Tabii mesele uzun yıllara dayalı sorunun radikal çözüme ulaştırılması. Ki bunda Fatma Şahin’in kolları sıvaması, üreticilere sahip çıkması her türlü desteği vermesinden sonra şimdi de cumartesi-Pazar gününü üreticilere ayırıp el uzatması çok önemli. Son derece kararlı gözüken Fatma Şahin, “Son yılların en bereketli fıstık sezonunu yaşarken, stokçu zihniyetin çiftçimizin emeğini sömürmesine asla izin vermeyeceğiz”diyerek,
Belediye şirketleriyle boz kavlak baklavalık fıstık alımını hemen başladıklarını açıkladı.
Dahası girişimleri yaptıklarını ve Tarım Kredi Kooperatifi de kuru kırmızı kabuklu Antep fıstığı alacağını belirtirken, “Sadece fıstığı alırken değil, her aşamada kontrol ve denetimlerimizle bu anlayışla mücadele ederken, hem belediye şirketlerimiz hem de tarım kredi kooperatifi ile çiftçimizin alın terinin yanında olacağız diye konuştu.
FATMA ŞAHİN BU İŞE SOYUNDU İSE HEPİMİZ ZDESTEK VERMELİYİZ
Bu şu demek, “artık Antepfıstığı üreticileri sahipsiz değildir” Şahsen öyle anlıyoruz. Ama yine de bu sorunu kökten çözmek lazım. Yani 2025 de biz yine aynı sorunları yazmayalım. İşte onun için yapılacak bir Çalıştay’da, fıstığın A dan Z ye kadar üreticiden tüketiciye, tüccardan komisyoncuya, baklavacı-tatlıcı ve fıstık kullanan tüm esnafa uzanan sorunları masaya yatırmak gerek. Madem Fatma Şahin bu işe soyundu o zaman çözüm için hepimiz ona destek vermeliyiz. Biz tüketici kategorisinde olduğumuz için sadece FISTIK ŞEHRİNDE fıstık yiyebilen o şehrin halkı olarak kalmak istiyoruz. Ne yazık ki yiyemiyoruz. Çünkü pahalı. Yani biz bu zamana kadar sürekli üreticinin haklarını korumak için mücadele verdik, ama elbette tüketicilerin de unutulmaması gerektiğini vurguluyoruz. Bu konuyu yıllar önce yazmıştım, bu şehrin büyükleri olarak zamanında fıstık ucuz iken tazesi, kavrulmuşu, iç fıstığı, hatta kuş boku dediğimiz Fıstığı yeterinde yedik. Şimdi de canımız istiyor ama pahalı olduğu için yiyemiyoruz. Ama beni en çok çocuklar ilgilendiriyor. Çünkü onlar fıstık yiyemiyor. Anlayacağınız FISTIK ŞEHRİNDE fıstık yiyemeyen halk olmak istemiyoruz…
GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ İÇİN KOCAMAN SORU İŞARETİ
Gaziantep Üniversitesi Rektörü Arif Özaydın’ın kalmak için çaba gösterdiği, ama önemli bir kesimin ise gitmesi gerektiği artık şehrin en bilinen konusu oldu. Mevzunun özeti Arif Özaydın’ın Rektör olarak kalması için direten Numan Kurtulmuş’un bu kararından artık vazgeçmesi. Yahi Numan bey sahip sahip çıkmaktan vazgeçerse Arif Hoca Eylül’de gidecek… Tüm hesaplar bunun üzerine kurulu… Yani öyle bir atmosfer var ki, Arif hoca kalsın diyenler kadar “gitsin”diyenler var. AK Parti’de bile aynı kafa karışıklığı yaşanıyor. Milletvekilleri ortak karar veremiyor. Parti teşkilatı ve Belediye başkanları da öyle… Size bir şey diyeyim mi? hafızanızı iyi yoklayın ve Ali Gür için de aynı durumun olduğunu aklınıza getirin. O zaman “inşallah gelen gideni aratmaz”diye yazmıştım… Şimdi yine yazıyorum, Arif Özaydın gitsin de ne olursa olsun diyenlere, yine “ inşallah gelen gideni aratmaz” diye bir dip not düşeyim. Çünkü öyle isimler dolaşıyor ki ortalıkta, hele onlar için şans ibresinin yüksek olduğu söylenince, Allah Gaziantep Üniversitesine yardım etsin demekten başka bir şey diyemiyorum. Çünkü hiç değilse Arif hoca’nın badem bıyıkları yok… Bir şey daha var söyleyeceğim, aslında iyi isimler var ve Üniversite için çok değerli isimler. Ama etki alanında olanların o kişilerin yedi ceddini araştırıp “ama şu akrabası da şöyleymiş, şu yakını böyleymiş”diyerek şehrimizi ve ülkemizi liyakatlı isimlerden uzaklaştıranlar, sanki bu işte yine kazanacaklar… Bunu söyleyıp tarihe not düşelim. Bir kenarda kalsın…
ŞAHİNBEY’DE ÜRETİCİYE DE TÜKETİCİYE DE YAZIK EDİLMİŞ
Şehrimizde Gaziantep Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği olarak faaliyet gösteriliyor. Bu birlik üreticilerin ürettiği ürünleri işleyerek insanlara Sahre markalı doğal ve sağlıklı ürünler olarak 6 yıldır uygun fiyatlara satıyor. Şahsen biz Mareşal Fevzi Çakmak bulvarındaki satış yerinden alıyoruz. Burasıyla birlikte Şahinbey bölgesinde 5 adet satış noktasında faaliyet gösteriyorlarmış. Bu satış yerlerini kendilerine Şahinbey Belediyesi tahsis etmiş. İyi de yapmışlar. Ama şimdi durum değişmiş ve bu 5 satış mağazasının boşaltılması istenmiş. Yanlış duymadınız, tüketicinin üreticiden daha ucuza mal alması için gerçekten önemli projelere imza atan Sayın Mehmet Tahmazoğlu, tam da dediği ve istediği şekilde 6 yıldır faaliyet gösteren mağazaların 36 saat içinde boşaltılmasını istemiş. Önce inanmadım ama sonra bu mağazalar boşaltılınca doğrusu üzüldüm. Geçenlerde Birlik Başkanı Osman Türkman arayınca durumu öğrendim. O kadar bozulmaya müsait ürünlerin bulunduğu satış mağazalarını hemde 36 saat gibi kısa sürede kapatılmasını isteyen Sayın Tahmazoğlu umarım haklı bir gerekçe sunar. Ama ne olursa olsun ani bir kararla 36 saat içinde bu mağazaları kapatarak mühürlemesine çok üzüldüm. Yine de bu işte bir bilmediğimiz şey varsa açıklama yaptığı takdirde onu da yayınlarım elbette.
HEPİNİZE İYİ HAFTALAR
FISTIK ŞEHRİNİN FISTIK YİYEMEYEN ÇOCUKLARI
Fıstık üreticilerinin sorununu gündeme getirdiğimizden beri oldukça iyi gelişmeler yaşandı.
Yorumlar