- Başpınar’da durumlar endişe verici 
- Konkordato isteyen sanayici sayısı 300’ü geçti
- Beslenme çantası yok, kıyafet yok akıl alır gibi değil
-Bu okulda 8 sınıfta tam 800 öğrenci var
- Parti içinde yaşananlar acemilikten kaynaklanan ufak tefek sorunlardır

Eğitimdeki sorunları yerinde görmek için okul ziyaretleri yaptığını söyleyen Öztürkmen, gördükleri karşısında şaşkınlığa uğradığını belirtti. 1100 öğrencinin eğitim gördüğü okulda 780 öğrencinin Suriyeli olduğunu belirten Öztürkmen, "böyle şey nasıl olabilir? Dedi.  Okullarda temizlik sorununun devam ettiğini belirten Öztürkmen, bu arada ekonomide de işlerin iyiye gitmediğini belirterek "Başpınar’da konkordato isteyen sanayici sayısı 300’ü geçti. Bir kısmı da kullandıkları kredinin dönem faizini ödeyemedikleri için bankalar onlara süre veriyor, uzatıyor. ” diye konuştu. Öztürkmen, bu arada Cerablus Sınır kapısında şoförlerden kendilerine zorla yakıt satıldığına dair çok sayıda şikayet alındığını iddia etti.

YIKILAN 18 OKULDA HİÇ BİR ÇALIŞMA YOK

Gaziantep eğitiminin baştan sona sorunlu olduğunu belirten Öztürkmen şunları söyledi: ”Gaziantep’teki eğitimle ilgili sorunları görmek üzere 10’dan fazla okula gittim. 3 tane Şehitkamil tarafında, 4 tane de Şahinbey tarafında okula gittim. Gaziantep’te 18 tane okul ya depremde yıkılmış ya ağır hasarlı olduğu için idare tarafından yıkılmış ama aradan 1,5 yıl geçmesine rağmen hala bu okulların yeri harabe şekilde duruyor, hiçbir inşaat yok, hiçbir gelişme yok. Okulların öğrencileri başka okullara gönderilmiş. 

8 SINIFTA 800 ÖĞRENCİ 

Şehitkamil’de Hacıbaba tarafından bir okula gittim. Mete Uygun okulu. Okul bahçe içerisinde iki ayrı binadan oluşuyor. Binanın biri yıkılmış, ihata duvarı da yok mahalleye açık şekilde, öğrencilerin can güvenliği yok. Okulda güvenlik görevlisi yok, müdür bey diyor ki 8 sınıfta 800 öğrenci okutuyorum. Kayıtlı belgeli. Nasıl yapıyorsunuz dedim 400 sabahçı, 400 öğlenci her sınıfta 50 kişi eğitim öğretim görüyor dedi. Ders ücretleri 30 dakika. 30 dakikada 50 öğrenciye hangi öğretmen ne anlatabilir? Öğrencinin kişisel bir sorunu varsa ona nasıl yardımcı olabilir? Böyle sorunlar var.
 
MÜDÜR KIYAFET İSTEDİ

Yine velinin biri anlattı. Benim kocam asgari ücretle fabrikada çalışıyor evimiz kira, 6 bin lira. 4 çocuk okutuyorum nasıl geçinelim, ne yapalım? Beslenme çantası olmaksızın, kılıf kıyafeti olmaksızın çocuğumu okula göndermek zorunda kalıyorum diyor. Şehitkamil tarafında başka bir okulda müdür benden çocukların ayakkabı, kıyafeti olmadığını, o çocuklara, o okula bir şekilde nereden temin edersem edeyim kıyafet vermemi rica etti. Gaziantep’te eğitim bu durumda.

OKULDA GÜVENLİK YOK, TEMİZLİKÇİ YOK, TERCÜMAN VAR

Bir başka okula gittim sözde il özel idaresi okulu. 1100 öğrenci olduğunu söyleyen idareci 780 kişisinin Suriyeli olduğunu söyledi. 180 tane Suriyeli öğrencinin de okula sığmadığı için başka yerlere gönderdiklerini söyledi. Kapıda asılı listeler var, anaokulu listeleri var. İçeride tercümen odası var. Türk okulunda güvenlik görevlisi yok, temizlikçi yok, ama Suriyeli tercümanımız var. İlkokulun yan tarafında ortaokul bölümü var. Oraya da gittik oradaki sorun şu. Ünaldı, Şehreküstü ‘de bulunan Atatürk Anadolu lisesi yıkılmış oranın henüz yapılmadığından oranın öğrencilerinin bir kısmı oraya gelmiş. 

ÇOCUKLAR KARANLIKTA EVLERİNE GİDİYOR

Ünaldı, Perilikaya, Barak mahallesi o bölgede oturan çocuklar ekonomik nedenlerle çoğunlukla yürüyerek okula geliyorlar. O bölgeden gelen öğrencileri öğlenci yapmışlar. Öğlenciler akşam saat 18.00’de çıkıyorlar. Yerleşimcilerin arasında ve uyuşturucu tacirlerinin, uyuşturucu kullanıcılarının başka türlü tacizcilerin arasından geçerek çocuklarımız  ta Ünaldı’ya kadar 1 saatte gecenin karanlığında yol yürümek zorunda kalıyorlar. Çocukların fotoğrafını çektik, bir kısmı çorapsız, terlikle geliyorlar.”

