Eczacılar Odası Başkanı İrfan Demirci, “Bizler eczacılar olarak, yaşanan sorunları defalarca yetkililere ilettik. Ancak ne hastalarımız ne de meslektaşlarımız adına kalıcı ve gerçekçi bir çözüme ulaşılmış değildir. Eğer bugün sessiz kalırsak, Hastalarımız ilaçlarına ulaşamayacak, eczanelerimiz birer birer kapanacak, halk sağlığı telafisi zor bir krize sürüklenecektir” dedi. 

Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplanan eczacılar sesleri duyurmak için açıklama yaptı.  Halk sağlığının tehlikede olduğunu belirten Demirci. “ Türkiye’nin dört bir yanında birinci basamak sağlık hizmetinin vazgeçilmez unsuru olan eczaneler, uzun süredir ekonomik zorluklarla mücadele ediyor. İlaç fiyat politikalarındaki tutarsızlıklar, ekonomik dalgalanmalar ve yetkililerin taleplerimizi görmezden gelmesi nedeniyle eczaneler ayakta kalamaz hale gelmiştir” dedi. 

Hayali gerçek oldu Hayali gerçek oldu

2025 YILI KARANLIK BİR YIL

SGK’nın karşıladığı pek çok ilaç için hastaların yüksek fiyat farkları ödemek zorunda kaldığını anlatan Demirci şunları söyledi: “2024 yılı hem hastalar hem de eczacılar için büyük zorluklarla geçti. 30 bini aşkın eczanemiz, sunduğu ilaç ve sağlık hizmetlerini ağır mali yükler altında sürdürebildi. Eğer bu duyarsızlık devam ederse, 2025 yılı eczaneler için karanlık bir yıl olacaktır. Eczanelerin ışıklarının söndüğü, sağlık kapılarının kapandığı bir yıl”

HALK SAĞLIĞI TEHLİKEYE ATILIYOR

“2009 yılında “sağlıkta tasarruf” adıyla başlayan ve sistematik şekilde ilaç harcamalarının kısılmasına yönelik uygulamalar, bugün ciddi bir krize dönüşmüştür. Son 15 yılda ilaç harcamalarının Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH) içindeki payı yarı yarıya düşürülmüştür. Bu oran, OECD ülkeleri ortalamasının altındadır ve Türkiye, ilaç ve sağlık harcamalarına en az bütçe ayıran ülkeler arasına girmiştir. Eczacılar ilaç temin edemez hale gelmiş, hastalar tedavilerine ulaşamaz olmuştur.Küçük sermayelerle işletilen eczaneler, sağlık sisteminin en kırılgan halkası olarak ekonomik çıkmaza sürüklenmektedir”


YÜKSEK MUAYENE ÜCRETLERİ

“Sağlık Uygulama Tebliği’nde yapılan düzenleme ile hasta katılım paylarında yüzde 542’ye varan artışlar yapılmıştır! Emekliler, asgari ücretliler ve özellikle kronik hastalığı olan vatandaşlarımız için bu artış kabul edilemezdir. Üstelik, hiçbir ilgisi olmamasına rağmen, muayene ücretlerinin tahsilatı eczanelere yaptırılmaktadır. Eczacılar olarak, SGK adına muayene ücreti tahsil etmek istemiyoruz! Bu uygulama, vatandaşlarımızla eczacılarımızı karşı karşıya getirmekte ve meslektaşlarımızı zor durumda bırakmaktadır”

ECZANELER ZOR DURUMDA

“Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) arasındaki İlaç Temin Protokolü, 1 Ekim 2024 tarihinde sona ermiş, ancak dört aydır yeni bir protokol imzalanmamıştır. Bu belirsizlik, eczaneleri ve hastaları büyük bir risk altına sokmaktadır. Eczanelerimizin ilaç ve sağlık hizmetlerini sürdürebilmesi için ekonomik koşullara uygun bir protokol ivedilikle hayata geçirilmelidir. 30 bini aşkın eczanenin ayakta kalması, hastalarımıza hizmet sunumuna devam edebilmesi, ancak gerçekçi koşullarda ve tam bir mutabakatla imzalanacak bir protokole bağlıdır”

HAKSIZ UYGULAMALAR

“Hastalarına ilaç ulaştırmak için büyük özveriyle çalışan eczacılar, ağır ekonomik koşullar ve haksız uygulamalar altında ezilmektedir. Başta muayene ücreti tahsildarlığı olmak üzere, eczacılar asli görevleri dışında angaryalarla uğraşmaya zorlanmakta, halk sosyal devlet anlayışıyla ücretsiz alması gereken sağlık hizmetinde afaki zamlarla karşı karşıyadır. Sosyal Güvenlik Kurumu ile yapılan protokol görüşmelerinde Kurum eczanelerin ekonomik kayıplarını ve yaşadığı dar boğazı görmezden gelmektedir. Eczacılar, artan işletme giderleri karşısında nefes alamaz hale gelmiş, ilaç temini için dahi finansal zorluklarla mücadele etmektedir. İlaç Fiyat Kararnamesi, her ilaç fiyat güncellemesinde eczacı kârlılıklarını daha da düşüren bir sisteme dönüşmüştür. Eczaneler, artan maliyetler karşısında ilaç hizmeti vermekte zorlanırken, kârlılıklarının erimesi nedeniyle sürdürülebilir bir yapıyı kaybetmektedir”