MAKİNANIN DİŞLİLERİ
Geçen sezon bu haftalarda ilk 4 hesabı yapıyorduk..Bu sezon ise alttaki ilk 4'ten kurtulmanın mücadelesini veriyoruz..
Aradan geçen süre içinde 3'ncü teknik adam var takımın başında.. Futbolcuya ne diyeceksin, taraftara ne söyleyeceksin..
Neyseki sonuncusu işi bilen birisi..
Üstelik, harbi, dobra ve gördüğünü söyleyecek kadar özgür..
Futbolcusu da bunu zaman içinde görünce, haliyle kendine çekidüzen veriyor.. Saha içi ve dışı tüm adımlarını dikkatli atıyor.. Oyun anlayışını değiştiriyor. Sistem konusunda bilgilendiriliyor, taktik yönündeki değişimleri rahatlıkla uygulayabilecek ortam buluyor..Böylece sahaya çıkarken kendine olan güvenini oyununa yansıtıyor..
Ekip olarak hepside aynı düşünceye sahip olmaya başlayınca, takımdaşlık ruhunu yakalıyor..Yardımlaşma ön plana çıkarılıyor..
KAYBOLAN RUH GERİ GELDİ
İşte dün İstanbul Büyükşehir karşısında kaybolmaya yüz tutmuş o RUHUN geri geldiğini gördük..
Rakip kim olursa olsun, nasıl oynarsa oynasın, sahaya inançla çıkan bir Gaziantepspor'un varlığı karşısında hiçbirşey yapamazdı..
Nitekim öyle de oldu.. Karce'den başlayıp, ileri uctaki Muhammed'e kadar herkes makinanın tıkır tıkır işleyen dişlileri gibiydi..
O dişlilerden birisini çıkardığınızda, yerine konunanlar hiç sırıtmadı, makina aynı düzende çalışmasını sürdürdü..
Bu işin sırrı nedir demenize gerek yok heralde..
Ama ben yine de söylemeliyim ve hakkını vermeliyim..
Bu işin sırrı HİKMET KARAMAN'da arkadaşlar..
Not: Umarım kimse gevşemez..
PAYLAŞMA-DAYANIŞMA
Öncelikle belirtmeyi gerek duydum..İstanbul'da 'Eğitime bir Tuğla'da sen koy' kampanyası çerçevesinde Valilik ve M.Eğitim Müdürlüğünce düzenlenen organizasyona, bu işte emeği geçenlerin hatta öncülük edenlerin çağrılmayışını ciddi bir eksiklik olarak nitelendiriyorum.. Hatırlayın Gaziantep'teki toplantıyı..Platformda kimlerin mücadele verdiğini.. Mehmet Aslan başta olmak üzere diğer isimleri..Fazla ayrıntıya girmek istemiyorum..Sadece PAYLAŞMA konusuna dikkat çekiyor ve bu sayede birliktelik sağlanabilir demeyi kendime görev sayıyorum..
BELEDİYELERDEN HEM MEMNUNUZ HEM ŞİKAYETÇİ
Şehrimizde asla inkar edemeyeceğimiz, özellikle belediyecilik konusunda ciddi hizmetler gerçekleşiyor.. Önderliğini Büyükşehir'in yaptığı bu çalışmalarda Şehitkamil ve Şahinbey'in yeni projeleri hayata geçirmelerinin yanısıra, yaptıkları hizmetlerin hiçbirisini görmemezlikten gelemeyiz..
Bunda şehrin vizyonunu değiştirecek noktaya getiren, hele turizm ve kültür konularında Gaziantep adının ön planda olmasını sağlayan Sayın Asım Güzelbey'in, şehircilik ve sosyalleşme adına kentimize yapmış olduğu hizmetlerin rolü çok büyüktür..
Şehitkamil ilçesinde Rıdvan Fadıloğlu, tarih, kültür sanat, çevre ve sportif yöndeki hizmetleriyle takdir topluyor. Şahinbey'de Mehmet Tahmazoğlu'da toplu konutlardaki artılarıyla, sosyal, kültürel ve spor alanlarındaki projeleriyle ön plana çıkıyor.. Görülen o ki, Büyükşehir ve iki ilçe belediyemizin ciddi manada iyi işler yaptığı inkar edilemez bir gerçek olarak karşımızda duruyor..
AMA VATANDAŞ OLARAK ŞİKAYETÇİYİZ
Şimdi gelelim madalyonun öbür yüzüne.. Bu kadar güzel hizmetlere ve tek tek hayata geçirilen projelere karşın, bu kent halkının bireyleri olarak günlük yaşamamızdaki olumsuzluk nedeniyle belediyelerden şikayetçiyiz..Çünkü yapılan hizmetlerden çok, hergün yaşadığımız gerçekler bizi böyle düşünmeye sevkediyor..
