Selçuk hocanın yanlış takım kurgulaması nedeniyle kazanamama serimiz sürüyor, sezonun ilk karşılaşması olan Bodrum karşılaşmasını da şansımız ve Bodrum takımının ilk süper lig karşılaşmasında takım halinde heyecanlanmaları nedeniyle kazandığımızı daha önce yazmıştım.

Gerek son Kayseri karşılaşmasında gerekse önceki Beşiktaş ve Trabzon beraberliklerinde de yenilgiden kurtulduğumuzu hep birlikte gördük, yalnızca Beşiktaş karşısında oyuncuların büyük takıma karşı oynama istekliliğinin sonucu iyi oynuyor gözüktük, ama gücümüz yetmedi, yenemedik.

Aslında gücümüz hiçbir takıma yetmiyor, son Kayseri karşılaşmasında da yeniden gördük, ikinci yarıda rakip bize üstünlük kurdu, takım yeterince güçlendirilmemiş, ikinci yarıda oyundan düşüyoruz, sezon başı hazırlıklarında iyi yükleme yapılmamış gibi görünüyoruz.                                                         Bu kentin efsane hocası Sakıp Özberk’in zamanında sıradan oyunculardan kurulu takımımız iyi antrene edildiği için rakipleri yüksek kondisyon gücüyle yenerdik veya bu gücümüz nedeniyle bizi yenemezlerdi, o zamanlar Antep zor deplasman olarak bilinirdi, yine son dönemlerde Sumudica’nın ilk döneminde de zor deplasman olarak biliniyorduk. Oysa şimdi takım çok sıradan ve güçsüz bir takım görüntüsünde olduğu için kolay deplasman olarak görünmeye başladık.

Takımın ikinci yarıda oyundan düşmesine neden olan kondisyon yetersizliğine ek olarak, teknik ekibin zamanında oyuncu değişimleri yapmaması da kazanamamızda diğer bir etken olarak görünüyor. Kayseri karşılaşmasının ikinci yarısında ev sahibi takımın baskılı oynaması beklenilen bir durumdu, bunu düşünerek ikinci yarıya başlarken oyunda etkisiz kalan Lungoyi’nin yerine orta alana hareket ve güç katabilecek Ogün alınmalıydı, ikinci yarıya Badou’nun yanında Ogün olsaydı savunma önü daha iyi kapatılırdı. Ayrıca aynı özellikleri olan Maxim ve Kozlowski’nin birlikte oynatılması da orta alanda savunma yönünde yetersizlik oluşturuyor.                                                                  Aslında ikinci yarı boyunca savunma yaparak oynadık, öyleyse takım böyle dörtlü savunmayla kurulacağına 3-5-2 veya 5-3-2 düzeniyle kurgulansa daha iyi olmazmıydı? Göründüğü kadarıyla kazanmak için ofansif yönü fazla oyuncularla oyuna başlıyoruz, ama ofansif oyuncularımız fazla gol üretemedikleri ve savunmaya da yardım etmedikleri için çok kolay goller yiyerek ya yeniliyoruz yada sonucu koruyamıyoruz. Bu nedenlerle daha önce Sakıp Özberk hoca ve Sumudica’nın yaptığı gibi takımı savunma yaptırarak oynatmalı ve kontralarla gol aramayı denemeliyiz. Bizim takım ofansif oynayarak kazanacak güçte bir takım değil (burada güç sözcüğüyle kastım; fiziki güç değil, yeteneklerden oluşan oyunculardır), bir tek sağ taraftan Sorescu etkili bindirmeler yapabiliyor, Maxim istekli ama güçsüz, Kozlowski bir var bir yok gibi, Lungoyi hepten yok, bu nedenlerle ofansif oynama yerine savunma yaparak beklemek ve kontra denemek daha iyi olacak gibi.                                       

Kısaca, elimizdeki oyuncularla açık futbol oynayarak maç kazanacak kadar yetenekli ve beden güçleri de (kondisyonu) iyi bir takım değiliz, bu nedenle gücümüzü bilerek açık vermeden savunma yapmalı ve hızlı kontralarla gol aramalıyız.

Bu hafta karşılaşacağımız Konya karşılaşmasında da Kayseri karşısındaki kurgu ve oyuncu seçimleriyle çıkarsak yine kazanacağımızı sanmıyorum, üzülerek. Eğer Konya karşısında kazanmak istiyorsak savunmayı üçlü ( Saborit- Bruno- Arda) oluşturmayı, orta alanı savunmanın önünde Badou, onun solunda Ogün, sağında Furkan olacak biçimde oluşturmayı (kalabalık ve hareketli orta alan oluşturarak rakibe oyun alanı vermeyerek top kazanmaya çalışmak için),  sağ tarafta Sorescu, sol tarafta da Emre ile başlatılmayı, ileri de orta üçlünün önünde Maxim’i( Maxim ile Kozlowski aynı anda oynatılmamalı, değişikli oynatılmalı),  onun önünde de Okereke’yi denemeyi öneriyorum. Bu biçimde kurgulanan takım iyi savunma yaparak bekleyecek, topu kaptıkları anda da hızla kontra deneyerek gol arayacak biçimde yönlendirilmeli. Böylelikle kolay gol yemeyeceğimiz ve etkili kontralar yapacağımız kanısındayım. Güçlü bir takım gibi ofansif oyunculardan kurulu bir takımla açık futbol oynamaya çalışırsak Konya takımı da bizi yener, bu nedenle BÖYLE OLMAZ SELÇUK HOCA..