EN BAŞA MI DONDUK?
Uzm. Dr. SEDA ÜNSAL
Tam da vaka sayıları azalmaya başladı, bahar gelecek derken, pat diye gündeme oturan bir terim oldu; mutasyon. Bu sevimsiz kelimeyi sözlüğe yazınca daha da sevimsizi karşımıza çıkıyor; değişinim. Size de itici, gereksiz ve zorlama bir kelime gibi geldi mi? Ben hiç sevmedim. Çünkü yaklaşık bir yıldır var gücümüzle çabalarken, her şeyin sanki en başa dönmesi gibi bir his uyandırdı. Bir korku kapladı, yeni bir umutsuzluk hissi belirdi. Halbuki kazın ayağı öyle değil...NEDEN MUTASYON OLDU?Malumunuz pandemi nedeniyle bizleri esir alan SARS CoV-2 aslında eskiden beri farklı hastalıklarda daha önce gördüğümüz koronavirüs ailesinin yeni ve zor bir üyesi. Bir RNA virüsü, yani genetik materyal olarak RNA(ribo-nükleik-asit) içeren bir virüs türü. Çoğalırken yeni RNA'lar üretir, yeni konaklarda sayısını artırarak yaşam döngüsüne devam eder. Bu süreçte tüm RNA virüslerinde mutasyon gelişebilir. Dolayısıyla SARS CoV-2'de de mutasyon oluşması beklendik bir durumdur.Bir çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de mutasyonun salgına olan etkisine yönelik araştırmalar yapılmaktadır. Laboratuvar ortamında yapılan bazı deneylerde hücre içine daha kolay girdiği görülmüştür. Bu durum bulaşma hızında artış olacağını gösterir. Ancak hücre içine daha kolay giriyor olması daha kötü hastalık oluşturduğu veya daha ölümcül olduğu anlamına gelmemektedir. Mutasyon sonucunda hastalığın gidişatının daha kötü olduğunu gösteren bir kanıt bulunmamaktadır ve daha çok araştırmaya ihtiyaç vardır.AŞILAR MUTASYONDA DA ETKİLİ Mİ? Aşılar, virüsün hücre içine girmek için kullandığı virüse ait protein yapıları üzerine etki etmek suretiyle bağışıklık kazanılmasını hedefler. Aşıların etki ettiği bu protein yapılarda mutasyon nedeniyle değişiklik oluşabilir. Ancak aşılar bu protein yapıların tek bir noktası ile değil, bir çok faklı bölgesi üzerinden etki ederek bağışıklık kazandırır. Yani bir mutasyon ile aşıların etkisini kaybedeceğini söylemek şuan için doğru değildir. Her yıl oluşan mutasyon dikkate alınarak hazırlanan grip aşıları olduğu gibi, gerekirse aynı teknoloji SARS COV-2 aşısı için de kullanılabilecek ve etkin aşıya ulaşım sağlanabilecektir.EN İYİ YOL BİLDİĞİMİZ YOLDUR Mart ayından bu yana virüsün bulaşma yolları, hastalığın seyri ve tedavi yöntemleri ile ilgili bilinen ve halen bilinmeyen yönleri ile başa çıkmaya çalışmaktayız. Konu hakkında bir çok araştırma yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Bu geçirdiğimiz kısmen belirsizlik döneminde, COVID-19 ile en iyi baş etme yönteminin virüsü vücudumuza hiç almamak olduğunu biliyoruz. Duymaktan sıkıldık demeyin ama maske-mesafe-temizlik konusunda gösterdiğimiz hassasiyet bizi bu zor sürece girmekten kurtaracak olan en önemli anahtardır. İkinci önemli anahtar ise dengeli bağışıklık sistemidir. Dikkatinizi çekerim, sadece güçlü demiyorum, dengeli bağışıklık sistemi diyorum. Çünkü bağışıklık güçlendirici takviye ürün tüketimi çok suistimal edilmekte, bir çok insan duyduğu her vitamini hazır kapsül şurup vs şeklinde kolayca satın almakta ve kontrolsüz şekilde kullanılmaktadır. Zayıf bağışıklık sistemi ne kadar kötü ise, aşırı uyarılmış bağışıklık sistemi de hastalığın gidişatında o kadar kötüdür. Doktor kontrolü olmadan takviye ürün lütfen kullanmayın.EN BÜYÜK HAYALİMBir gün gelse de eski ceketimizin cebinde bir maske bulsak ve "vay be ne günlerdi" diye geride bırakmış olsak...
Yorumlar