Sivas karşılaşmasından önceki yazımda takımımızdaki son durumu değerlendirmiş, takımın özellikle sol tarafında oynatacak sol ayaklı oyuncular olmadığını vurgulamıştım.
Ara transfer döneminde takıma iki sol ayaklı stoper kazandırıldı( Anel Husic ve Ali Erdal), takımdaki tek sol stoper Enric Saborit’in uzun süreli sakatlığı nedeniyle bu iki transfer çok iyi oldu, ancak bunlara ek olarak sol ayaklı sol açık oynayabilecek ve sol bek oynayabilecek oyuncular alınmadı.
Son Sivas karşılaşmasından önce Demirspor’dan stoper Semih Güler’de alınınca takımda stoper oyuncu sayısında artış oldu, bu nedenle Sivas karşısında Selçuk hocanın takımı üçlü stoperle oynatmasını beklerken, beklediğimiz gibi olmadı, Selçuk hoca sol stoper Anel Husiç’i sol bek olarak oynattı. Oyuncumuz Husic verilen görevi yerine getirdi, sol bek savunmasında sorun yaşamadık. Ancak Sivas karşısında sol açık bölgesinde ilk yarı boyunca sıkıntı yaşadık; Selçuk hoca sol açık bölgesinde yine yanlış yaparak takıma hiç katkı veremeyen Lungoyi ile başlamıştı. Neyse ki ilk yarı sonunda yanlışını anladı ve Lungoyi’yi çıkarıp sağ tarafta hiç etkili olamayan Okereke’yi sol açığa çekerek yanlışı düzeltti.
Sol taraftaki yanlışı gören ve düzelten Selçuk hoca, sol tarafı düzeltirken sağ tarafı bozdu, sağ tarafta açık olarak etkili olan Sorecu’yu bek olarak başlatmıştı, yanlışı gördüler ve Sorescu’yu ikinci yarıya başlarken sağ açığa çektiler, buraya kadar doğru yaptılar, ama sağ beke Bakata’yı alması gerekirken Viana’yı sağ bek olarak oynatma yanlışını yaptılar. Sağ bek olarak daha önce Ertuğrul’u ve Mandouki’yi oynatama yanlışını yapan Selçuk hoca bu kez de Viana’uı oynatma yanlışına başladı.
Oysa oyuna başladığı ilk onbirle 3-5-2 düzeninde de oynatabilirdi takımı; savunmada üç stoper, orada Maxim-Badou-Kozlowski, sağ kenarda Sorescu, sol kenarda Lungoyi, ileride de Halil ve Okereke gibi. Bu düzende oynatılacaksa Lungoyi’nin yerine Emre Taşdemir’in oynatılmasını istediğimi de eklemek istiyorum.
Ancak Selçuk hoca 4-5-1 düzeniyle oynuyor, oyuncu seçerken yanlışlar yapıyor, oyuncu değiştirirken daha da çok yanlışlar yapıyor. Sivas karşısına çıkarılan oyuncular içinde Lungoyi yetersiz kalıyordu, çıkarılması gerekiyordu, lungoyi’nin çıkarılıp yerine Okereke’nin çekilmesi doğruydu, Lungoyi’nin yerine Bakata alınmalıydı ve sağ bek olarak oynatılarak Sorescu’ya destek olunmalıydı. Lungoyi’nin yerine takıma şimdiye kadar hiç katkısı olmayan ve takımda neden tutulduğunu anlayamadığım Quentin Daubin alındı, takımın orta alanında oynayan ve savunmada oynayan oyuncuların rakip ataklarında yükü daha da artmış oldu. Eğer Trabzon gibi rakiplere karşı da Quentin’i oyuna alırsanız sonu kötü olur şimdiden uyarayım, bu oyuncunun takıma hiç katkısı yok zararı var. Diğer bir değişiklik Badou ile Ogün değişimiydi, bu değişim doğruydu, Badou kart görmüştü, hırçın oynuyordu, her an ikinci kart görerek atılabilirdi, değiştirilmesi iyi oldu, Ogün de oynama fırsatı bulmuş oldu.
Aynı anda yapılan diğer bir değişim de Halil ile Kodro’nun değiştirilmesiydi. Halil iyi top çalıyor, iyi top sürüyor, böyle yaparak serbest vuruş ve pozisyonlar oluşturabiliyor, ama topu alıp zora sokma yerine paslaşarak gitmeyi denemeli, bunu da oyuncuya hoca söylemeli. İlk goldeki top çalma ve pas vermeyi daha çok yapmalı. Ayrıca Halil son vuruşlarda çok başarısız, bu konuda da çalışması gerekir. Oyundan alınması doğruydu, yorulmuştu, ama yerine Kodro’nun alınması yanlıştı, yerine Boateng alınmalıydı; Arda’nın attığı gol pozisyonuna bakarsanız Arda ile aynı anda Boateng’inde pozisyon içinde olduğunu ve Arda ile eş güdümlü topa atıldığını fark edersiniz, yani Boateng de gol pozisyonunu iyi gören bir oyuncu olduğunun işaretini vermiş oldu, bunları antrenmanlarda hoca ve yardımcıları gözlemlemeli ve değerlendirmeliler.
Diğer bir yanlış değişim ise Maxim’in çıkarılmasıydı, orta alanı boşaltıp ileriye forvet yığmayı da anlamsız buluyorum, Maxim çıkarıldığında yerine Furkan alınmalıydı, yukarıda yazdığım gibi Boateng daha önce Halil’in yerine alınmalıydı.
Bu arada oynadığı karşılaşmalarda çok iyi oynayan kaleci Mustafa Burak Bozan’ın kesilmesi de diğer bir yanlıştı, bu karşılaşmada da Burak oynatılmalıydı.
Şimdi önümüzde zorlu Trabzon karşılaşması var, yukarıda yazdığım yanlışlar yinelenirse sonucun bizim için kötü olacağını kestirmek hiç zor değil, her karşılaşmada da Halil böyle top çalamayabilir, Kozlowski böyle zor yerden gol atamayabilir, Arda da böyle denk getirip son anda kafa vuruşuyla gol atamayabilir.
Bu nedenlerle Trabzon karşısında yanlış takım kurulmamalı, yanlış değişimler yapılmamalı. Trabzon karşısında 3-5-2 düzeniyle takımın oynatılmasının daha uygun olacağı kanısındayım. Umarım Hatay ve Alanya deplasmanlarında olduğu gibi üzülmeyiz.
Trabzon karşısında takıma başarılar diliyorum…