Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Ali Yüksel, bazı kimselerin, arsa veya gecekondusu bulunanlardan ya da kentsel dönüşüme girecek sitelerdeki konut sahiplerinden, imar planını değiştirerek imar artışı yapabileceği vaadiyle ücret talep ettiğine dair duyumlar aldıklarını söyledi.
Yüksel, özellikle büyükşehirlerde kentsel dönüşüm yapılması halinde imar planlarında inşaat hakkının sınırlı olduğunu vurgulayarak, dönüşüme giren sitelerde müteahhide verilecek sayıda yeterli daire çıkmadığı için maliklerden para istendiğini anlattı.
Böyle bir durumda müteahhide yüklü meblağlar ödenmemesi gerektiğini ve dönüşümün yolunun imar artışından geçtiğini dile getiren Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak İmar Kanunu'na göre yapılmış planlarda bu değişiklik çoğu yerde olamamaktadır. İmar planları ve plan değişiklikleri, büyükşehirlerde büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyesinde, normal illerde ise belediyelerin ya da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının sorumluluğunda. Bazı kişiler bu durumu kullanarak, imar artışını sağlayacaklarını belirtmekte, malikleri ya da site yönetimlerini yanıltmaktadır. Plan ücreti, danışmanlık bedeli, masraf veya teminat gibi isimler altında talep edilen bedeller zaman zaman yüksek meblağlara ulaşabilmektedir."
"Bilinçsiz vekaletname verilmemeli"
Ali Yüksel, bazı malik veya sitelerin bu kişilere verdikleri vekaletnamelerle hatalı başvuruların yapıldığını belirterek, bu başvuruların reddedildiğini veya hatalı başvuru sonucunda hak kaybına yol açıldığını söyledi.
Bazı durumlarda ise hiç başvuru yapılmadan ücret alındığını anlatan Yüksel, şu değerlendirmelerde bulundu.
"Örneğin böyle bir vekaletnameyle arazi rezerv alanı ilan edilirse, maliklerin arazilerinin yüzde 30'u Bakanlığa geçmektedir. Ancak imar artışı aynı kalabilmekte ve garantili bir yol değildir. Site, apartman veya gecekondularda, vatandaşların böyle bir talep durumunda, bu kişilerin şehir plancısı, hukukçu veya mimar olup olmadığını araştırması, bilinçsiz vekaletname vermemesi, verilecek vekaletle hangi işlemlerin yapılacağının belirtilmesi, maliklere külfet ve mali yük gelip gelmeyeceğinin açıkça yazılması ve mümkünse herhangi bir ücret verilmemesi faydalı olacaktır. Şüpheli durumda ise bu kişileri vekaletten azletmeleri zarar görmelerini engelleyebilecektir."