Hak Ettiğini Bulamayan Meslek
Erol Çember
Sizlere bugün bir meslekten bahsetmek istiyorum. Otuz sene önce meslek yasası çıkmış olmasına rağmen yıllardır aynı sorunlarla boğuşmak zorunda olan bir meslekten.Bu mesleğin adı SMMM ve YMM. Bilmeyenler için açılımını da yazayım; Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (SMMM) ve Yeminli Mali Müşavir (YMM).Eli her kalem tutan ve birazda hesaptan anlayan herkesin ben muhasebecilik yapmak istiyorum deyip, bir muhasebe ofisi açabilmesinin üzerinden koca otuz sene geçti. O günden bu güne meslekle ilgili olumlu birçok gelişme oldu. Ancak gelinen nokta maalesef hala yeterli değil.Peki günümüzde kimler nasıl SMMM olabilmekte. Meslekle ilgili 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca SMMM olabilmek için;Üniversitelerin ilgili branşla eğitim veren fakülte veya yüksekokullardan en az lisans seviyesinde mezun olmak gerekiyor.Okuldan mezun olmanın yeterli olacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Önce bir sınava girip, SMMM stajı yapmaya hak kazanmanız gerekir. Ardından 3 yıl staj yapmak ve 3 yılın sonunda da SMMM yeterlik sınavında da başarılı olur iseniz, SMMM ruhsatı almaya hak kazanıyorsunuz.YMM olmak istiyor iseniz hala kat etmeniz gereken yol var demektir. Yine aynı yasaya göre;En az 10 yıl SMMM’lik yaptıktan sonra, zorluk derecesi epey yüksek olan YMM sınavında başarılı olmak gerekiyor.Bunları anlatma sebebim otuz senede mesleğin geldiği noktayı kısaca özetlemekti. Mali müşavirlik; mesleğinde uzman ve kalifiye insanların yer aldığı bir meslek haline gelmiş olmasına rağmen, ne hizmet verdiği vergi mükellefleri tarafından ne de vergi idaresi tarafından yeterli itibarı gördüğünü söylemek mümkün değil.Yıllardır çeşitli platformlarda dile getirilen meslek sorunlarına bir göz atalım isterseniz. O zaman ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.- Meslek mensupları arasında yaşanan haksız rekabet,- Verilen muhasebe hizmeti ücretinin tahsilinde ki zorluklar,- Yoğun iş yükü nedeniyle özel hayata zaman ayıramama,- Alınan ücretin verilen emeğin karşılığı olmaması,- Sorumluluğun yetkiden fazla olması,- Sık sık değişen mevzuatla meslek mensuplarına yüklenen ek görevler.Bu liste daha uzayıp gidebilir ama yıllardır bu sayılan sorunlara somut çözüm önerileri de getirilemedi maalesef.Etkili bir görev yapan meslek mensuplarının, neredeyse son yıllarda her yıl yenilenen, vergi afları ve matrah artırımlarıyla mükelleflerin inceleme ve cezalı tarhiyat ile karşılaşma olasılığı ortadan kalktığından, düzenli defter ve belge tutma da, muhasebecilik ve mali müşavirlik de, YMM’lerin verdiği tam tasdik hizmeti de gün geçtikçe değerini yitirmektedir.Verilen hizmetin ve meslek mensubunun gün geçtikçe değerini yitirmesi, çalışma şartlarını daha da zorlaştırmaktadır.Oysa kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmenin en önemli yollarından biride meslek mensuplarından etkin bir şekilde yararlanmaktır. TÜRMOB çatısı altında yaklaşık 114 bin meslek mensubunun olduğu düşünülürse, vergi inceleme oranının %2’nin altında kaldığı günümüzde, meslek mensuplarının etkin kullanılması kayıt dışının azaltılmasını sağlayarak vergi gelirlerinin artışına katkı yapacaktır.Bayram, tatil, hastalık, ölüm gibi gerekçeler bile meslek mensubunun görevini yerine getirmesine mani olamazken, meslek ve iş standartlarının bir türlü sağlanamamış olması da meslek mensupları için ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.Yapılan vergi incelemelerinde, incelemeyi yapan vergi müfettişleri, kayba uğrayan vergiden meslek mensubunu da sorumlu tutabilmektedir. Yakın zamanda basına yansıyan olaydan da hatırlayacağınız üzere naylon fatura kullanmaktan dolayı hâkim karşısına çıkan ünlü bir sanatçımızda meslek mensubunu suçlamıştı.Mükellef ve vergi idaresi arasında köprü görevi gören meslek mensupları her iki tarafı da memnun edememekte aslında bu olaylardan en büyük memnuniyetsizliği meslek mensubunun kendisi yaşamaktadır.Geçtiğimiz günlerde yayımlanan Mal ve Hizmetlerde Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Karar ile bazı avukatlık faaliyetlerindeki KDV oranlarında değişikliğe gidildi.Serbest meslek faaliyetlerinde yüzde 18 olarak uygulanan KDV oranı ilgili Karar uyarınca, sadece bazı avukatlık hizmetlerine yönelik olarak yüzde 8 oranına indirildi.KDV’nin indirilmesi, belge düzeninin oturması ve kayıt dışının önlenmesinde önemli bir araç ve son derece olumlu bir gelişmedir.Eğitim ve sağlık sektöründe daha önce KDV ile ilgili düzenleme yapılmış ve KDV indirimleri olumlu karşılanmıştı.Ancak serbest meslek gelirleri üzerindeki vergi yükü sadece avukatların değil tüm serbest meslek erbabının sorunudur. Yüksek KDV oranı sorunu konusunda, tüm serbest meslek erbaplarına aynı imkân sağlanmalıdır. Dolayısıyla bir düzenleme yapılacaksa bu düzenlemenin tüm serbest meslek faaliyetlerine yönelik olması vergide eşitlik ilkesine da uygun olacaktır.Devletin vergi gelirlerinin toplanmasında, her alandaki elektronik dönüşümün sağlanmasında ve mali politikaların tabana yayılmasında en önemli ve en ağır görevleri yerine getiren mali müşavirler, her yeni uygulamada ortaya çıkan ilave görevlerde ilk akla gelen olmakta, ne hikmetse vergi indirimi söz konusu olduğunda ise hiç akla gelmemektedir.Beklentim ve temennim; serbest meslek mensupları arasında ayrımcılığa yol açan bu uygulamanın en kısa süre de giderileceği yönündedir.
Yorumlar