Meriç, yaşanan 24 büyük faciada toplamda 54 bin 780 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, "Bu acı tablo, kaderin değil, sistematik ihmalin eseridir. Ama ne yazık ki bu ülkede insanlar can verirken, koltuklar sarsılmıyor” dedi.
KADER DEĞİL, İHMALLER ZİNCİRİ
AKP'nin iktidara gelmesinden bu yana yaşanan ihmalleri ve can kayıplarını paylaşan Meriç; “2003 Bingöl depreminde 176 kişi öldü. 2004 Pamukova tren kazasında 41 can kaybı yaşandı. 2008 Kütahya tren kazasında 9 kişi, Davutpaşa patlamasında 21 kişi hayatını kaybetti. 2009 Ayamama sel felaketinde 31 kişi boğularak öldü. 2010 Karadon maden kazasında 30 madenci yaşamını yitirdi. 2011 Van depreminde 644 kişi, 2014 Soma maden faciasında 301 kişi, Ermenek maden kazasında 18 kişi, 2016 Şirvan maden kazasında 12 kişi öldü. 2016’da Aladağ öğrenci yurdunda yanarak ölen 12 kız çocuğunun, 2018 Çorlu tren kazasında hayatını kaybeden 25 kişinin, 2018 Ankara tren kazasında ölen 9 kişinin sorumlusu kim? 2020 Elazığ depreminde 41, İzmir depreminde 117 can kaybı yaşandı. 2021’de Akdeniz’deki orman yangınlarında 8 kişi öldü; Batı Karadeniz sel felaketinde ise 97 kişi can verdi. 2022 Amasra maden ocağı patlamasında 42 kişi öldü. 2023 Kahramanmaraş depremlerinde 53 bin kişi yaşamını yitirdi. Adıyaman ve Şanlıurfa’daki sel felaketinde 21, 2024 İliç maden faciasında 9, Beşiktaş gece kulübü yangınında 29, Balıkesir mühimmat fabrikası patlamasında 11 kişi hayatını kaybetti. Son olarak, 2025’te Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında 79 kişi feci şekilde can verdi. 24 facianın hiçbiri kader değil, bu bir ihmaller zinciridir!" ifadelerini kullandı.
HALK SUÇLANIYOR
Meriç açıklamalarında, istifa mekanizmasının demokratik bir ülkede hem vicdani hem de siyasi bir sorumluluk olduğunun altını çizerek; “Dünyanın herhangi bir yerinde böyle facialar yaşansa hükümetler devrilir, bakanlar görevden alınır. Bizde ise bırakın hesap vermeyi, halk suçlanıyor. Çocuklarını Aladağ yurdunda kaybeden anneye, ‘Çocuğunu tarikat yurduna gönderme,’ deniyor. Çorlu’da canını kaybedenlere, ‘Rayların altında toprak birikmiş, ne yapalım?’ diye geçiştiriliyor. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı.”
