Ekonomik krizin faturasını hasta vatandaşlara kesmenin hiçbir bahane ile açıklanamayacağını söyleyen CHP’li Meriç, “Muayene katılım payı yüzde 542 artarken, SGK’nın sağlıkta tasarrufa gitmesi, bu tasarrufu yaparken de bunu kamuoyuna açıklamak yerine eczacılar ile hastayı karşı karşıya getirmesi kabul edilemez bir durumdur” dedi.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun “Tasarruf” adı altında halk sağlığını hiçe saydığını söyleyen Melih Meriç, “Hastalara yazılan ve halk arasında ağrı kesici olarak bilinen anti-inflamatuar yani inflamasyonu (iltihap) azaltarak ağrıyı azaltan ilaç sayısında kısıtlamaya gidildi. İnflamasyonu baskılayan, ağrıyı azaltan, bazen de ağrıyı tamamen geçiren, aynı zamanda hastanın ağrısı ve tutukluğu devam ettiği sürece kullanması gereken, reçetede bir kutudan fazla yazılan bu tür ilaçların SGK tarafından kısıtlanması büyük bir halk sağlığı sorunu yaratıyor. Üstelik SGK bu kısıtlamayı kamuoyu ile paylaşmadan sorumluluğu eczacıların üstüne bırakmakta, vatandaş ile eczacıları karşı karşıya getirip sağlıkta şiddete neden olmaktadır. Aynı zamanda hastaların tedaviye ulaşması da zorlaşmaktadır.” ifadelerini kullandı.
BAKANA SORDU
CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, konuya ilişkin olarak Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na şu soruları yöneltti: SGK tarafından tasarruf tedbirleri kapsamında ödenmeyen veyahut ödeme kapsamında kısıtlamaya gidilen ilaçlar nelerdir? Söz konusu kısıtlamaların kamuoyu ile paylaşılmamasının nedeni nedir? Eczacı ile hastayı karşı karşıya getiren bu uygulamaya son vermeyi düşünüyor musunuz? Eczacı ile vatandaşı karşı karşıya getiren bu uygulama nedeniyle bugüne kadar kaç eczacı sözlü/fiziksel şiddete maruz kalmıştır? Sağlıkta şiddetin her geçen gün had safhaya geldiği bir ortamda bu uygulama nedeniyle yaşanacak ve telafisi olmayan, eczacılara yapılan şiddet karşısında sorumluluk kime ait olacaktır?