Gaziantep FK yaşadığı sancılı süreç ve aşırı borçlanmasından dolayı akıbeti bir anda belirsiz duruma düşmüştü. Gaziantepspor gibi sonu karanlık olmaması için yapılan hamle biraz nefes aldırdı.
Alınan iki galibiyet ile işte takım kimliği bu dedirtiyordu.
Antalyaspor maçının ikinci yarısında iyi oynadı. Pozisyonlar buldu ama olmadı. Vasıfsız bir hakem Burak Pahkan maçı katletti.
Böyle canımızın yandığı bir süreçte sırada Galatasaray maçı var. Kaleci Günay, hakem tarafından adeta bilinçli cezalandırılması bir kez daha gündem yaratıyordu.
Bir gün sonra hayatın acı gerçeği ile yüz yüze geldik.
Önceleri kısa süreli depremlerde işi ciddiye almamış sarsıntıları izler, deprem olan şehirleri izlerdik
Gaziantep bu kez deprem gerçeğini canlı canlı yaşadı.
Pazarı pazartesine bağlayan gecede saatler 04.16 olduğunda yataklarımızda beşik salıncak gibi sallandık
Binaların altından gelen uğultulu sesler, sarsılma ve insanların çığlığı eklenince yarı uykulu durumda küçük kıyameteni yaşadık. Uzunda sürdü.
Evlerimizde ne varsa al aşağı oldu. Soluğu dışarıda aldık
Depremde gelen yıkım ve can kayıpları yüreğimizi dağladı.
Yağmur, kar… Bu hava şartlarında evlerimizi terk edip, sokaklarda ve belirlenen yerlerde yaşam başlattık.
Bunlar film gibi geliyor ancak futbolun dostluğunu, saygısını bir kez daha yaşadık. Tüm dünya ülkeler Türkiye’ye yardım için sıraya girerken, ülkemiz takımları da şehrimize yardımda aceleci oluyordu.
Futbol sadece yarışmacılık ruhu değil. Yardımlaşma olarak ön plana almış oluyordu.
TFF spor faaliyetlerini askıya aldı. Önce sağlık, önce insan.
Şimdi depremzedelerimiz için dua ediyoruz. Vefat edenlere Allah’tan rahmet, hastane odalarında sıhhat bekleyenlere geçmiş olsun diyoruz.
Geçmiş olsun Türkiyem.. Yüzyılın felaketini yaşadık.