Saldım çayıra mevlam kayıra
İsa Altun
Geçtiğimiz hafta eğitim projesi kapsamında gittiğimiz bir çok lisede 'bağımlılık ve bilişim konulu seminerler düzenledik. Okul müdürlerinin ve öğretmenlerin sitemlerine de şahit olduk.Şikayetler şöyle: 'Okul aile birliği toplantısına yazılı ve mesajla bildirim yapmamıza rağmen, okula gelen ebeveyn sayısı iki elin parmağını geçmiyor İşte gelinen halimiz ve pür mealimiz.Eğitim ve öğretimde yaz tatiline yaklaştıkça okullardan ve diğer eğitim kurumlarından gelen acı haberler yürek burkuyor. Gençler ve çocuklar arasında madde bağımlılığına bağlı ölümler ve adli olaylar ne yazık ki kamuoyunda sıkça yer bulmaya başladı. Ailelere tavsiyem, okulların tatili yaklaştıkça çocuklarını izlemelerinde fayda var.Sadece takip değil,okul aile birliği ile de sağlıklı iletişime geçmeleri gerekiyor.İşte son bir hafta içinde yaşanan olaylar.
Birinci olay: Geçtiğimiz hafta Bursada İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencileri İ. E.(24) ve G. K. (23) merkez Nilüfer ilçesi Dumlupınar Mahallesi Selanik Caddesi üzerindeki apartmanda fenalaşıyorlar. Uyuşturucu hap aldıkları öne sürülen iki genç, arkadaşları tarafından ambulansla Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesine kaldırılıyorlar. Ancak iki üniversiteli doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamıyor. Savcılık ölüm olayına el koyarken. Aileleri Balıkesirde oturan iki gencin cenazeleri Bursa Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırılıyor.Aileleri ve arkadaşları büyük yıkım yaşıyor.
İkinci olay: Adanada Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne bağlı yurtta kalan ve madde bağımlısı olduğu ileri sürülen kızlar 17 yaşındaki F.A., 16 yaşındaki B.Ç. ile 15 yaşındaki Ö.H., dışarı çıkmalarına izin vermeyen 3 özel güvenlik görevlisini bıçaklıyorlar. Seyhan ilçesindeki şiddet ve istismara maruz kalmış kızların barındığı Şükrü Tülay Yetiştirme Yurdunda F.A., B.Ç. ile Ö.H., akşam saatlerinde dışarı çıkmak istiyorlar. İddiaya göre görevlilerin engel olması üzerine etrafa saldıran kızlar, yurttaki eşyalara zarar veriyorlar. Müdahale eden özel güvenlik elemanlarına da bıçakla saldırıp, yaşanan arbede sırasında 3 özel güvenlik elemanı bıçak ve kesici aletlerle çeşitli yerlerinden yaralanıyor. Yurda çağrılan ambulanslarda ilk müdahalesi yapılan özel güvenlik elemanları tedavi için hastaneye kaldırılıyor. Çıkan olaylar üzerine Şükrü Tülay Kız Yurduna karakol ve Çocuk Şube Müdürlüğüne bağlı ekipler sevk ediliyor.
Üçüncü Olay: olay da Adananın Yüreğir İlçesi Kazım Karabekir Mahallesinde bulunan bir lisede meydana geliyor. Okullarındaki yıl sonu partisine katılan öğrencilerden F.K. ve R.Ö., parti sonunda okul çıkışında fenalaşıyor. Kendinden geçen öğrenciler çağrılan ambulansla Adana Numune eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılıyor. Alkol komasına girdikleri anlaşılan iki gençten F.K.nın kanında 2.45 promil, R.Ö.nün ise 2.40 promil alkol tespit ediliyor. Hastanede çaresiz şekilde bekleyen gençlerin yakınları ise sorumlulardan şikayetçi olacaklarını belirtmişler.
Öğrencilerden birinin velisi alkolün kolaya karıştırıldığını, oğlunun da kolaya düşkün olduğunu söylemiş ve sorumluların peşine düşeceklerini belirtmiş. Olay sonrası öğretmenleri aradığını aktaran R.Ö.nün dayısı Ş. Ö, sorumlu olarak okulu göstermiş. Çocukların durumunun iyi olmadığını anlatan Ö, Bu işi sonuna kadar takip edeceğiz demiş. F.K. ve R.Ö.nün yakınlarından haber alarak hastaneye gelen Eğitim Bir Sen Adana Şube Başkanı Mehmet Sezer, durumdan ötürü üzgün olduğunu belirtmiş. Söz konusu okula yüksek puanlı öğrencilerin geldiğine dikkat çeken Sezer, İl Milli Eğitim Müdürü, yıl sonunun yaklaşmasından dolayı ilçe milli eğitim müdürlerini, onlar da okul müdürlerini yaşanabilecek olumsuzluklar konusunda uyardığını biliyorum. Bu uyarılara rağmen böyle bir etkinliğin yapılıyor olması çok ilginç. Hiçbir veli, çocuğunun başına böyle bir olayın gelmesini kabul etmez diye konuşmuş.Öte yandan okul yetkilileri, yıl sonu etkinliğine öğrencilerin kapıda imza atarak girdiğini ve adı geçen öğrencilerin etkinliğe katılmadığını ileri sürmüş. Okul yetkilileri, sorumlu olarak okul çevresindeki tekel bayilerini göstermiş. İstanbulda son iki ay içinde binlerce liseli öğrenci ile 'bağımlılık ve bilişimkonulu seminerlerimde bir araya gelme fırsatım oldu. Öğrencilere seminer bitiminde aile,bağımlılık,eğitim,geleceğe ilişkin görüşleri ile ebeveynleriyle olan iletişimlerini sorguluyorum.Öğrencilerin bir çoğu aslında ruh ve beden sağlığına zarar veren maddelerin yarattığı tahribatı biliyorlar.Bilgi kaynakları ise evlerindeki ya da ceplerinde taşıdıkları mobil internet. Bu konuda brifing verecek kadar donanımlılar.Öğrencileri maddeye yönelten unsurlardan birisi de ergenlik döneminde tavan yapan ' grup psikolojisi Okul ergenlerin hayatında merkezi bir yerde bulunmaktadır. Okul arkadaşlarıyla, öğretmenle kurulan ilişki, akademik başarı, okuldaki sosyal etkinlikler, spor etkinliklerinde bürünülen roller ve alınan pekiştireçler, öğrencinin kimliğinin oluşumunda ve benlik saygısı duygusunda önemli bir yere sahiptir. Okulda işler yolunda ise daha yüksek bir benlik saygısı oluşuyor.Ergenlerin karşılaştıkları sorunlar karşısında dayanıklılık düzeyleri bu sorunların çözülmesinde belirleyici bir rol oynamaktadır. Ergenlerin okul ve diğer çevreden aldıkları destek onların dayanıklılık düzeylerini belirleyecektir. Okuldaki ortamla kurulan ilişkilerin ergenin sorunlar karşısındaki direnci üzerinde destekleyici etkisi olacaktır. Ergenlerin dirençlerini olumlu etkileyecek bir unsur, gencin öz-yetkinliğidir. Öz-yetkinlik, kişinin bir sorunla karşılaştığında, bu sorunun çözümüyle ilgili kendini rahatlatabilmesi ve sorunu kendi kendine çözebilmesi durumudur . Ergen kendini yetkin görürse girişimde bulunmak için de güç bulacaktır.Bu gücü de verecek olan ailedir.
Yorumlar