Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma ŞAHİN'in aday gösterildiği toplantının sonunda, BAŞBAKAN ve Gaziantep heyeti bir çember oluşturarak, bir iki dakika birşeyler konuştu... Ne konuştuklarını merak edenler varsa anlatayım;
Asım GÜZELBEY çemberin ucunda Başbakan'a dönerek,
-"Sayın Başbakanım, heyecandan söylemeyi unuttum. İl Başkanı Ahmet UZER'e huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum... Bizi her zaman bir ABİ olarak derledi, topladı... Çok başarılı bir İl Başkanı" der...
Başbakan da,
-"Biliyorum, biliyorum, Asım... Nasıl bir ABİ, nasıl iyi bir TEŞKİLATÇI olduğunu iyi bilirim... Davasına VEFAlı, makam-mevkide gözü olmayan, gerçek bir DAVA adamıdır kendisi... Madem sende öyle diyorsun, Ahmet başkan, 5 sene daha İl Başkanlığına devam... Sizden iyi bir oy bekliyorum..."diye konuşur...
Anlaşıyan Başbakan'ın 'milletvekili ihtiyacım olacak' diye büyükşehir'e yol vermediği UZER İl Başkanlığı koltuğunda daha uzun süre kalacak gibi...
HZ. ALİ...
Celal DOĞAN'a telefonda, CHP'nin yaptırdığı anket sonuçlarından bilgisinin olup olmadığını sordum.
-"Bilgim yok" dedi.
Sizin de ön sıralarda çıktığınız söyleniyor deyince, DOĞAN sesini yükseltti;
"Herhalde ön sırada çıkacağım, son sıralarda çıkacak halim yok ya..." diye cevap verdi...
-"Benimki de soru mu sayın başkan? 15 sene dile kolay... Onca hizmetiniz var. Bu halk hizmeti unutmaz" deyince DOĞAN önce bir iç geçirdi, sonra GERÇEK düşüncelerini şu örnekle dile getirdi;
Hz. ALİ'ye, falanca adam seni öldürmek istiyor demişler...
Hz. Ali, "Hayır. O beni öldüremez demiş...
Neden diye sorduklarında,
"Ben O'na hiç iyilik yapmadım ki!" demiş...
Bu örneği genelde kırgın, küskün olanlar verir ama...,
PERİ'NİN KORKUSU...
Ali PERİ, iki aydır CHP Genel Merkezi'ne uğramadığını söylüyor...
Sebebi; DEDİKODU korkusu...
PERİ'nin kendine göre haklı gerekçeleri var;
Büyükşehir için ne İl, ne de genel merkeze aday adaylığı başvurusunda bulunmayan PERİ,
-"Neme lazım.
Otuz iki dişten çıkan, otuz iki mahalleye yayılır... Fıstık, baklava götürdü demesinler. Genel Merkeze uğramayarak dedikoduların dışında kaldım..." diyor...
Doğru söz yemin istemez..
SUÇ MU?
Geçtiğimiz Cumartesi günü sabahın köründe telefonum çaldı...
Arayan, ORTANIN SOLUNDA düşünen, Ak Parti'ye oy veren, Atatürk hayranı bir arkadaşımdı...
-'Hayırdır?' dedim
'Fatih Altaylı'nın yazısını oku' dedi ve telefonu kapattı...
Yazıyı hayretler içinde okudum...
Biraz da üzüldüm...
Fatih ALTAYLI, Türkiye Futbol Federasyonu'nun, maç öncesi seremoniye üzerinde 'Yüce Atatürk' yazılı tişörtlerle çıkan Fethiyespor'un, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sevk edilmesine..." öfke kusuyordu...
ALTAYLI, "Bu ülkeyi tüm kurumlarıyla kuran, bugün iktidarların satmakla övündükleri neredeyse tüm yatırımları yapan, yaptıran, Türkiye'yi modern bir Cumhuriyet olabilmesi için yeniden dizayn eden, demokrasi olabilmesi için sistemini oluşturan, işgalden kurtaran Kurtuluş Savaşı'nın hem organizasyonunu hem de başkomutanlığını yapan Mustafa Kemal ATATÜRK"ün adını maç öncesi sahaya çıkarmak, Türkiye Futbol Federasyonuna göre suç. Mesajda siyasi bir yön yok, bir hakaret yok, birilerini aşağılama falan yok, "Atatürk'e saygı ve sevgi göstermek en azından şimdilik suç değil" Diyordu ve sonuna kadar da haklıydı...
Kalın Sağlıcakla...