgür davranmaktalar.
Kızlı erkekli toplantılar, alkol almalar, gürültülü eğlenceler filan.
İşte bu ve benzeri nedenlerden dolayı bekâra ev kiralamak istemeyenler çoğunlukta. Çünkü çevreyi rahatsız ediyorlar.
Stüdyo daireler bu sıkıntıyı ortadan kaldırmıştı.
Kaldırmıştı diyorum çünkü şimdilerde yararının yüz katı zararlı olmaya başladılar.
Stüdyo daireler artık yıllık, aylık, günlük veya saatlik olarak kiralanabilmekte.
Bu da birçok sorunu beraberinde getiriyor.
Bir vatandaş bina sahibinden iki veya üç daire kiralıyor.
Bu evleri isteyenlere saatlik veya günlük olarak pazarlamaya başlıyor.
Kimler geliyor, kimler alıyor, kimler kalıyor bu evlerde?
Uzun yıllar önce esrarkeşler her yerde esrar içemezlerdi.
Ya kentten uzak arazi alanlarına giderler, ya ıssız olduğundan mezarlıklarda içerler, ya da bir satıcı veya yalnız yaşayan bir tanıdıklarının evinde toplanırlardı.
Kapıyı pencereyi sıkıca kapatarak sardıkları kalın sigaralar elden ele dolaşırdı.
İçerde hapsolan duman nedeniyle daha çabuk kafa bulurlardı.
Bu tür evlere halk arasında Esrar Tekkesi denirdi.
Şimdilerde esrar, eroin, morfin, kokain, amfetamin, metamfetamin (ateş-buz) veya diğer uyuşturucuları kullananlar stüdyo dairelerde toplanıp âlem yapıyorlar
Yani bazı stüdyo daireler modern esrar tekkesi konumunda..
Yine eskilerde fuhuş yapanlar aracılar vasıtasıyla müşterilerle buluşuyordu.
Bu şahıslar uygun mekân bulamadıkları için ya fuhuş yapan kadının evinde buluşuyor, ya bu konuda ün yapmış az sayıdaki otellere gidiyor, ya da müşterinin arabası varsa şehrin dışına çıkıp işlerini görüyorlardı.
Yine eskilerde randevu evi tabir edilen yerler vardı. Yasa dışı işletilen bu yerler de fuhuş yatağıydı.
Şimdi randevu evlerine, hayat kadınının evinde buluşmaya veya arabayla araziye gitmeye gerek kalmadı.
Yarım-bir veya iki saatliğine bir stüdyo daire kiralayıp orada güven ve rahatlık içinde keyiflerine bakıyorlar.
Terör örgütü militanları, kanun kaçakları, hırsızlıktan veya diğer suçlardan arananlar, cinayet işleyenler de stüdyo daire müşterileridir.
Her gün ayrı bir binadan günlük ev kiralayıp konaklıyorlar. Böylece bulunmaları ve yakalanmaları çok daha zor olmakta.
Psikopatlar, küçük kumar patronları, üç genç hayat kadını bulan patron özentileri bu dairelerden kiralayıp illegal ticaret evleri olarak kullanmaktalar.
Sosyal medya bu tür kiralık dairelerin ilanlarıyla dolu. Evlerin yanı sıra bu tür evlerde icra-i sanat eden hayat kadınlarının resimli ilanları ve telefonları da sosyal medyadan paylaşılmakta.
Özetle stüdyo daireler masum amaçlarının dışına çıkmış, suç ve suçlu üreten evler haline gelmiştir. Suç işleyenlerin özgürlük alanıdır.
Üniversite okuyan yabancı öğrencilerden bu evlerin tuzağına düşerek uyuşturucu müptelası olan veya fuhşa kapılan çok sayıda öğrenci mevcut.
Stüdyo dairelerle ilgili yeni düzenlemeler var ama yetersiz. Para cezası ile bu suç yuvalarını düzene koymak imkânsız.
Kontrol etmek de hemen hemen imkânsız. Her binaya bir polis veremezsiniz.
Stüdyo dairelere daha ağır müeyyideler getirilmeli. Otel gibi kullanılmaları, saatlik, günlük veya haftalık kiraya verilmeleri kesinlikle yasaklanmalıdır.
Bütün şehirlerimizde özellikle üniversite çevreleri bu beladan arındırılmak zorunda.