Son 1 yıldır Gaziantepte yaşayan bir 'yabancı' olarak, içimi kemiren bir tespitimi paylaşacağım bu hafta. Kente geldiğimden beri uluslararası sivil toplum kurumlarında çalışıyorum, hayatın içinde aktif katılımcıyım. Zaten bağlasalar evde oturamam.
Neyse bu başka bir konu. Aslında benim gibi evde oturamayan bir grup kadın daha var bu kentte.
Onları takdir ediyorum. Ancak takdir etmediğim bir özellikleri var.
Fonlanan sivil toplum projelerine sürekli katılmaları ve kaynakların adil dağılımı konusunda şüphe uyandırmaları. Sosyal medyada yayınlanan etkinlik fotoğraflarında sürekli onları görmekten gına geldi.
Ve kendileri dışındaki katılımcıları da mail yoluyla bulmaları çok şahane, bu da demek oluyor ki sadece kendi çevrelerini davet ediyorlar.
Eş dost akraba alışverişte görsün misali.
Biz buna ne diyoruz?
Körler sağırlar birbirini ağırlar. Bu sanırım toplumsal bir hastalık halini almış durumda bu kentte. Benim bildiğim kadarıyla bu tür projeler dezavantajlı gruplar için yapılır. Ama Gaziantepte durum farklı. Katılımcılar genelde orta-üstü sosyo-ekonomik seviyeden. Ve bir sivil toplum çalışanı olarak söyleyebilirim ki, bu projelerin asıl amacı alt gelir ve eğitim imkanlarına sahip kadınlara ulaşmaktır.
DİĞER İLLERDE FARKLI
Coca Colanın fonladığı diğer illerdeki projelerin içeriklerini de takip ediyorum, az çok biliyorum. Diğer illerde doğru hedef gruplara ulaşma oranları nispeten yüksek. Bu katılım kitlesinin Gaziantepte bilinçli olarak bu şekilde limitli tutulduğunu düşünüyorum.
Bu kentteki elitizmi başka hiç bir yerde görmedim. Bu da bir yabancı olarak benim gözlemim. Eğer bu şehir eğitimde en geri il sıralamasında ilk 3ten kopamıyorsa, eğitim olanaklarının adil dağılımından gerçekten söz etmemiz gerekir. Son şahane beyaz Gaziantepli katılımcılı etkinlik; Gaziantep Valiliği, Gaziantep Ticaret Odası, Gaziantep İl Dernekler Müdürlüğü ile Gaziantep Kent Konseyi Kadın Meclisinin ev sahipliğinde ve Coca-Cola Türkiye ile Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) işbirliğiyle gerçekleştirilen Kız Kardeşim Projesiydi.
Yine Gaziantepli bembeyaz hanımlarımız boy göstermişti eğitim programında. Bir tane şalvarlı yazmalı kadın yoktu fotoğrafta. Pes! Müsaade edin de biraz kenar mahallelerden gerçekten eğitime ihtiyacı olan ve aldığı bu eğitim toplumda, ailesinde, kendisinde fark yaratacak kadınlarımız kavuşsun bu imkanlara. Siz İbrahimlideki kabul günlerinizde de kek kurabiye yiyorsunuz nasılsa. Doymadınız keklere kurabiyelere Az ötede yiyin nolursunuz.