O genç serbest bırakıldı O genç serbest bırakıldı

3 GÜN TEMİZLİK OLUR MU?

Okullardaki temizlik sorununa da değinen Öztürkmen, “Haftada 3 gün çalışmak üzere bazı okullarda temizlik görevlisi görevlendirilmiş. Yol, ulaşım yemek parası vermiyorlar. 556 lira günlük 3 gün üzerinden onlara ücret ödeniyor. Ayda 8 bin. Bunlar sigortasız. Devlet resmen sigortasız kaçak içşçi çalıştırıyor. Diğer günler ne oluyor, okul, kirli, pis, gayri hijyenik bir şekilde çocuklarımız okula gidip geliyorlar” dedi.

KONKORDATO İSTEYEN SANAYİCİLERİN SAYISI 300’Ü GEÇTİ

Her kesimden şikayet aldıklarını, Ak Parti’nin dünyasında bu sorunların olmadığını öne süren Öztürkmen şöyle devam etti:” Araban’da çiftçiler dolu ağır hasar vermiş afet bölgesi ilan edilmesini, borçların ertelenmesini talep ediyorlar, onların sorunları ayrı. Başpınar’da konkordato için başvuranların sayısının 300’ü geçtiği söyleniyor. Bir kısmına da kullandıkları kredinin dönem faizini ödeyemedikleri için bankalar onlara süre veriyor, uzatıyor. Banka idare etmeye çalışıyor. Diğer taraftan kazanamayan sanayici işçisine hakettiği ücreti veremediğinden işçiler ayrı bir isyanda. Yani şehrimiz gerçek anlamda yönetilemeyen bir şehir. Maalesef Ak Parti yetkilileri de bunu görmezden, duymazdan geliyorlar.

CERABLUS SINIR KAPISI’NDAN ŞİKAYET VAR

Gerçekten ülke yönetilmediği gibi şehrimizde maalesef sahipsiz bırakılmış bir şehir. Ben bunu meclis konuşmalarımda da gündeme getirdim, sahipsiz Gaziantep diye. Örneğin iki günden beri bana yazıyorlar. Karkamış’taki Cerablus sınır kapısında tır şoförlerimize zorla yakıt satıldığı, zorla para alındığına dair şikayetler geliyor. Bölgeye gidip sorunlarına çözüm üretmeye çalışacağız. Önce bu taraftaki bir petrol istasyonunun zorla şoförlere 300 yüz litre mazot sattığı ama mazotun mazot değil adeta ham petrol olduğunu söyleyip şikâyetçi oldular.  Şoförler sorun çözüldü diye  teşekkür etti. Şimdi yeniden yazıyorlar. Aynı işlem bu kez Cerablus tarafında ama yine Türk yetkililer tarafından bize bu işkence yapılıyor, zorla araçlarımız oradaki bir parka çekiliyor, o parkta bizden 40’ar dolar para alıyorlar ve bize zorla 300 litre mazot satıyorlar diye. Kaymakam bey sorunu çözdük dedi. Ben olayı yerinde inceleyeyeceğim.

AK PARTİ İL BAŞKANI SİYASİ RANT ÇIKARMA DERDİNDE

Tabi Ak Parti’nin dünyasında bu sorunlar yok, herkes kendi dünyasını kurtarabilmenin, kendi işini kurtarabilmenin, büyütebilmenin çabasında. Birileri kamu kurumlarından ihaleler alıyor, birileri başka tür faaliyetler içerisinde. Şehrin sorunları ile ilgilenen bir Ak Parti yetkilisi yok. Ak parti il başkanı da hiç gerekmediği halde hafif bir espriyle geçiştirilecek bir olayı muhabbeti kendince büyütüp buradan siyasi bir rant çıkarma peşine düşmüş. 

ŞEHRİMİZ YÖNETİLEMİYOR

Dünya liderimiz itibardan tasarruf etmiyor, Amerika’ya 5 uçakla gidiyor. Herhalde orada kendisini kimsenin karşılamadığını, alkışlamadığını düşündüğünden olsa gerek ki buradan uçaklarla alkışlamacı götürüyor. Bizim belediye başkanlarımızı, yandaşlarını, bürokratlarını ayrı bir uçakla götürüyor. Dolayısıyla Türkiye gerçek anlamda yönetilemez durumda olduğu gibi şehrimizde yönetilemiyor.  Parti içindeki çekişmeleri sorduğumuz Öztürkmen, “Parti içindeki bu çekişmeler nasıl daha iyi hizmet götürebilire dahil olan çekişmelerdir. Bu çekişmelerden ben halkımızın şehrimizin ve partimizin yararlı çıkacağını, faydalı çıkacağını umuyorum. Çünkü hizmetin nasıl daha geniş kitlelere nasıl daha kolaylıkla ulaştırılabilir kavgası çekişmesi. Bu nedenle de bunun bize ve ülkemize şehrimize hayırlı olacağını düşünüyorum. Belki de 30 yıl sonra bir güç elde etmenin vermiş olduğu ve acemilikten kaynaklanan ufak tefek sorunlardır. bunların zaman içerisinde düzeleceğini düşünüyorum.” Dedi.
 

Editör: Ebru Kont