Selak’ın hayatı, neredeyse masallara konu olabilecek kadar sıra dışı ölüme yakın deneyimlerle dolu.
Ölümle Dans Eden Hayat
1962: Selak’ın tehlikeli serüvenleri, Ocak ayında soğuk ve yağmurlu bir günde başladı. Trenle bir kanyondan geçerken, tren raydan çıkarak nehre düştü. Kimliği belirsiz biri tarafından kurtarılan Selak, kırık bir kol ve hipotermiyle hayatta kaldı. Olayda 17 kişi boğularak hayatını kaybetti.
1963: İlk ve tek uçak yolculuğunda, uçağın kapısı arızalandı ve Selak dışarı fırladı. Yumuşak bir saman yığınına düşerek mucizevi bir şekilde kurtuldu. Uçak düştü ve 19 kişi yaşamını yitirdi.
1966: Bu kez bir otobüs kazasında, otobüsün bir nehre çarpmasıyla dört yolcu boğuldu. Selak, birkaç kesik ve morlukla kıyıya yüzerek kurtuldu.
1970: Arabasının seyir hâlindeyken motoru alev aldı. Yakıt deposu patlamadan önce araçtan dışarı atlayarak kurtulmayı başardı.
1973: Bir başka sürüş kazasında, aracının yakıt pompası arızalandı ve motoru alev aldı. Hava deliklerinden çıkan alevler Selak’ın saçlarını tamamen yaktı, ancak ciddi bir yaralanma yaşamadı.
1995: Zagreb’de bir otobüs çarpması sonucu sadece hafif yaralarla kurtuldu.
1996: Dağlık bir yolda Birleşmiş Milletler kamyonuyla kafa kafaya çarpışmaktan son anda kurtuldu. Aracı yoldan çıkıp bir korkuluğa çarptı ve mucizevi bir şekilde hayatta kaldı.
Hayatını Değiştiren Piyango Kazancı
-
doğum gününden iki gün sonra Selak, piyangodan 900.000 € (1.110.000 ABD Doları) kazandı. Bu büyük ikramiye, beşinci evliliğiyle aynı döneme denk geldi. Parasıyla iki ev ve bir tekne aldı, ancak 2010’da daha mütevazı bir yaşam sürmeye karar verdi ve kalan parasının büyük bölümünü akrabalarına ve arkadaşlarına dağıttı.
Efsane mi Gerçek mi?
Selak’ın olağanüstü hikâyesi, dünya çapında dikkat çekse de olayların hiçbirinin bağımsız kaynaklarca doğrulanmadığı belirtildi. Zaman zaman anlattıklarında tutarsızlıklar olduğu iddia edildi.
Frane Selak, 87 yaşında hayatını kaybetti ancak hikâyesi, insanlık tarihinin en inanılmaz yaşam öykülerinden biri olarak efsaneleşmeye devam ediyor.