“Kolay olan bizzat bu sürecin sonucunda ortaya çıkan mültecileri suçlamak ve hedef göstermek” diyen Girişken, “Suriyelilere evlerini değerinin iki-üç katına kiralayan, hızla zenginleşen emlak baronlarımızı ne yapacağız? Fabrikalarda, şantiyelerde Suriyeli emekçileri kaçak şekilde çalıştıran, ucuz iş gücü olarak kullanan patronlarımızı ne yapacağız?” diye sordu.
Suriyeliler’in yoğun yaşadığı mahallelerde, gittikleri muhitlerde “walkthrough” video çekip sosyal medyada paylaşmanın trend haline geldiğini belirten Girişken, “Türkiye’nin bir mülteci sorunu olduğu, hatta bunun Türkiye’nin kısa ve orta vadedeki en büyük sorunu olduğu tartışma götürmez” dedi.
HANGİ NOKTAYA GELECEK?
Mimar Özgür Girişken, şunları söyledi: “Türkiye'nin mülteci krizini istisnai kılan şey, Türkiye büyüklüğünde bir ülkenin nüfusunun yüzde 10'u kadar mültecinin on yıldan kısa bir sürede ülkeye giriş yapması. Bu daha önce hiç yaşanmadı, ve gelişmelerin hangi noktaya gideceğini öngörmek olası değil. Dolayısıyla endişeler, korkular çok doğal. Doğal olmayan, tepkilerin yöneldiği yer ve yöntem. Öncelikle, videoları çekenlerin amaçları bu olmayabilir, ama bu videolar açıkça ırkçı, ayrımcı ve faşizme hizmet ediyor. Bütün dünya aşırı sağının kullandığı dil, bu videolarda da kullanılmış. Krizin asıl sorumlularına yöneltilemeyen tepki, mültecilere yöneltiliyor. Bu dil; Almanya’da, Hollanda’da, Avusturya’da, Türkler’e karşı işlenen nefret suçlarını, Solingen faciasını getiren dile çok benzer. Sorumlu davranmalıyız”
GÖRÜNENDEN İYİ DEĞİL
“Videolar manipülatif; bizim yaşadığımız sokakların, parkların durumunun da bu videolarda görünenden daha iyi olduğunu hiç düşünmüyorum. Göç krizleri sırasında bütün kötülükler göçmenlerden/mültecilerden bilinir; onlar giderse herşey düzelecekmiş gibi bir yanılsama oluşur. Bu iktidarların işine gelir esasen; kötü yönetim, sömürü ve yoksulluk için bahane hazırdır çünkü. * Suriye toplumunda bize göre daha derin olan cinsiyet ayrımını, yaygın çok eşliliği ve gericiliği korkutucu ve tehlikeli buluyorum. Ama kolay olan bizzat bu sürecin sonucunda ortaya çıkan mültecileri suçlamak ve hedef göstermek”
EMLAK BARONLARINI NE YAPACAĞIZ ?
“Savaşı tetikleyen, ÖSO ile Suriye’ye giren, gericileri silahlandıran, milyonlarca insanın Türkiye’ye gelmesine yol açan siyasal iktidarı ne yapacağız? Suriyeliler’e evlerini değerinin iki-üç katına kiralayan, hızla zenginleşen emlak baronlarımızı ne yapacağız? Fabrikalarda, şantiyelerde Suriyeli emekçileri kaçak şekilde çalıştıran, ucuz iş gücü olarak kullanan patronlarımızı ne yapacağız? Bunların videosunu da çekecek miyiz?”
