Meriç, bu yapıların yalnızca laiklik ilkesini değil, toplumsal huzuru ve devletin bütünlüğünü tehdit eden paralel güç odakları haline geldiğini belirtti. Özellikle Gaziantep’teki Haznevi Tarikatı’nın devasa külliyesi ve Menzil yapılanmalarına dikkat çeken Meriç, bu yapıların kontrolsüz büyümesinin ulusal güvenlik açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyledi.

DEVLETİN BÜTÜNLÜĞÜ TEHLİKELİ

Tarikatların artık yalnızca dini yapılar olmaktan çıktığını ve devlete nüfuz etmeye çalışan sistematik güç odakları haline geldiğini ifade eden Meriç, bu yapıların kontrolsüz şekilde büyümesine göz yummanın ileride daha büyük sorunlara yol açacağını belirtti. Haznevi Külliyesi gibi devasa projelerin devletin bilgisi ve izni dahilinde yükselmesini eleştiren Meriç, iktidarın tarikatlarla kurduğu kirli ilişkilerin bu durumun temel sebebi olduğunu söyledi. FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz’daki darbe girişiminin, tarikat ve cemaatlerin ulusal güvenlik sorunu olduğunu tescillediğini hatırlatan Meriç, “Bu tür yapılanmalar, gençlerimizi hedef alarak onları aidiyet arayışları üzerinden etkisi altına alıyor. Bu tehlike yalnızca bugünle sınırlı kalmayacak; kontrol altına alınmazsa gelecekte yeni radikalleşme dalgalarının ve terör yapılanmalarının doğmasına zemin hazırlayacaktır” dedi.

BİLİMSEL APORLAR ENDİŞE VERİCİ

Tahmazoğlu'ndan son çağrı Tahmazoğlu'ndan son çağrı

Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde bir grup akademisyenin 2023 yılında yayınladığı rapora işaret eden Meriç, Türkiye’de 30 tarikatın 400’den fazla kolu bulunduğunu belirtti. Bu rapora göre, sadece İstanbul’da 445 tekke faaliyette bulunuyor. Ülke genelinde 800’ün üzerinde faal medrese olduğunu söyleyen Meriç, “Tarikat okullarındaki öğrenci sayısı 210 bin. Özel yurtların 2 bin 480’i bir tarikatla bağlantılı ve bu yurtlarda kalan öğrenci sayısı 225 bini buluyor” diyerek, bu rakamların gelecek adına ciddi tehdit oluşturduğunu vurguladı.