Gaziantep’te sağlıkta ne yazık ki sorunlar bitmiyor. Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi alanında devlet hastanelerinde yaşanan hekim sıkıntısı ulusal basının gündemine de taşındı. Çocuk Hematolojisi ve Onkoloji servisi, devlet hastaneleri arasında yalnızca Gaziantep Şehir Hastanesi’nde yakın zamanda atanan tek hekimle varlığını sürdürmeye çalıştığını belirten Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Dr. Kazım Doğan Eroğulları, “Bu alanda ciddi sıkıntılar var. Ne yazık ki koca ilde tek hastanede, ortak havuzda bir kişi nöbet tutuyor” dedi.

ÜNİVERSİTEDEKİ BÖLÜM KAPANMIŞTI

2024 yılı başında Gaziantep Üniversitesi Çocuk Hastanesi’ndeki Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bölümünün, hekimlerin ayrılması sonucu kapandığını söyleyen Eroğulları, “Şu anda Çocuk Hematolojisi Bilim Dalı, devlet hastaneleri arasında yalnızca Gaziantep Şehir Hastanesi’nde yakın zamanda atanan tek doktorla varlığını sürdürüyor. Hekimler, özlük hakları, ekonomik kriz, şiddet, yan dal uzmanlarının değersizleştirilmesi, kötü çalışma koşullarından dolayı özele geçiyorlar” dedi.

O AİLE 9. KÖYE KONUŞTU

İki kızı “talasemi majör” hastası olan Ömer Güneş 9. Köy Haber Sitesi’ne yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Baba Güneş, “2023 yılında tedavi sürecimizle ilgilenen doktorlarımız vardı. Yılın sonlarına doğru hekim sorunları ortaya çıktı. Önceki doktorlarımız, ilaçların dozunun ne kadar verileceğini her gittiğimizde bize söylüyorlardı ve takip ediyorlardı. Ama sonrasında bizim tedavimizle ilgilenen 2 doktorumuz da özel hastaneye gitti. Bir süre özel hastanelerde tedavi aldık, ancak yüksek tedavi ücretleri bizi zorladı. Her çocuk için 14 bin lira tedavi ücreti istendi. Şehir Hastanesi’ne 1 hekim atandı ancak yeterli değil, çok hasta var randevu alamıyoruz, tedavi sürelerimiz uzuyor. Çok sesimizi duyurmaya çalıştık, dilekçe verdik. Sağlık Bakanlığı ile iletişime geçtiğim zaman ‘Talebinizi oluşturduk’ diye bizi geçiştirdiler. Düzenli tedavi alıyoruz şu an tek hekimle ancak 2 haftada bir yerine 3 haftada bir tedavi alabiliyoruz yoğunluktan dolayı. Bu da çocuklar için sağlıklı değil, kan değerleri düşüyor. Yani tek hekimle olacak iş değil, randevu alırken de sorunlar yaşıyoruz” diye konuştu.

EROĞULLARI:ORTAK HAVUZDA TEK DOKTOR NÖBET TUTUYOR

Dr. Kazım Doğan Eroğulları, hekimlerin özlük hakları ekonomik kriz, şiddet, yan dal uzmanlarının değersizleştirilmesi, kötü çalışma koşulları gibi nedenlerle özel hastanelere geçmek zorunda kaldığını söyledi. Eroğulları, “Ciddi sıkıntılar var. Koca ilde tek hastanede ortak havuzda bir kişi nöbet tutuyor” dedi.

ZORUNLU OLARAK GİTTİLER
Eroğulları, üniversite hastanesinde hekimsizlik sorununun devam ettiğini belirterek, “Akademik personelin, yani tıp fakültesinde görev yapan personelin çalışma koşulları ve özlük hakları nedeniyle arkadaşlarımız zorunlu olarak hayatlarını idame ettirebilmek için özel sektördeki hastanelerle anlaştılar. Bu bir sonuçtur. Sayın rektör çıkıp arkadaşlarımızın bir tercih yaptığını söylemişti. Biz de bunun bir tercih değil zorunluluk olduğunu, bu insanların hayatlarını idame ettirebilecek bir gelire sahip olmaları gerektiğini, şiddetten arındırılmış güvenli çalışma ortamlarında çalışmaları gerektiğini ayrıca hekimlik ve akademik özerklik üzerinden rahat çalışabilmeleri gerektiğini söylemiştik. Bu şartlar olmadığından dolayı arkadaşlarımız, özel hastanelerle anlaştılar ve mesleklerini daha özerk bir şekilde daha iyi koşullarda yapmak durumunda kaldılar.

