Meriç, stajyerlik ve çıraklık uygulamalarında çocukların emeğinin hiçe sayıldığını ve mağdur edildiklerini belirterek, “Stajyer ve çırak olarak çalıştırılan çocuklar, tam zamanlı çalışıyor ancak sigortaları eksik yapılıyor. Bu sigortalar emeklilik için başlangıç olarak kabul edilmiyor. Yani, çocuk yaşta çalıştırılan bu bireyler, emeklerinin karşılığını alamıyor” dedi. 

Gaziantep'te karşılığı yok Gaziantep'te karşılığı yok

Meriç, Türkiye’nin çocuk işçiliği konusunda dünya çapında utanç verici bir noktada olduğunu ifade ederek şu çarpıcı rakamları paylaştı: 2024 yılında çıraklar da dahil edilerek yapılan hesaplamada, Türkiye’deki çocuk işçi sayısı 1 milyon 312 bin 344’e ulaştı. AKP iktidarının son 3 yılında (2020-2022) 191 çocuk işçi hayatını kaybetti. 2023 ve 2024’ün ilk 5 ayında ise 80 çocuk işçi yaşamını yitirdi. Bu rakamların sadece buzdağının görünen kısmı olduğunu belirten Meriç, çocuk işçiliğinin devletin denetimsizliği ve ihmali nedeniyle her geçen gün daha da büyüdüğünü söyledi.

BİR GÜN OKULA GİDİYORLAR

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından uygulanan MESEM programının, eğitim maskesi altında çocuk işçiliğini yaygınlaştırdığını vurgulayan Meriç, şunları ifade etti: "MESEM, çocukları haftanın 4 günü iş yerlerinde çalıştırırken yalnızca 1 gün okula gönderiyor. Eğitim adı altında yürütülen bu sistem, gerçekte çocukları ucuz iş gücü olarak kullanan bir mekanizmaya dönüşmüş durumda. Üstelik birçok işletme, bu çocukları hafta sonları bile çalıştırıyor. Denetim eksikliği nedeniyle, bu çocuklar iş kazaları denilen ama aslında iş cinayetleri olan olaylarda yaşamını yitiriyor."

UCUZ İŞÇİLİK

Meriç, stajyerlik ve çıraklık uygulamalarında çocukların emeğinin hiçe sayıldığını ve mağdur edildiklerini belirterek şöyle konuştu: “Stajyer ve çırak olarak çalıştırılan çocuklar, tam zamanlı çalışıyor ancak sigortaları eksik yapılıyor. Bu sigortalar emeklilik için başlangıç olarak kabul edilmiyor. Yani, çocuk yaşta çalıştırılan bu bireyler, emeklerinin karşılığını alamıyor. Bu adaletsizlik hangi vicdana sığar? Hangi adalet sistemi böyle bir sömürü düzenini meşru kabul edebilir?”

EĞİTİM HAKKI GASP EDİLİYOR

Çocuk işçiliğinin, eğitimden kopuşun en büyük sebeplerinden biri olduğunu söyleyen Meriç, şu ifadeleri kullandı: “Küçük yaşta çalışma hayatına atılan çocuklar, eğitim hakkından mahrum kalıyor. Fiziksel ve psikolojik olarak ağır iş yükünün altında eziliyor. MESEM gibi uygulamalarla çocukların eğitimi bir kenara bırakılıyor, ucuz iş gücü olarak görülmeleri teşvik ediliyor. Bu, bir ülkenin geleceğini çalmaktır.”