Yazının başlığında -cu eki niçin parantez içerisinde yazılmış diye merak edenler, okumaya devam ettikçe anlayacaklar. Biraz ağır konuşacağım zira ara sıra da olsa çığrığından çıkmak, kötüye isyan etmek, kabullenmememek gerekiyor bu hayatta.Öncelikle -cı, -ci ekinin ne anlama geldiğini kısaca hatırlayalım. Türkçe Dil Bilgisi kurallarına göre bu ek 'isimden isim yapan ekler' bölümünde yer alır. Ve eklendiği isme 'o mesleği, durumu ya da işi yapan, satan' anlamı katar. 'Futbolcu', futbol mesleğini yapan anlamına geliyor ki benim burada kullandığım 'futbol(cu)' kelimesi, 'futbolu satanları' ifade ediyor. Hemen belirtmem gerekir ki, büyük bir zümreyi değil her takımda bulunan bazı 'iş ahlakı'ndan yoksun, bencil, takımı sabote eden, kendi menfaatleri için ekmeğini yediği kulübün menfaatlerini hiçe sayan' küçük bir zümreyi ifade ediyor. Yoksa, alın teriyle, karakterli şekilde mesleğini ifa edenleri tenzih ediyorum. Esasen, amacım da kulüp yönetimlerinin dikkatini çekmek, bilhassa Gaziantep FK'nın...Futbol(cu), kurnazdır, zekidir, tilki gibidir. Takımdaki gidişatı, teknik direktörün sistemini, yönetimin şeklini, kulübün felsefesini, taraftarların hassasiyetlerini çok iyi analiz eder. Bu analizin sonucunda da çok iyi oynar! Oynar derken saha için futbol performansı değil kastım. Bildiğiniz sahne performansı, oyunculuk, rol yapma... Bu futbol(cu)'ları bazen taraftara 'gaz verirken', bazen takımın bayrağını sallarken, kimi zaman da saha içinde yapması gerekeni 'yapamıyormuş, yetişemiyormuş' gibi rol yaparken görürsünüz. Ama bunu o kadar ustaca yaparlarki, çoğu zaman taraftarlar anlayamazlar. Ortayı iyi yapamadığı, topa iyi vuramadığı bir anda kendi kendine kızıyormuş numarasını iyi yaptıkları için taraftar anlayamaz. Ya da 20 m gibi futbol için önemli bir mesafeyi gereken zamanda katedememeleri hız olarak değil de hareketlenme zamanında bilinçli olarak yaptıkları saniyelik gecikmeleri ölçümleyemezsiniz. Çok mücadeleci olarak bir görünen bir futbol(cu) maç içinde öyle 1 ya da 2 aksiyonda ve öyle bir kritik zamanda rolünü yapar ki bazen bir golden olursunuz bazen de golü yersiniz. Ama ihale de hiçbir zaman bu güruhta kalmaz. Ya hakeme saldırırız ya teknik direktörü oyuna yeterli mühahaleyi yapamadıkları için eleştiririz ya da pozisyonun en sonundaki futbolcuya ihaleyi yıkarız. Türk futbolunun kan emicileri, gayri ahlaki her davranışı benimseyen bu güruh paraları cebe indirerek yoluna devam eder.Futbol müsabakasında yüzlerce farklı aksiyonda koşuya başlama anı, pasın şiddeti, pasın hangi ayağa atılacağı, yapılan ortanın bölgesi ya da yüksekliği, durulacak bölge vs vs vs. birçok gizli anlar vardır. Bunları tek tek analiz edemeyeceğinize göre kulüpleri yönetirken en temelde 3 şeye dikkat etmelisiniz, yoksa ocağınıza incir ağacı diker bu futbol(cu)'lar!
1-Futbolcu alırken karakter analizini çok iyi yapmak
2-Teknik direktörü değiştirmeyeceğinin mesajını net vermek ve teknik direktörün arkasında durmak.
3-Scout ekibini sağlam kurmak ve menajer oyununa gelmemek. Özellikle 2.maddeyi kesin ve net şekilde yaptığınızda 'antrenör kovdurmak' gibi düşünceleri olan art niyetli bu futbol(cu)'lara hocayı ve dahası kulübü yem etmemiş olursunuz. Şu an Türkiye'de birçok takımdaki sorun budur ve bu sorunun vuku bulduğu son takım da Beşiktaş'tır. Gaziantep FK özelinde Marius Sumudica'nın bence performansı iyidir, onun temel sorunu üslup ve davranış kalıpları diye düşünüyorum. Geçmiş dönemde Yalçın Koşukavak'a, Mehmet Altıparmak'a yaptıklarını Sumudica'ya yapamıyorlar. Belki de kırmızı siyahlı takımda şu anda bu futbol(cu)'lardan yoktur. Temennimiz elbette bu yönde ama yönetimin de dikkatli olmasında fayda var. Sumudica'nın sözleşmesinin uzatılmasının da bu çerçevede bir karar olduğunu tahmin ediyorum.Yalçın Koşukavak ile bir maç sonunda golü yediğimiz pozisyonla ilgili konuşurken "X Futbol(cu) o pozisyonda niçin oraya kaydı, alanını boşalttı? Bunu amatör futbolcu yapar, pozisyon gereği bunu yapmaması lazımdı" dediğimde, "çok zeki bir oyuncu, amacı ulaştı" demişti. Dahası, takımdan ayrılırken 'Del Valle, arka adalesinden sakatlanacak, hamstring kasları yeterli değil, kuvvetlendirme programı hazırladık, ısrarla yapmadı' dedi ve 2 ay içinde Del Valle'nin arka adelesi yırtıldı ve sezonu kapattı. Yalçın ve Mehmet Hocaların bu ve bunun gibi birçok tespitinin gerçekleştiğini gözlerimle gördüm! Dolayısıyla, futbol(cu)'ya dikkat edeceksiniz. Doğru teknik direktörü bulup, arkasında duracaksınız. Antrenörü yem etmeyeceksiniz. Futbolda başarının bir kriteri de tartışmasız budur. Antrenör kıyımının son bulması dileğiyle, iyi haftalar...