Trabzonspor Gaziantep FK’nın skoru merakla beklenen bir maçtı. İki takımında puanının 29 olması, yer kapma adına önemli bir randevu oluyordu. Kafile cumartesi özel uçakla 60 dakikalık uçuş sonrası Trabzon’a iniş yaptı. Yağmurdan kaçarken doluya tutulduk adeta. Gaziantep’te güneşli, soğuk bir hava ama trabzon’a indiğimizde kar, soğuk, fırtına iliklerimize kadar üşüten bir Karadeniz soğuğu. Pazar sabahı işler daha değişti. Soğuk hava yanında aşırı kar yağışı maç ertelenirim sorusu yaşattı.
Kar yağışı gün içinde devam ederken, maç saatini beklemeye başladık. Kar yağışı durursa saha temizlenip maçın oynanması sağlanacaktı. Maç oynanırsa iki takımın futbolcusunu zor bir hava şartları ve zorlu bir saha bekliyordu. Hava şartlarıyla mücadele vereceklerdi.
Ve stada geldik, kar şiddetini artırmadı, saha kardan temizlenmiş, oynamaya hazırdı. İlk yarıda başa baş bir oyun, Kaleci Mustafa’nın kurtarışları, ancak bu yarının uzatma dakikalarında serbest vuruş ve savunmanın hatası rakibi öne geçiriyordu. Soyunma odasına böyle gideriz dedik, yine serbest vuruştan fark ikiye çıktı. Bu işte bir gariplik var. Temkinli oyun uzatma dakikalarında yerini dikkatsizliğe bıraktı. Kontrolümüzde giden maç bir anda 2-0 oldu.
İkinci yarıya gol atmak için başlayan Gaziantep Fk golü kendi kalesinde görüyordu. Rakip rahatlatıyordu, bu kez futbolcularımız uyanıyordu.
Semih’i golü umut veriyor, Maxim’in penaltı vuruşu gol olunca rakip panikledi. Beraberlik için yüklendi futbolcularımız ama bu kez 3-0’dan çeviremediler maçı. İstekli başlayamadık bu da takımı etkiledi. Selçuk Hoca’nın yanlışlarının olduğu, futbolcularımızın yüreğini ortaya dökemediği maçı 3-2 kaybettik. İşi ciddiye almadığımız bir maç oynandı