Kentte yaşayan insanların sağlık hizmetine ulaşmada ciddi sorunlar yaşadığına dikkat çeken Meriç, "Acil servislere gelen hastalar saatlerce beklemek zorunda kalıyor; ne doktor var ne de çözüm. Halk aylardır bu sorunları dile getiriyor, ama yetkililer sessizliğe bürünmüş durumda. AKP iktidarı ise kente gelip törenlere katılmak, fotoğraf çektirmek dışında hiçbir somut adım atmıyor. Peki, bu mu Gaziantep'in gerçek yüzü?" ifadelerini kullandı.

GERÇEK GAZİANTEP BU MU?
Acil servise giden hastaların saatlerce beklerken, ne bir doktor ne de bir çözüm bulunabildiğini dile getiren Meriç şunları söyledi:“Aylardır bu konuyu dile getiriyoruz ama yetkililerden ses yok! AKP iktidarı, kente gelip bol bol fotoğraf çekip, törenlere katılmaktan başka ne yapıyor? Tarım ve Orman Bakanı şehre gelir, toplantılara katılır, plaketini alır, “Gaziantep harika!” der ve gider. Gerçek Gaziantep bu mu? Sorunları görmeden, toprağa basmadan çiftçiyi anlamak mümkün mü? Sağlık Bakanı gelir, şehir hastanesine uğrar, toplantı salonlarında kahve içer, poz verir. Ama acil servisteki hastalar, randevu alamayan insanlar, doktor eksikliği yüzünden perişan olan halk görmezden gelinir. Şehir hastanesi parlatılır, halkın çektiği sıkıntılar bir kez daha örtbas edilir. Peki, şehrin bürokratları ne yapar? 

Yaşlılara uyarı Yaşlılara uyarı

SORUNLAR ÖRTBAS EDİLİYOR

Soruyorum size, hangi bürokrat gerçek sorunları dile getirdi? Hangisi Bakan'ın önünde "Sayın Bakanım, çiftçi kan ağlıyor, hastaneler doktor bulamıyor, vatandaş randevu alamıyor!" diyebildi? Bunların derdi Gaziantep’in sorunlarını çözmek değil, sorunları örtbas etmek! Gaziantep halkı bu duyarsızlığa daha ne kadar katlanacak? AKP'nin yarattığı bu düzende 12 bebek katledildi. Yaşamını kaybeden bebeklerin vebali piyasacı sağlık politikalarıyla bu çürümüşlüğü yaratanlardır. Her geçen gün daha da derinleşen sağlık sorunlarına çözüm üretmeyen bu iktidar, sadece boş vaatlerle günü kurtarmaya çalışıyor. Ama biz susmayacağız! Gaziantep halkının sağlığı, refahı ve geleceği için bu duyarsızlığa karşı dimdik duracağız.”
 

Editör: Ebru Kont