Gaziantepte galiba bu Ramazan ayı kadar iftar sofraları zenginliği yaşanmamıştır. İftar sofraları elbette kutsal ve değerlidir.. Ama amacına uygun yapıldığı takdirde.. Geçmişte Belediyelerin iftar çadırları vardı, genellikle yardıma muhtaçların hayır dualarını alırlardı. Evlere paketler gönderilir, bunlar sessizce gizlenerek yapılırdı..
Şunu özellikle belirtmek gerekir, iftar buluşmaları bazen fakir ve yardıma muhtaçların dışında, dostlar ve yakın arkadaş grupları ve aileler içinde yapılabilir.. Bizlerde arkadaşlarımızla buluşuyor iftar yapıyoruz.. Mesela büyük firmalar çalışanlarına iftar verebilir, bunlar çok olağandır.. Siyasi partiler de buluşmalarını iftara göre ayarlayabilir..Yeterki ölçü kaçırılmasın.. Zaten dinimizde aşırı israfa kaçmanın faydası olmadığı belirtilmektedir.
Ne varki, şu anda Gaziantepte görünen manzara, iftar konusunda sınırın aşıldığıdır. Hele vilayetin bir futbol sahasında düzenlediği iftar yemeği var ki, birçok tartışmayı beraberinde getirmiştir. Yaklaşık 3.500 kişiye verilen iftara çağrılan profillere bakıldığında, onların zaten her gece bir iftar masasında olduğu herkesçe malumdur. Keşke Sayın Valimiz bunun yerine her mahalleden tespit edeceği fakir aileler için iftar düzenlese ve semtlere göre ayrılan masaları gezerek onları mutlu etseydi demek zorundayım. Hiç değilse her akşam iftarlara gitmekten yorgun düşenlerin bu iftarı mecburi gidiş olarak görmelerinin önüne geçebilirdi..

FATMA ŞAHİN DÖNEMİNİN İSRAFI

Bir şey daha var yazmam gereken.. Özellikle Belediyelerimiz ve başta Büyükşehir için.. Sanırım hiçbir dönemde bu kadar israf yapılmamıştı.. Her yönüyle söylüyorum bunları.. Zaten Gaziantepteki Bilbordcular herhalde 10 yıllık kazançlarını Fatma Şahin dönemi başladıktan itibaren 1 yılda elde etmişlerdir.. Hangisini anlatsam bu sayfalara sığmaz inanın.. Kitap yazılsa yeridir, Sayın Fatma Şahin göreve geldikten sonra yapılan değişimlerin, bilbord reklamlarının, her hafta değişen tramvay giydirmelerinin, yepyeni kaldırımların sökülmesinin, fuzuli yere yapılan değişimlere harcanan milyonların hikayesinin anlatılacağı.. Daha Büyükşehir Belediyesporun 1 senede yaklaşık 40a yakın futbolcu transfer ederek milyonlarca lira harcamasına değinmiyorum bile..

AK PARTİDEN UYARI GELEBİLİR

Elbette hizmet gerekli.. Elbette projeler üretmek lazım.. Ama Allahaşkına en basitinden şu Gazi Muhtarpaşa bulvarının değiştirilmesine ne gerek vardı? Sonra vatandaş ve sürücüler yararına ne değişti burada.. Aynı hamam aynı tas.. Değişen sadece yol güzergahlarındaki ışıklı reklamlar..Şimdi bunu okuyunca belli ki yine kızacak Fatma hanım ama, bunları ben söylemiyorum sokaktaki vatandaş söylüyor.. Etrafını çeviren duvarı bir yıkabilse, halkın arasına bir girebilse görecek herşeyi.. Zaten onun için değil mi, seçimde AK Partinin 14 puan birden düşmesinin nedeni.. Niye söylüyorum bunu, çünkü Sayın Fatma Şahin halkın belediye başkanı olamadı bu güne kadar. Sadece partisinin belediye başkanlığını yaptı. Üstelik onu bile başaramadı çünkü şu anda AK Partinin içi kaynıyor.. Birgün birisi çıkacak Fatma hanım sen belediye başkanlığını yap, parti işlerine bu kadar dalma diyecek mutlaka.. Kimbilir belki de denilmiştir de biz duymadık.. Keşke söylebilse birileri bunları..Çünkü böylece söylemek bana düşmezdi..

ŞEHTKAMİL VE ŞAHİNBEYDE NELER OLUYOR NELER ?

