Zor olmadı, kolay yoldan bu şehri gerginleştirdi. Futbol izleme zevkini bitirdi, şehrinin takımının maçı var duygusunu, istediğini adeta sildi. 

İzlerken nefret ettiğimiz bir oyun, anlaşılamayan bir sistem, yanlış kadro seçimi, pasif bir takım olurken, şu anda Süper Lig kalitesine yakışmayan bir oyun profili. Böyle kötü oynattığı için sorgulanması gerekir en üst kademeden. 

İki dengin takım Samsun ve Sivasspor’a mağlup oldu, yönettiğin takım ancak Galatasaray dengimiz değil deme hakkın varda, bu kadar kötü oynama, bu kadar kadro yanlışı yapma hakkını nereden alıyorsun. 

Galatasaray evinde elbette puan vermesi zor ama hiç olmasa mağlupta oluyorsan sahaya en iyi 11 çıkarıp ikinci yarıda yorgun olanların yerine hamle yapabilirsin. 

Oyunun lideri Maxim’i orta alana mahkum etmişsin, nerede oynayıp başanlı olacağını bilmiyorsun. Maç trafiğini organize etsin diye ortaya atmışsın, bırakta rahat oynasın, takıma katkı versin. 

Kanatlar, bekler tam bir rezil. Golcü benim ne işim var bu takımda der gibi eğitimsin bir asker gibi, al beni oyundan sinyali veriyor. 

İlk yarı 2-0 bitiyor, ikinci yarıda galiba kucağına fısıldayanlar oldu, değişiklikler takıma oyun gücü verdi, ikinci, üçüncü bölgede olmaya başladı. 

İlk yarıda Sorescu şahsi gayreti ile iki kez gol girişimi yaptı, var mı başka pozisyonumuz?

İkinci yarıda biraz süper lig takımı olduğumuzu hatırladık, Furkan’ın unutulmayan golü, hafızalarımızda yerini aldı. 

Tribünleri dolduran ev sahibi takım taraftarları da heyecan yaşamadıkları ve kaliteli bir maç izleyin keyfi yaşamışlardır sanırım. 

Selçuk Hoca takımı iyi motive edememi, rakibe göre oyun planı yapamamış, savunma oynamayı da öğretememiş. 

Hoca inanmasa, futbolcular nasıl inansın. Ligde 4 maç oynandı, hepside vasat oyun o halde yolun sonu.. 

Trabzon maçına da aynı teknik kadro ile hazırlanırsak vay halimize. Şu anda Selçuk İnan ismi takıma ziyan veriyor. Futbolcu inancını kaybetmiş.. Kasımpaşa yolları, kısa zamanda olmayacağını çabuk anlamış, önemli olan olayı çabuk çözmek. 

Teknik Adam olmak için iyi bir futbolcu olmaya gerek yok. Süper ligin en kötü, vasat oyununu oynayan Gaziantep Fk bu yakıştırma görüntüsü içinde. 

Galatasaray maçını izlerken geçmiş yılları anımsadım, Sakıp Özberk’li yıllarda büyük takımlara karşı kişilikli, onurlu mücadeleyi hatırladım. Hüseyin Kalpar, Nurullah Sağlam takipçileri olmuştu. Gaziantep ismini en iyi şekilde temsil etmişlerdi. Selçuk İnan’ın anlaşılmayan oyun şekli tam bir rezalet. Ayıp değil, yapamıyorsan zorlama, çünkü tecrübe böyle kazanılmaz, en iyisi kendine 1. Lig değil, 2. Ligde bir takım bul işi öğren. 

Niye bıraksın çatır çatır anlaşma yapmış, yönetim böyle istemiş, gitmesi için bir servet lazım. Çıksın dobra dobra konuşsun, bilgilendirsin. Nasıl bir oyun oynattığını, sistemini söylesin. 

Galatasaray’a karşı nasıl 9-1 oynattığını söylesin. Şükür etsinki ev sahibi fazla kendini riske atmadı, antrenman maçı gibi oynadı.