Hani benim mor sümbüllü bağlarım

Antep Antep diye hazin hazin ağlarım

Çınarlı
Kavaklık
Bağlar başı
Kirazlık
Sarı güllük
Bir dutluk vardı cennet gibi idi

Bir şiir vardı..

Hani benim mor sümbüllü bağlarım
Antep Antep diye hazin hazin ağlarım.

Böyle giderse bir gün.

Bizim Fıstık ağaçlarımız vardı deriz.

Çınarlıda çınar kalmadı.

KAVAKLIKDA YÜZ BİN AĞAÇ VARDI

Kavaklık da kavak ağacı kalmadı
Bağlar başın da bağ kalmadı

Kirazlık neredeydi?
Sarı güllerin adı kaldı

Dutluk çoktan erozyona uğradı

Bari Fıstık ağaçlarını Allah koruya

Kuraklığı biz ağaçları bahçeleri yok ederek sağladık
Kuraklık için çözüm aramak yalvarmak dua açmak boşuna

Sof dağına taş ocakları açmaya devam edelim.
Asfaltlar doğanın güzelliğinin yerini alır mı?
muçır çıkaracak başka yer yok mu?
Muhakkak ağaçları yok mu edeceğiz. Şunu iyi biliyorum. Boşuna kendimi paralıyorum
Siz bunları duymayacaksınız. Bizi değilse kendi torunlarınız hatırına. Geleceği düşünüp kararlarınızı iyi düşünüp verin. Ağaç kesmeden proje hazırlamanın yollarını bulun… Nerede Osmanlı padişahları olsaydı ferman buyururlardı
YAŞ KESENİN BAŞINI KESERİM derlerdi. Benimki serzeniş kesilen ağaçların yerlerini görünce canım yanıyor
Siz bilir misiniz?
Şu anki Vali konağının yerindeki bağlardan 1960 yıllarında.
İngiltere ye Üzüm ihraç yapıldığını ben gördüm.

Ya birde fıstık biterse

Doğa insan olmadan da yaşar
Ama doğa bitince insan yaşayamaz