Deprem geçirmiş bir şehrin dağılmış futbolcularını bir araya getirip, kulübe sahip çıkan bir başkandı Sn. Memik Yılmaz.Başarılı iş hayatının,çalışma azminin neticesini GaziantepFK’ya sahip çıkarakta kanıtlamıştı.O devrelerde kulübe borçlarından dolayı kimse sahip çıkmamıştı. O dönemin Gaziantep’in Valisi elinde kulübün anahtarı Gaziantep’in ileri gelenleriyle toplantı üstüne toplantı yapıyordu.

O dönemler halen hafızalarda tekrar tekrar yazmaya gerek duymuyoruz.

İşte bu kulübü bu şartlarda sırtladı Sn. Memik Yılmaz başkan…

Bir yıl lige ara verilirken o yönetim kurulunu oluşturmakla meşguldu.Bu kolay bir iş değildi.

Futbolcuları kiralık vererek yükü hafifletmeye çalıştı.

Sonrasında işin başına geçerek transferleri yapıp takımın kümede kalmasını sağladı.

Bu sezon ise nokta transferlerle takımı küme düşme potasından uzak tutmayı başardı.

Bu sezon çok önemliydi.Dört takımın düşeceği bir lig yaşanıyordu.Seneye üç takıma düşecekti.

Sahasında güçlü bir takım hüviyetine büründü GaziantepFK.

Bununla yetinmeyip sahanın dolması için büyük çaba sarfetti.Gençlerin maçlara ilgisini artırdı ve trübinlere gelmelerini sağladı.

Selçuk İnan gibi futbolculuğu başarılarla dolu bir teknik adamı başa getirdi.Arkasında durdu.

Onun yaptığı hataları gün gelir anlar, bir daha yapmaz diyerek destekledi.

Türk futboluna belki de sezon sonunda iyi bir teknik direktör sunacak.

Ona güvendi.O da çok çalıştı başarmak için mücadele etti.

Transferlerin bir çoğunda katkısı oldu.Bazıları verimli oldu bazıları verimsiz.Bu doğal bir durumdu.

Üç büyük kulübünde başına geliyordu bu tür transferler.

Devre arasında stoper sıkıntısını hemen çözüverdi Sn.Başkan.

Şimdi görev Selçuk hocaya düşüyordu.Yeni bir defans bloğu yaratmak ve takımın iyi futbol oynayan bir ekip olmasını sağlamak.

Takım olmak çok önemliydi.Ne kadar kaliteli transfer yaparsanız yapın takım olamadıktan sonra çabalar boşa gidecekti.

GaziantepFK’nın son Sivasspor maçında futbolcularımızın yılmadan son saniyeye kadar gol aramaları ve gol yememek için mücadeleleri bunun en güzel örneğiydi.

Bu şehrin süper lig de tek bir temsilcisi olan GaziantepFK, bölgeninde tek temsilcisiydi.

Bunun kıymetini bilip takıma, kulübe destek olmak herkesin görevi olmalıydı.

Ve bu destekte verildi.Daha da artması gerekir diye düşünenlerdenim.

Bir başka konu taraftarın bazı futbolculara tepkileri.

Bu takımın ahengini bozar.Bunu doğru bulmadığımı belirtmek isterim.

Halil Dervişoğlu, ilk onbirde yer bulması gereken futbolcularımızdan.Oyun sitili daima topu ileri taşımak olan bu futbolcumuz aynı zamanda kapalı defansı açma yeteneğine de sahip. Ve rakip defansa uyguladığı presi de göz ardı edemeyiz.

Sivasspor maçındaki rakibe pres uygulayarak topu kapması ve Kozlowski’ye aktarıp golü attırması bize maçı getirdi.

Maçı izlerken bunları göz ardı etmemek gerekir.

Halil Dervişoğlu oyunda diyerek rakibin defansıyla birlikte ileri çıkmasına da engel olan bir futbolcumuz.

Böyle bir kaliteli futbolcunun 90 dakika aynı performansı sergilemesi mümkün değildir.Önde pres yapıp top kapıp rakibin kapalı defansını dağıtması takım için önemlidir.

Ayağında çok top tutmadığı sürece çok daha başarılı olacaktır.

Buna Okereke ve Lungoyi de dahildir.

Tüm geçmiş ve bugünü düşündüğümüzde kentin dinamikleriyle, taraftarıyla bir bütün olmak başarıyı getirecektir.