Büyükuncu, “Geniş bir katılımla yaptığımız bu önemli toplantılardan ortaya çıkan sonuç ve edindiğiniz izlenim gösterdi ki, maalesef depremlerden yeterli ders almadığımız yönünde. Toplum olarak, ülke olarak her şeyi çok çabuk unutuyoruz. Olabilecek muhtemel depremlere maalesef hazırlıklı değiliz” dedi.
SADECE HASAR GÖREN BİNALAR DEĞİL
Ülkedeki mevcut yapı stokunun bir an önce çıkartılıp yerinde dönüşümün nasıl ve ne şekilde yapılacağı, özel sektörün bu süreçte dönüşümün asli ögesi olması gerektiğinin önemine dikkat çeken Mustafa Büyükuncu “Sadece hasar gören binaların değil, ekonomik olarak ömrünü tamamlayan binaların dönüşümünün hızlanması için de ülkece seferber olmamız gerekiyor” dedi.
BU BİZİM MİLLİ DAVAMIZ
6 Şubat depremlerinden sonra geçen süreçte, almamız gereken tedbirlerin yeteri kadar alınmadığını söyleyen Büyükuncu “Olması muhtemel her depremde dinmeyen acılarımızın tekerrür etmemesi adına vatandaştan yerel idarelere, yerel idarelerden merkezi idarelere kadar ülkesini seven herkesin bu konuyu milli dava olarak ele alması gerekir” dedi
YASAL DÜZENLEMEYE İHTİYAÇ VAR
Yapı kullanım izni almış binalarda sonradan yapılan kontrolsüz revizyonlarının mutlaka önüne geçilmesi gerekliliğini söyleyen Mustafa Büyükuncu, izin sonrası binaların periyodik zamanlarda kontrolünün can ve mal kaybının önüne geçilmesinde çok önemli olduğunu belirterek, bununla ilgili yasal bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu söyledi Büyükuncu, bu coğrafyada deprem riskinin her zaman olacağı gerçeğinin göz ardı edilmemesi gerektiğin de ifade ederek “Yaraları sarmak ne kadar önemli ise yeni yaralara meydan vermemek için çabalamak ta bir o kadar önemli” şeklinde konuştu.
