Güvenlik için şifre mi, parmak izi mi?
İsa Altun
Şifre hatırlama tarihe karışıyor Tüketiciler arasında bugün 90 milyar olan şifre kullanımının 2020 itibariyle 300 milyar olacağı tahmin ediliyor. Bu büyüme de güvenlik endişelerinin büyümesine neden oluyor. Zira şifre kullanımı kolay ve herhangi bir şey taşımayı gerektirmiyor olsa da giderek karmaşıklaşan şifre oluşturmalar, güvenlik için sürekli şifre değişikliği ve tahmin edilebilir olması nedeniyle gelişen dijital dünyada güvenli bir seçenek değiller.Kullanıcıların yüzde 21’i, 2 hafta sonra şifrelerini unutuyorlar, 3’te biri ise şifrelerini unuttuğu için satın alma işleminden vazgeçiyorlar. Bu açılardan bakıldığında şifre kullanımının olumsuz yanları iyi yanlarına baskın çıkıyor.Tüketici deneyimini paha biçilemez ve güvenli kılmak için Mastercard, ödemelerde biyometrik teknolojisinin kullanımının öncüsü konumunda. Ödeme işlemini hızlandırırken artan bir güvenlik sağlayan Mastercard Identity Check Mobile, bilinen adıyla “SelfiePay”, artık dünya genelinde birçok ülkede kullanılıyor.5 Faktör Modeli Hakkında:1.Performans: Alışveriş yaparken en keyif kaçıran şeylerden biri de kartınızın “geçersiz” uyarısı almasıdır. Dolayısıyla kimlik doğrulaması doğru kişiyi mağdur etmeyecek ama dolandırıcıyı yakalayacak şekilde yapılmalıdır. Dolayısıyla, biyometrik ödeme çözümünün performansını işlemlerdeki “Hatalı Onay” veya “Hatalı Red” oranlarını ölçerek ve bunları karşılaştırarak belirleyebiliyoruz. 2.Kullanışlılık: “Teknofobik”, yani, teknolojiden ürken tüketicilerin bile kolaylıkla kullanabileceği güvenli ve basit ödeme çözümleri ile eşsiz müşteri memnuniyeti sunabilmek giderek önem kazanıyor. Zira tüketiciler kolay, hızlı ve güvenli yöntemleri tercih ediyorlar. Tüketiciye sunulan yöntemin etkin, etkili, tatminkar, kolay öğrenilebilir ve hatırlanabilir olması gerekli. Parmak izi, selfie gibi kimlik doğrulama çözümleri biyometrik kullanımının yaygınlaşması için artık şirketlerin yer vermesi gereken yöntemlerin başında geliyor.3.Adaptasyon kabiliyeti: 2016 itibariyle ortalama bir tüketici yaklaşık olarak 4 adet dijital cihaza sahip. İşte bu nedenle cihazlar arası senkronizasyon da önem kazanıyor. Yani biyometrik kullanımının yaygınlaşması, yüz tanıma, göz tarama, ses tanıma gibi sistemlerin farklı cihazlar kullanan aynı tüketicinin tüm cihazlarında kullanılabilirliğinin mümkün kılınmasından geçiyor. İleri seviye kimlik doğrulamanın tek bir kullanıcı için birden fazla cihaz üzerinden tanımlanabilmesi, gereken güvenliği ve senkronizasyonu sağlayabiliyor.4.Güvenlik: Biyometrik kimlik doğrulamanın vazgeçilmezi tüm diğer yöntemlerde olduğu gibi elbette ki dolandırıcılık riskinin azaltılması. Bu da biyometrik kimliklerin cihaza şifrelenerek tanımlanması ve asla cihaz dışında kullanılmamasıyla sağlanıyor.5.Gizlilik: Son teknolojileri ve koruma sistemlerini kullanan biyometrik çözümlerde dahi gerçek kimliğin gizliliğinin sağlanması önemli.
Yorumlar