Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, mevcut içeriğiyle meslek kanununa itiraz ettiklerini belirterek, “MEB gerçek bir meslek kanunu hazırlamak istiyorsa; ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ metni esas alınmalıdır. Millî Eğitim Bakanlığı sesimizi duymalı, taleplerimize kulak vermelidir” dedi.
UNVAN AYRIMI KABUL EDİLEMEZ
Öğretmenlik Meslek Kanununa dair temel itirazlarını sıralayan Parlakçı şunları dile getirdi:”
Meslek Kanunu Tanımı Yanıltıcıdır: Bu kanun teklifi, öğretmenlik mesleğini tanımlamıyor; bir meslek kanunu niteliği taşımıyor. Anayasa Mahkemesi Kararları Göz Ardı Edilmiştir. Unvan Ayrımı Kabul Edilemez: Uzman öğretmen ve başöğretmen unvanları, görevde herhangi bir yetki farklılaştırması olmadan korunmuştur. Meslek kıdemi esas alınarak yapılan ücret düzenlemesi, tüm öğretmenlere unvan şartı aranmaksızın verilmelidir. Eğitim Fakülteleri Suçlanıyor: Kanun teklifine göre Millî Eğitim Bakanlığı başarılı, eğitim fakülteleri ise başarısız olarak gösterilmektedir. Bu gerçek dışı bir iddiadır ve öğretmen yetiştiren kurumların itibarını zedelemektedir.
HAKLARIMIZ OLMALI
Bu kanun Öğretmenlik Mesleğini Güçlendirmiyor, Aksine Zayıflatıyor: Mesleki Güvence Yok, Güvencesiz İstihdam Var. Öğretmen Yetiştirme Sistemi Sapmıştır: Kanun teklifi, öğretmen yetiştirme sürecinde ciddi bir sapma içeriyor. Öğretmenlik lisans eğitimi üzerine kısa süreli bir eğitimle mesleği kazanma öngörülüyor, bu da öğretmenliğin niteliğini düşürecektir. Öğretmenlerin Hakları Görmezden Gelinmiştir. Milli Eğitim Akademisi’ni Kabul Etmiyoruz. Unvanlarda ayrıştırmayı kabul etmiyoruz! ÇEDES gibi protokollerle öğretmenlik mesleği dışında bizlere dayatılan görevleri kabul etmiyoruz. Özel sektör öğretmenlerinin ücretleri güvence altına alınmalıdır! Taban maaş yasasıyla, kamu-özel farkı ortadan kaldırılmalıdır. Meslek Kanunu’nda haklarımız ve taleplerimiz olmalıdır!”
TALEPLERİMİZE KULAK VERİLMELİ
Bakanlıktan seslerini duymalarını isteyen Parlakçı şöyle devam etti:”Öğretmenlik mesleği gibi 17 milyonu aşkın öğrencinin eğitim hakkını ve bir milyonun üzerindeki öğretmenin mesleğini, çalışma koşullarını, ekonomik ve özlük haklarını böylesine sığ ve dar bir çerçevede düzenlemekte ısrar etmek doğru değildir. MEB gerçek bir meslek kanunu hazırlamak istiyorsa ILO ve UNESCO ortak belgesi olan; ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ metni esas alınmalıdır. Sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik, özlük haklarını iyileştirmek amaçlanmalı, mevcut hakları koruyan, eşit işe eşit ücret ilkesine dayanan, adil ve kapsayıcı bir meslek kanunu hazırlanmalıdır. Siyasi iktidar ve Millî Eğitim Bakanlığı sesimizi duymalı, taleplerimize kulak vermelidir. “ Meral KINACILAR ERBEKTE