Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Haber7 stüdyolarında önemli açıklamalarda bulundu. Şahin, gastroekonomi alanında atılan adımların meyvesini almaya başladıklarını belirtti. Gazianteplilerin çalışkan, akıllı ve cesaretli olduğunu anlatan Şahin, “300 bin kişinin çalıştığı elimizde koca bir organizemiz var. Bu büyümeye devam etmesi gerekiyor. Kaç tane organize var? Şu anda 8 tane organize sanayimiz oldu. İki tane daha kurulacak, ona çıkacak. Taşralarımızda da bizim Nizip, İslahiye, Nurdağı…”
"GAZİANTEP HALKIYLA ARAMIZDA BÜYÜK BİR GÜVEN VAR"
Şimdi çok güzel bir söz var. 'Seve sevdire' diyor. Rabbim insanların kalbine o sıcaklığı veriyor. Bir de çok güzel bir söz var. Seversen sevilirsin diyor. Ben de onları çok seviyorum. 22 yıl oldu. Karşılıklı bir güven var. 22 yıldan beri bizim her makamda bakanlığımızdan tutun. Kimsesizlerin kimi bakanlığıydı. Engelli, yaşlı, şehit yakınları. Çocuklar, kadınlar, herkesin hayat bulduğu bir bakanlık dönemini geçirdik. Üç dönem parlamentoda bir kadın vekil olarak onlara hizmet ettim. Üçüncü dönemim bugün şehr-i emin olarak Rabbim bana bu görevi nasip etti. Benim iyi niyetle, büyük bir gayretle çalıştığımı görüyorlar. Bu karşılıklı bir güvene dönüşüyor. Aramızda büyük bir güven var. Bu güven bize birlikte birbirimizi çok daha büyük bir muhabbetle sevgiye dönüştürüyor. Bunun için de Rabbime hamd ediyorum bize bu güzelliği yaşattığı için."
GAZİANTEP OLARAK ÜRETİYORUZ
“Orada da deprem bölgesinde yeni organizelerimiz kuruluyor” diyen Şahin, şunları anlattı: “Dolayısıyla böyle baktığımız yerde bir taraftan organizelerimiz; yeşil organize, akıllı organize olup kendi kendiyle yarışıyor, yeşil sertifika programına giriyor. Bir taraftan gıdaya dayalı sanayi, kimya, tekstil, halıda... Makine halısında dünyanın üretiminin yüzde 80'ini biz Gaziantep olarak üretiyoruz. Olağanüstü bir kümeleşme var."
ÇOK ÇABALIYORUZ
"Bir taraftan bu gördüğümüz sanayi altyapısında şehrin ticari hayatı. Üretmen için satman lazım. Satman için ticari hayatını güçlü tutman lazım. Çok çabalıyoruz, Allah şahit. Hem fuarlarımızı kurduk; tekstil makineleri fuarından tutun, halı fuarı, ayakkabı fuarı, hem ticaretle kadın kooperatiflerimizi kurduk. Bu ürünlerin dünyaya satılmasını sağlıyoruz. Burada taşımacılık önemli, tarım önemli, turizm önemli. Hep birlikte bunun üretime dönüşmesi büyük bir döngüsel sistem. Şehir bunu çok güzel bir şekilde en zor şartla üretime devam ederek, mesela depremde bile biz o kadar zorluklar yaşadık. Nurdağ, İslahiye hattında organizede çok ciddi zorluklar yaşadık.”
HİÇ BİR ZAMAN VAZGEÇMEDİK
“Ama hiç vazgeçmedik. Aziz Hoca diyor ya, 'Kaybedenler, vazgeçenlerdir.' Her şartta üretime devam ettik ve her şartta üretmeye devam ettik. Bu konuda da şehre müteşekkiriz. Hakikaten büyük bir cesaretle, tam bir vatanseverlikle üretime devam ediyorlar. İnşallah, şu Suriye meselesi hal yoluna girip mültecilerimizin onurlu, güvenli geri dönüşünü teşvik ediyoruz. Orta Doğu'nun üretim merkezi olarak, Orta Doğu'nun lojistik merkezi, ticaret merkezi olma konusunda önümüzde çok büyük imkan ve fırsatlar var. En kötüsü de geride kaldı. Marko dengelerde ciddi bir iyileşme başladı. İnşallah önümüzdeki yılın noktasından sonra bu iyileşmeyi hepimiz daha yoğun bir şekilde hissettikten sonra şehir ekonomisi çok daha rahatlayacak ve çok daha bereketli, huzurlu, güzel günleri hep birlikte yakalayacağız diye bu hevesle, bu imanla, bu aşkla çok yoğun bir şekilde hep birlikte çalışıyoruz."
"ELİMİZDEKİ POTANSİYELİ KULLANMAYI BAŞARDIK"
"Şehrin medeniyet kodlarını çok iyi bilmek lazım. Şehir bereketli hilalinin ortasında, Mezopotamya'dan Doğu Akdeniz'e açılan kapı. Coğrafyası ve toprağı muhteşem bereketli. Buradan gelen elimizde büyük bir güç var. Bunu mutfakta sanata dönüştüren şeflerimiz, ev hanımlarımız ve çıkan çok büyük bir lezzet var. Sofra bizi birleştiriyor ve zenginleştiriyor. Sofranın bir ekonomisi var: gastroekonomi. Biz bu konuda elimizdeki bu potansiyeli, uluslararası dünyanın literatürüne göre önemli çalışmalar yapmayı başardık. Önce UNESCO'ya girdik. Ben belediye başkanı olduktan sonra 2014 yılında Yaratıcı Şehirler Ağı'nda gastronomi bölümü vardı. Gaziantep Mutfağı önce Türkiye'de ilk defa UNESCO'nun gastronomide Yaratıcı Şehirler Ağı'na girdi. Burada Çırağan'da Cumhurbaşkanımız da 2014 yılında UNESCO Ağı'na girince büyük bir lansman yaptık."