DEĞERSİZLEŞTİRME POLİTİKALARININ SONUCU

Bu durum sadece “hekim eksikliği sorunu” olarak değil, uzun zamandır süregelen “hekimi ve hekimliği değersizleştirme” politikalarının bir sonucu olarak görülmesi gerek. Giderlerse gitsinler gibi siyasi söylemlerinde etkisi var. Değersizleştirme söz konusu oldu ve hekim ihtiyacı karşılanamaz duruma geldi. Bu hekimlerin değil, aslında halkın sağlık sorunudur. Çünkü bu hekimler, insanlara hizmet etmek üzere bu bölümü okudular ancak hekimlerden mahrum kalan halkın sağlığı, bu durumdan doğrudan etkileniyor. Şimdi aynı şeyi şurada da görüyoruz; 2000’li yılların başında yurt dışına giden hekim sayımız yıllık 60-70 civarındayken şu anda yıllık 3 bin civarı hekim yurt dışına göç ediyor. Çünkü bu ülkede umut ve değer göremiyorlar.”

HEKİM BULAMAYACAĞIZ

Araç Lastiğinde Büyük Uyarı! Araç Lastiğinde Büyük Uyarı!

Eroğulları, hekimlerin yoksullaşmasına da değinerek, “Yoksullaştı hekimler, ekonomik kriz sonrasında bu çok daha fazla etkisini artırdı. Dolayısıyla şu an Çocuk Hematoloji ve Onkoloji uzmanı bulamıyoruz kamuda, yarın bir gün belki özel sektörde de bulamayacağız. Çünkü hekimler artık baskı ve yoğun çalışma koşullarından dolayı “defansif tıp” dediğimiz hasta görmeyen laboratuvarlar branşlarına yöneldiler. Mesela üniversite hastanelerinin çocuk asistanlığı bölümleri boş kalıyor. Orada yürütülen çalışmadaki ağır koşullar ve tükenmişlik, yeni meslektaşlarımızın orayı seçmesine engel oluyor. Bundan sonraki süreçte de hem yan dallarda hem de bazı bölümlerde hekim bulamayacağız demek” dedi.

SİSTEM TEKRAR DÜZENLENMELİ

Mevcut durumda Gaziantep’teki onkoloji hastalarının ya özel hastanelerde çok ciddi paralar harcayarak tedavi edilmek ya da başka şehirlere gitmek zorunda kaldıklarına dikkat çeken Eroğulları, “Şimdi temel görevi üniversitede bilim üretmek, asistanlık eğitimi ve hekim yetiştirmek olan hocalarımız, geçim kaygısına düşmüş durumda. Biz bir doçentin, profesörün bordro üzerindeki ücretini göstersek gerçekten kimse inanmayacak. Bu insanlar, bu şartlarda fedakarca hala halkın sağlığı için çalışıyorlar. Ama bu insanlar da hayatını idame ettirmek zorunda. Burada oluşan hekim yokluğunun sebebi uygulanan sağlık politikalarıdır. Bundan 10-20 yıl sonrası düşünülerek planlama yapılmalı, tıp eğitimi belli bir niteliğe ulaştırılmalı, ardından hekimlerin çalışma koşulları, özlük hakları ve şiddet konularına samimiyetle bir çözüm getirilmeli. Bunlar yapıldığı zaman hekim açıkları giderilecektir, aksi takdirde geçici görevlendirmeyle bu iş sürdürülmeye çalışıldığı zaman kalıcı çözümler olmayacaktır. Toplumun sağlıklı hale gelebilmesi için sağlıksızlık üreten sistemin tekrar düzenlenmesi gerekiyor. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve insanların nitelikli bir sağlık hizmeti aldığı bir sistemin benimsenmesi gerekiyor.”