BU YAZIYI MUTLAKA OKUYUN

Manisa maçı sonrası fırsat bu fırsattır deyip birkaç gün izin kullanmayı sürdürüyorum...
Gaziantep'ten uzak olduğunuzda, sadece kentle ve Gaziantepspor ile ilgili, size soru sorulursa cevap veriyorsunuz...
Onun dışında uzun süre görüşmediğiniz dostlar ve onların çevreleriyle farklı konuları değerlendiriyorsunuz...
Bu her zaman böyle olmuştu. Ama bu kez çok farklı... Haftaya Bakış'ta yazdığım gibi kiminle konuşsak, önce şu ressam kadının NÜ resimlerine sansür işine takılıyorlar...
Sonra da Gaziantep'in imajı konusunu açıyorlar.
En çok konuşulan ise Gaziantepspor elbette...
Manisa Emniyet Müdürü Sayın Adem Aydemir'in müthiş konukseverliği ile başlayan Ege bölgesindeki ziyaretler ve kısa tatil faslında, özellikle Manisa halkının düşünceleri beni çok etkiledi..
Sayın Bülent Arınç'ın memleketinde, Adem Aydemir'in icraatları kent halkının yanısıra, kentin kanaat önderlerini de olumlu yönde etkilemiş...
Bunu Sayın Ata Aksu ve İbrahim Kızıl'ın da bulunduğu ortamda çok farklı boyutlarıyla dinledik...
Uzun yıllar Gaziantep'te görev yapan bir emniyet görevlisinden övgüyle bahsedilmesi bizi mutlu kılar...
Örneğin şu anda İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın gibi... Sadece telefonla görüşebildiğim, cenazeleri olmasaydı Manisa'ya gelecek olan Sayın Çapkın içinde güzel şeyler duymak hoşumuza gidiyor..
Aslında galiba Gaziantep'in Emniyet Müdürü konusunda şansı var...
Zaten bürokrat olarakta hep terfi niteliğinde tayinler yapılmıştır.. Son yıllarda bunlarda düşüş var, ama bunu birazda siyasi bakış açısıyla değerlendirmek gerek..
Haliyle tüm bunları belirttikten sonra gözümüzü Emniyet Müdürleri kararnamesine çevireceğiz... Bakalım şimdiki Müdürümüz Sayın Ali Yılmaz'ın durumu ne olacak.. Özellikle son dönemlerde oldukça iyi çalışmalar yapıldığına inandığımız Gaziantep Emniyetinin patronu, kalacak mı, gidecek mi?
Gidecekse nereye tayin edilecek?
Buna şehrin konumuna göre karar vereceğiz..
Eğer Gaziantep'ten büyük şehre giderse bu Sayın Yılmaz'ın başarısının belgesi niteliğinde olacak..

BAŞARISIZLIĞIN TEK SORUMLUSU BAKKAL VE HEYETİDİR...

Evet...
Gelelim tekrar Gaziantep durumlarına..
Ve öncelikli olarak Gaziantepspor'a...
İl dışında olmama rağmen telefonlarım susmuyor.. Herkes takımın gidişatından endişe ediyor..
Hatta, "bu sene bizi kimse kurtaramaz" diyenlerin sayısı çok fazla olmaya başladı.. Gaziantepspor'u derinden bilen birkaç arkadaş ise daha ileri gidiyor ve "Bu sene Ata Aksu'da kurtaramaz" diyebiliyor..
Peki ne oldu da böyle oldu?
Aslında Gaziantep?in bu durumlara düşmesinin nedenleri araştırılacak olsa, tabi ciddi ve doğru biçimde inanın çok şey çözülür..
Dün yazdım, futbolcuların büyük bölümü ile teknik adamların kan uyuşmazlığı önemli ölçüde ortaya çıktı..
Sayın Bakkal ve Çetinkaya ne söylerse söylesin, bu düşüşün birinci sorumluları kendileridir.. GAZİANTEPSPOR?U KÜÇÜK DÜŞÜRECEK DAVRANIŞLAR Futbolcu dünyası dışında kulübü ve yönetimi de zor duruma bırakacak, Gaziantepspor kulübünün imajını sarsıcı hatta yıpratıcı işleri de yapıyorlar.. Sadece kendilerini düşünme dışında çok çaba sarfetmeyen Sayın Bakkal ve Çetinkaya'nın, özellikle ulusal gazete ve televizyonlara buna TRT dahil, en küçük bir olumsuzlukta haber vermeleri, Gaziantepspor'u yıpratmaktan başka işe yaramıyor.. FERİBOT PARASI TRT?DE HABER OLUYOR Yaşadığımız çok örnek var ama sadece birisini söylesem yeterlidir.. Bursa deplasmanına gidilirken feribot parasını Mesut Bakkal'ın verdiğini, tüm Türkiye TRT'den öğrenmiştir..
Haber tamamen doğrudur, ama basit bir feribot parası için Gaziantepspor'u TRT önderliğinde Türkiye'ye rezil etme, kime ne kazandıracaktır..
Bunun içindir ki, Sayın Bakkal ve Çetinkaya'nın mutlaka ama mutlaka teknik ve idari yönden sorgulanması gerekmektedir..
Hiçbir profesyonel kulüpte 7 maçta sadece 3 puan almış bir takımın teknik heyeti, Gaziantepspor'da ki kadar özgürce kendi haline bırakılmamıştır. BAKKAL VE ÇETİNKAYA BAŞKANI VE YÖNETİMİ HİÇE SAYMAKTADIR Bu görüntü sadece Gaziantepspor'a mahsustur..
Bana göre yönetimin iyi niyetli davranışı, hep suistimal edilmiştir. Bunda Başkan İbrahim Kızıl'ın davranışları da etkendir..
Kararlı davranma konusundaki zaafiyet görüntüsü, bazılarına cesaret vermektedir..
Bunların başında teknik heyet gelmektedir..
İşte tehlike de buradadır..
Çünkü teknik heyet kendini hem yönetim, hemde başkan gibi görecek kadar serbest hissetmektedir..
Sevgili sporseverler;
Bu konuları bölüm bölüm yazarak sizleri bilgilendireceğim..
Amacımız Gaziantepspor'un kötü gidişindeki nedenleri ortaya çıkarmak, bu sayede önlemler alınmasını sağlamaktır..
Gözlemlerim ve tecrübem; eğer bu vaziyetle devam edilecekse Gaziantepspor'u kötü günlerin beklediğini gösteriyor..
Belki birkaç iyi sonuç alınabilir ve bazı gerçeklerin üstü kapanmak istenebilir..
Ama bunun bile olacağı konusunda şüphelerim var..
İnşallah yanılırım..