"DUBAİ ÇİKOLATASIYLA FISTIK DAHA ÇOK KONUŞULMAYA BAŞLANDI
"Dubai çikolatası dediğimiz ürüne baktığımızda, ki sonradan bizim kendi arkadaşlarımız da bunun aynısını güzel bir şekilde yaptılar. Ben de bizim arkadaşlarımızın yaptığından tadına bakma fırsatım oldu.'Baklavadan ilham aldım' dediğinde ortasında fıstık var ve bizim fıstık ezmesi dediğimiz fıstık ezmesi lezzetinde bir yapı var ve onu çikolatayla kaplıyor. Baklavada da ortada fıstık var ve onda da el yapımı 40 çeşit incecik yufka ile kaplıyor. Dolayısıyla bunun sonunda fıstık daha çok konuşulmaya başlandı. Dubai çikolatası dediği ürünün fıstıksız olmayacağını, Antep fıstığı ile yapılması gerektiğini, Antep fıstığının önemini... Atlas Test'te önemli bir endeks yayınlandı. En çok sevilen kuru yemişlerin içerisinde Antep fıstığının dünyada en önemli ikinci ürün olduğu söylendi. Bizim açımızdan pozitif gündem oldu. Fıstığın pazarının arttığı Dubai çikolatası ile birlikte en çok fıstığın algısının yapıldığı bir ürün konuşulmuş oldu. Pozitif şekilde yansıdı. Ne kadar pazar artarsa üretici de, tüccar da o kadar bundan memnun oluyor."
YERLİ VE MİLLİ TRAMVAYIMIZI RAYLARA İNDİRECEĞİZ
"En önemli kısım metronun bir an önce şehre gelmesiydi. Metronun strateji planlamayı Ulaştırma Bakanlığı, Altyapı Genel Müdürlüğü olumlu görüşle stratejiye gönderdi, yatırım programının alınmasıyla alakalı. Orada da sevindirici bir nokta var, İslam Kalkınma Fonu'nda. Biz şu anda Sakarya'da yerli ve milli tramvayımızı yaptırıyoruz. Çin'den satın alabilirdik, kiralayabilirdik ama aynen TOGG mantığıyla milli ve yerli bir tramvay yapılma ihtiyacına, artık Türkiye'nin bunu yapabilecek olgunluğa dönüştüğüne inandık ve şu anda milli ve yerli tramvayımız 15 set devam ediyor. İnşallah yeni yılın başında ilk Gaziantep'te raylara indirilecek. Cumhurbaşkanımızın katılımıyla doktor bir lansman yapmayı planlıyoruz."
"PARA VE DEPREM MÜZEMİZ OLACAK"
"23. müzemiz para müzemiz. Bizde o kadar çok devletin kalıntıları var ki bu kalıntılardan çıkan da sikkeler var. Bu sikkelerin hangi dönemde hangi sikke çıktı, bunu kitaplaştırdık. Eski Merkez Bankamızı da bir para müzesine çeviriyoruz. Paranın olmadığı dönemden, eşyanın eşya ile değiştirildiği dönemden Bitcoin'e geçtiğimiz dönemin hikayesini anlatacağız. Muhteşem bir tasarım var. Nur Dağı'nda depremden çıktığımız için bir deprem müzesi planlıyoruz. 1995'te Japonların Kobe'de yaşadığı depremden sonra onlar nasıl bir eğitim merkezine dönüştürmüşler onu inceledik. Bunun çok güzel bir projesini planlamasına hazırladık. Şimdi onun altyapısını hazırlıyoruz. Ayrıca İpek Yolu Medeniyet Müzesi'nde çok güzel eserlerin olduğu bakırından tut, halısından, Kabe örtüsüne, elimizdeki o tarihi medeniyet kodlarımızı oluşturan bütün eserlerin olduğu bir medeniyet müzesinin çalışmasını başlattık. Bunun ne önemi oluyor? Gaziantep'e gelmek için bir neden daha oluyor. Pekmez müzemiz bitti. Orada pekmez nasıl yapılıyor? Pekmez hikayesini anlattık, yanında sabun var."
GAZİANTEP BİR MEDENİYET ŞEHRİ
"Gaziantep çok özel bir şehir. Herkesin doğduğu şehir elbette çok kıymetli. Ama bir medeniyet şehri, bir tarih şehri. Mutlaka herkesin gelip görmesi lazım. Gaziantep'e gelmek için her zaman bir neden var. Elimizde çok büyük bir hayvanat bahçemiz var. Avrupa'nın en iyilerinden bir tanesi. Kültür ve sanat görmek istiyorlarsa Bey Mahallesi'nden, Beşikantik kentimiz, 22 müzemiz var. Ağızlarını tatlandırmak istiyorlarsa 5-6 çeşit yemeğimiz var. Mutfak sanatları merkezimiz var. Herkesi Gaziantep'e davet ediyoruz ve bekliyoruz."