Barınma sorunun sürdürdüğünü, sağlık hizmetlerine erişimde sıkıntı yaşandığını belirten Yılmaz, temel eğitim hakkının katlanarak devam ettiğini söyledi.
Depremde, şehirlerde deprem risk analizlerinin yapılmadığını, depreme dayanıklı inşaat standartlarının eksik olduğunu gördüklerini anlatan Yılmaz, “Standartlara uygun binaların inşa edilmediğini on binlerce canımızı, ev ve iş yerlerimizi kaybettiğimizde gördük. İnşaat malzemelerinin depreme dayanıklı olmadığı, altyapı unsurlarının yeterince düşünülmediği ve deprem sonrası kullanılabilecek açık alanların planlanmadığı anlaşıldı. Bu durum, deprem riski olan şehirlerde maddi ve manevi riski en aza indirmek için üniversiteler, meslek kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve deneyimli kişilerin iş birliği yapması gerektiğini ortaya koyuyor” dedi.
SORUNLAR HALA SÜRÜYOR
“Deprem bölgesindeki sağlık hizmetlerine erişimde sorunlar yaşanmaktadır” diyen Yılmaz, şunları söyledi: “Depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, tüketicilerin temel toplum sağlığı hizmetine erişiminde ve toplum temelli sağlık hizmetlerinde sorunlar yaşanmaya devam etmektedir. Öncelikle yıkılan Aile Sağlık Merkezlerinin acil bir şekilde yeniden inşa edilmesi ve sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırmak için önlemler alınması gerekmektedir. Kamu hizmetlerinin etkili ve verimli bir şekilde sunulabilmesi için tıbbi malzemelerin yeterli olması ve sağlık çalışanlarının barınma sorunlarının çözülmesi önemlidir. Okulların fiziksel koşullarının iyileştirilmesi, eğitim materyallerinin temin edilmesi, okullar arasındaki eşitsizliklerin giderilmesi ve yardıma ihtiyaç duyan öğrencilere destek programları geliştirilmesi gerekmektedir”
YIKIM SIRASINDAKİ TOZLAR HASTALIK SEBEBİ
“Deprem bölgesindeki bina yıkımları sırasında ortaya çıkan toz, partikül madde ve kimyasal maddelerin solunum yollarına zarar verdiği bilinmektedir. Bu nedenle, bina yıkımında çalışanlar ve bölgede yaşayan tüketiciler için zararları en aza indirecek politikalar geliştirilmelidir. Yıkılan binalardan çıkan molozlar, çevreyi kirletmeyecek yerlerde depolanmalıdır. Temiz hava, su ve toprak kaynaklarının korunması için kamu otoritesi sürdürülebilir politikalar ve doğayı koruyucu önlemler geliştirmelidir.”