Bir şey daha var elbette.. Söylemek ve yazmak yine bana nasip oldu. Aslında bu yazacaklarımı partiden çok kimse biliyor.. Sayın Fatma Şahin ile ilçe belediyeleri ve teşkilatları arasındaki gizli çekişmenin boyutu her geçen gün büyüyor. Şimdi bunu ben yazdım ya, hemen çıkıp yalanlayabilirler.. Biz bir bütünüz, ele ele verdik, dayanışma içindeyiz, bizi karıştırmak istiyorlar diyebilirler..
Önemli değil, doğru olmasa yazmam bilirsiniz beni.. Seçim sonrası 14 puan düşen partinin Bakan Belediye başkanı olarak merkezde krediyi azaltan Sayın Şahin, bunun sebeplerini araştırıyor. Özellikle Şehitkamil belediyesi ile limoni olan ilişkilerin uzantısı olarak, hem danışman hem ilçe başkanı noktasından hareketle değişim adımları atıyor.. Muhtarlarla ilişkileri kurma açısından yetki verip danışman yaptığı Memik Terlemeze bozuk çalıyor.. Bunun için de Mehmet Ali Çiftçi ile temasını arttırıyor..İftar sofraları kuruluyor sık sık..Ama enteresandır örneğin Kızıklılar Derneğinin Hamurkesen köyündeki muhtarların da katılması için çağrıda bulunduğu iftarda umduğu kalabalığı bulamıyor. Çünkü aynı gece Şehitkamil Belediyesi de muhtarlara iftar yemeği veriyor. Rastlantı ise eğer, bunda kötü niyet aranmasın.. Ama bu kadar mı olur, onu sorgulamak gerekir diye düşünüyorum..Birşey daha, AKP Şehitkamil ilçe başkanı Halil Uğuru da saf dışı bıraktırmanın yöntemleri aranıyor.. Ancak Şamil Tayyar faktörü, manevra alanını daraltıyor.. Detay çok fazla, maalesef yer kısa..
Şahinbey için de benzer şey söyleyebiliriz aslında.. Danışman Ünal Usluda muhtarlar konusunda bekleneni veremeyince, Sayın Fatma Şahin, eski ilçe başkanı Fehmi Şahine dönüyor.. Görüşme başlatıyor.. Ama sanırım zamanında haksız yere çok hırpalanan Fehmi Şahin bu işe balıklama atlamıyor.. Tabii ilerleyen haftalarda ortaya çıkar tüm bu gelişmelerin sonuçları..

REKLAM VE BİLBORD İSRAFINA DUR DENİLEBİLİR

Demem odur ki, AK Partide çok yakında ciddi iç değişimler olabilir.. Teşkilatta yönetim bazlı yetkiler azaltılabilir. Ama en önemlisi Fatma Şahinin koptuğu kent halkına tamamen endekslenmesi, şehrin sorunlarına daha kolaycı çözüm bulması ve Gaziantepte yaşayan vatandaşın yüzde yüzünün dert yanıp şikayet ettiği bu reklam işlerinde frene basması istenebilir.. Bunun en rahatsız edici noktasının da seçim öncesi bilbordlarda AK Partili milletvekili adaylarının tanıtımlarından çok, Fatma Şahinin reklamlarının olduğu genel merkeze ulaştırılmış durumda olduğunu söylemeliyim..

CHPDE DEĞİŞİM RADİKAL OLMALI

Yıllardır bu CHPnin yapısı gereği teşkilat yapılarının mutlaka değişmesi gerektiğini söyler dururum. Yen isimler, yeni yüzler olmalı derim.. Ama kim gelirse gelsin, bu yapı değişmiyor. Zaten değişseydi eğer, parti genel merkezi burada ön seçim yapmak zorunda kalırdı. Onlar da görüyor ki Gaziantepte üye ve delege yapısı farklı profillerden oluşuyor.. Farklı niyet taşıyanların çokluğu hepsini ihtiyatlı davranmaya zorluyor.. Son sandık başı olayı işin bitiş noktasıydı bence.. Sait Köse 29 sandığın başındaki CHPnin görevli başkanlarının bile CHPye oy vermediğini söylemesi, bu partide artık radikal kararların alınmasının kaçınılmaz olduğunu gösterdi.. Ama bütün mesele işte burada yatıyor.. Bu yapılabilir mi ? Bekleyip görmekte fayda var..

DEVLET BAHÇELİ BENİ ŞAŞIRTMADI

Elbette kendine göre haklı gerekçesi var.. Elbette bu partinin bir çizgisi var.. Ama iş ülke menfaatlerine döndüğünde, o zaman özveri gerekiyor. Türk halkı 7 Haziranda üçünüz birlikte olun, bırakın kavgayı, çatışmayı, hükümet oluşturun dedi. Çok iyi bir fırsattı ama daha önce de yazdığım gibi Sayın Devlet Bahçeli kendi kişisel gerekçelerini bahane ederek bu fırsatı elinin tersiyle itiverdi.

AK PARTİ + HDP İLİŞKİSİ VE CELAL DOĞAN

Şimdi herkesin ortak kanaati AK Parti ile MHP, veya olmazsa CHP koalisyonu şeklinde.. Ben ise bir bakarsınız Recep Tayyip Erdoğanın herkesi ters köşeye yatırıp AK Partinin 276 için HDPden destek alacağı kanaatini taşıyorum. Bunu şimdi söylemiyorum günlerdir dost sohbetlerinde dile getiriyorum..Ki Celal Doğan ile görüşme sanki beni doğrular nitelikte.. Haa unutmadan söyleyeyim, Celal Doğan, böyle büyük işlerde tek başına adım atmaz.. İyi tanıdığım için söylüyorum bunu..En iyisi bekleyip görelim derim. Ama Sayın Devlet Bahçelinin böyle bir oluşumda Kasımdaki muhtemel erken seçimde alacağı oyun barajı geçip geçmeyeceği tartışmasının şimdiden yapılmasında fayda görüyorum..

Hepinize iyi haftalar