CHP Milletvekili Melih Meriç “ Bir esnafın şehir dışına kaçırılarak başına silah dayatılması, tehdit edilmesi ve işkence anlarının videoya kaydedilmesi sadece bireysel bir suç değil, aynı zamanda toplum huzurunu hedef alan bir tehdittir” dedi.
Sözcü’nün haberine göre elektrikçilik yapan Ercan Öztürk (40) aralarında husumet bulunan Mehmet ve Fahri D. tarafından iki ayda üç kez tehdit edildi. Polise giderek bu kişilerle ilgili şikayette bulunan Öztürk hem silahla hem de sözle tehdit edildi. Öztürk, “Kendi halimde elektrik işi yapan bir esnafım. Şikayetçi olduğum kişiler Suriyeli bir grubu peşime taktılar. Elektrik arızası var diye çağırdılar ve beni kaçırdılar. İndiğimde arkamda duran kafama vurdu ve küfür etmeye başladı. Beni dövmeye başladılar. Aynı anda da yaptıkları işkenceyi videoya aldılar” dedi.
MERİÇ ENDİŞELİ
CHP Milletvekili Melih Meriç, sosyal medya hesabından endişesini dile getirdi. Meriç, “Gaziantep’te yaşanan elektrikçi Ercan Öztürk'ün Suriyeli bir grup tarafından kaçırılması ve işkenceye maruz kalması, ülkemizin güvenlik zaafiyetini ve Suriyeli sığınmacı sorununun kontrolden çıktığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bir esnafın şehir dışına kaçırılarak başına silah dayatılması, tehdit edilmesi ve işkence anlarının videoya kaydedilmesi sadece bireysel bir suç değil, aynı zamanda toplum huzurunu hedef alan bir tehdittir” dedi.
POLİTİKALAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Meriç devamla şunları söyledi: “AKP iktidarının yıllardır izlediği hatalı göç politikaları, bu tür olayların artmasına zemin hazırlamıştır. Sığınmacılar konusunda alınmayan önlemler, toplumsal huzuru tehlikeye atmakta, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini ciddi risk altına sokmaktadır. Türkiye'nin bu kaotik duruma sürüklenmesinde sorumluluk, çözüm üretmeyen, aksine sorunu büyüten hükümettedir. Vatandaşlarımızın can güvenliğinin sağlanması için sığınmacı politikalarının acilen yeniden gözden geçirilmesini ve bu tür olayların önüne geçilmesi adına etkili adımlar atılmasını talep ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir vatandaşı, kendi ülkesinde tedirginlik ve korku içinde yaşamaya mahkûm edilemez. Halkımızın huzurunu ve güvenliğini sağlamak için üzerimize düşen sorumlulukların farkındayız.Göçmen politikamız başından beri nettir: Türkiye, vatandaşlarının güvenliğini sağlamak zorundadır, aksi durumda toplumsal huzurun korunması imkânsız hale gelecektir.