Gaziantep FK, Cumartesi günü, kendi sahasında kolay gibi görünen, ancak çok zor bir maça çıktı. Rakip Kayseri, küme düşme hattında can havliyle oynayan, teknik direktör değişikliği sonrası önemli puanlar toplayan formda bir ekipti. Şahinler, bu kritik maçtan doğru oyun, iyi mücadele ve akıllı hamlelerle galibiyet çıkarmasını bildi.
Selçuk İnan, 3 stoperi de cezalıyken Husic ve Semih ile çıktı sahaya. Sadece bu durum bile takımın aslında kadro gücünü gösteriyordu. Bugün, Türkiye'de lider Galatasaray da dahil olmak üzere her takım, 3 stoperi cezalıyken sorun yaşar. Takımın kadrosunun oluşturulması aşamasında kimler karar verdiyse, kimler tercih yaptıysa alkışı gerçekten hakediyor. 'Kadro Mühendisliği' nedir sorusunun en net cevabıdır, bu haftaki durum. Selçuk Hoca, stoperler haricinde de Sorescu'yu yedeğe çekip, M'Bakata ile oyuna başladı. Deyim yerindeyse 'Ben oyunu tutacağım, ikinci yarıda da kendime hamle şansları da bırakmam lazım ' dedi. İlk yarıda, da bu planı tuttu. Rakip, bulduğu pozisyonlarda da 'Büyüyen kaleci Mustafa Burak'a takıldı '
İkinci yarıda, hamlelerini yapan Gaziantep FK, ön alanda istekli bir Sorescu'nun, rakibin hatasını değerlendirmesiyle başlayan atakta, Okereke ile golü buldu. 3 puanın önemini bilen Selçuk Hoca; Ogün ve Furkan ile orta saha dinamizmini arttırdı, Kenan Kodro'yu da oyuna alarak 3.bölgede top tutmayı planladı. Kayseri, hiç mi pozisyon bulamadı, elbette buldu. Ama kalede, her geçen dakika büyüyen bir Mustafa Burak vardı.
Artısıyla eksisiyle alınan bu büyük galibiyete, eksileri beliterek gölge düşürmenin bir manası yok. Bu yıl, yönetim ve teknik ekip 'şapkadan tavşan çıkmayı başardı. Scout ekibini ya da oyuncu tercihlerindeki karar vericileri kutluyorum. Zira, çok önemli bir kadro mühendisliği çalışması yapmışlar. Semih alındığında bir stopere daha ne gerek var diyenler, yanıldıklarını görüyorlar. Şimdi yeni hedefler koymak, puan cetvelinde yukarılara tutunmak lazım. Çünkü, bu takımın kodlarında bu kapasitesinin olduğu çok aşikar.