Hani iki gün uğramadım sizin buralara bakıyorum da yok bir arama sorma.
Ne oldu bana?
Ben laylaylom peşinde bir eğlenip bir coştum. Teyzişimin bebeklerinin partisindeydim. Anaokulu var ayıptır söylemesi onlarda bu sene
gaza geldiler, vur patlasın çal oynasın 2 gece eğlence düzenlediler. Bende onlara daldım.
Sizin buralarda bu işlere bahar şenliği, bizim oralarda bazarday diyorlar. Bizim okullarda baharı karşılama partisidir bazarday.
Lisedeyken millet yarışa girerdi. Ne giysem ne etsem nasıl hava bassam... Üniversiteye geldim millet çimlerde dünya umrunda değil.
Bir olgunluk çöktürüyor yüksek mektep insana... Muhattap olasınız gelmiyor hiçbirşeyle ayol :)
Ama Eğer okul paraya kıyıpta adam gibi bir sanatçı getirmişşse iyi. Tersi bir durumsa okul yönetiminin kulakları çınlar baya.
Kolay mı canım bütün yıl zorlu kış şartlarında çalış didin bahar gelsin okulda tık yok.
Bizim anaokulunun bahar şenliği de bombaydı. Hava bozunca bomba elimizde patlar dedik ama maşallah güzel oldu.
Belediye geldi koşa koşa çadırlar kurdu. İçinde pastacı börekçi şekerci. Yetmedi takıcı tokacı çiğ köfteci. Baya hoştu.
İzmir'e fuar zamanı uğradınız mı bilmiyorum ama bana o günleri hatırlattı.
Kenarda pamuk helvacı, baloncu, mısırcı. Çocukların elinde bin tane yiyecek.
Sonsuz bir mutlulukla koşuşturuyorlar. Aralarında tanıdık bir sima. Elif.
Elinde dondurması en tatlısından vedalaşmaya geldi. Müdür annesinin bacağına yapıştı 'daha gelinliğimi giymedim gönderme beni' diye.
Annesi kızını yanında istiyormuş. Defalarca aradık yalvardık oralı olmamış. Emir büyük yerden içimiz kan ağlıya ağlıya gönderdik Elif'i çok erken bir saatte.
Derken gösteriler başladı. Bir tarafımız buruk tabi.
Muhteşem bir ses vardı sahnede. Bülbül gibi şakıdı. Arkasından mehteran gösterisi.Milliyetçi duygularım zıpladı.
Ama en komiği gelen her misafire kapının önünde serenat yapılmasıydı. İşte bu gerçekten çok eğlenceliydi. Gelenler mest bu arada.
Sonra minik kuşların gösterileri başladı. Allahım ne kadar şirinler. Paytak paytak yürüyorlar kiloları kadar kıyafetleriyle. Düşeni, ağlıyanı, kahkaha atanı bitirdiler beni. Sahneye atmamak için kendimi zor tuttum.
Eğlence geç saatlere kadar sürdü. İlk gün dedikki madem bu kadar çok yorulduk kendimizi de ödüllendirelim. Tüm konuklar gidip bizbize kalınca kitledik tüm kapıları. Attık kendimizi sahneye. Hocalarla başladık cıvıtmaya. Şarkılar, danslar resmen kurtlarımızı döktük.
Ama esas rahatlama ertesi gündü. Hava resmen sapıttı. Yağmur pıt pıt kafamın tepesinde. Bir ara camdan bakmaya korkar oldum.
Bahçede balonlar süsler platform aman allahım bir damla su enkaz yaratır. Neyseki yırttık. Gözümü açıp kapadım sıra gecesi.
Çok güzel çalmaya başladılar. Herkes bir ritim tutturdu tam giderken ordan bir amca bir barak yapıcam dedi. Tutabilene aşk olsun.
Amca barağınmı kalmış artık 85 yaşına gelmişsin otur evinin dedesi ol diye içimden geçirirken... Barak geldi. Gelmez olsaydı.
Amca nasıl bağırıyor ama nasıl anlatamam. Yanındakiler de coşuyor , sazla dalıyorlar araya.Ben eyvah şimdi millet terk edecek derken kıyamet gibi bir alkış koptu. Yok artık dedim. Meğersem bizim amca bu Barak'ta yıkılıyormuş. Adam Barak efsanesi çıktı.
Anlayacağınız Bende varmış bir bozukluk.
Ağır dozda türkülerden sonra otantik bir gösteri başladı. Halk oyunları gösterisi. Antep kızları ve erkekleri. Oğlanlar yağğğ demeye başladı.
Olağanüstü bir coşkuyla.. Tüylerim diken diken. Zannedersin kırk yıllık Antepli'yim. Sonra halay çekmeye .Gerçekten çok güzeldi.
Hem ezgi, hem uyum, hem de kültürümüz.
Bizim oralarda da zeybeğimiz vardır. İzmirin efeleri oynar. Atatürk 'Avrupa'nın valsi , Türkiye'nin zeybeğidir' demiştir. Ne zaman izlesem ağlayasım gelir. Aynı duyguyu o günde yaşadım. Muhteşemdi.
Hem eğlendik hem eğlendirdik. Asıl işin hazırlık aşaması daha renkliydi.
Bahçeye gelen müzik sistemi bir çok ailenin sonu oldu.
Sanırım ben ve kuzenin çocukluğumuzu yaşıyamadık. Bir mikrofon görünce sapıttık. Attık kendimizi sahneye düet yapmaya başladık.
Son ses açık. Antep dinliyor... En son artık gayet kibar bir bayan cama çıktı. Sabrının sonuna gelmiş durumda belli. Ve içinde bastırdığı tüm duygulara can verdi.
Lütfen sesi kapatın, mikrofonuda kapatın. Zaten mikrofonu kapatın. Duramıyorum içeride. Sesiniz berbat dedi.
Bizi hayatımızın tüm gerçekleriyle tanıştırıp içeri kaçtı. Bizimde o anda şarkıcılık hayallerimiz suya düştüüüüüüü :)
Son nokta havai fişek gösterileriydi. Onunla noktaladık geceyi. Misafirleri uğurlayıp gecenin ilerliyen saatlerine kadar da bizbize eğlenmeye yine devam ettik.
Balon patlatma, sandalye kapma oyunu, karaoke.... Bizde çocuklarla kala kala çocuk kalmışız. Ama iyiki de kalmışız.
Onların afacanlığınıda kapmışız.Ah ne güzel olmuş.
Herşeyin tadını fazlasıyla çıkardığımız , mutlu bir hafta sonu geçirdik.
Kaçıranlar üzülmeyin seneye bu tarihlerde yine beraberiz.
Başımızın üzerinde yeriniz var , bekleriz:)