Örneğin toplu taşımada ve trafikte bir türlü giderilemeyen sorunlar.. Örneğin çevre temizliği.. Örneğin cadde ve sokaklarımızın bizleri çileden çıkartacak kadar bozuk olması..Örneğin gürültü kirliliği... Örneğin toplu taşımacılıkta vatandaşı şoförlerin keyfi davranışlarına mahkum eden anlayış..
Sayacak daha çok şeyler var elbette.. Ama bu şehirde birinci planda vatandaşın karşı karşıya kaldığı, günlük yaşadığı ve adeta isyan noktasına geldiği bu sorunlar konusunda, maalesef belediyelerimiz çözüm üretmiyorlar..Öncelikleri daha farklı projelere oluyor.. Haliyle vatandaşın yaşadığı birinci derecedeki bu sorunların çözümüne yönelik üretkinlikte resmen sınıfta kalıyorlar..
Benim gözlemlediğim şu ki; Belediye başkanları bu konuda çözüm üretebilecek ekipman konusunu ciddiye almıyorlar.. Belediyelerin mevcut birimlerinin bu konuyu çözdüğüne inanıyorlar. Çözülemeyen sorunları ise yine onlardan aldıkları bilgiler doğrultusunda değerlendiriyorlar..
...Ve böylece vatandaşın yaşadığı gerçek sorunlar, başkanların gözünde sıradanlaşıyor.. Basite indirgeniyor.. Haliyle çözüm konusunda herşey kendi haline bırakılıyor.. İşte bu aşamada vatandaş olarak, belediyelerin yaptıkları tüm güzellikleri unutuyor ve tepkimizi gösteriyoruz.. Burada her üç belediye başkanımıza da sesleniyorum: Siz ne yaparsanız yapın, eğer vatandaşın günlük sorunlarına çözüm üretmezseniz, yaptığınız o kadar güzel hizmetin ve eserlerin esamesi okunmaz !..
TRAFİK LAMBALARI ULAŞIMIN
KİLİTLENMESİNİN BİRİNCİ SEBEBİ
Biliyorsunuz kent merkezinde trafiğin sıkışık olduğu, saysanız 10'u geçmeyecek bölgeler ve kavşaklar vardır..Bu kavşaklar sabah işe gidiş, akşam eve dönüşte büyük bir trafik yükü ile karşı karşıya kalır..Yıllardır yazıyorum, eğer şu anda tekrar gündeme getiriyor isem, demek ki bu konuda bir adım bile atılmamış demektir.. Avrupa dahil Türkiye'nin birçok kentinde görüyorum, bu tür kavşaklarda özellikle yeşil ışık süreleri Gaziantep'teki gibi 10- 20-30 saniye tutulmaz.. Sabah veya akşam trafik akışı sağlansın diye gidiş yoğunluğuna göre, yeşil ışıklar gerektiğinde 1,5-2 dakika sürer..Böylece 10 saniyede 2-3 araba geçeceğine 1,5-2 dakikada onlarca araç geçer ve trafik şimdiki gibi sıkıntıya uğramaz..
Özellikle Büyükşehir'de Sayın Asım Güzelbey'in dikkatine sunuyorum.. Ne olur şu sinyalizasyon sisteminin başındakilerle bir konuşsun.. Birçok yerde kendisi de trafik sıkıntısından bahsediyor. Şunu net olarak ifade ediyorum, Gaziantep'in kavşaklarındaki trafik sıkışıklığının birinci nedeni trafik lambalarının ilkel yöntemlerle çalıştırılmasıdır.. İkinci nedeni ise kavşaklarda yapılan araç parklarıdır.. Sayın Güzelbey bunu da görmeli ve emniyet ile işbirliğine girerek, şehrin belirli kavşaklarında trafiğin yoğun olacağı saatlerde park etmeyi yasaklatmalıdır..Bunu da çok net ifade ediyorum, eğer istensin özellikle akşam dönüş yoğunluğunda trafiğin şimdiki kadar kilitlenmeyeceğine inanıyorum..
İLÇE BELEDİYELERİMİZ SOKAK
VE CADDELERİ İHMAL EDİYORLAR
Gerek Şahinbey, gereksede Şehitkamil ilçelerindeki sokak ve caddeler gerçekten Gaziantep gibi kente yakışmıyor..Elbette vatandaş olarak anlayış göstermemiz gerekiyor, özellikle kış şartlarından dolayı.. Ama birçok bölgeyi, mahalleyi gidip bizzat kendim gördüğümde, belediyelerimizin ihmallerini net şekilde gözlemliyorum..Her iki ilçemizin de tüm sokak ve ara caddeleri resmen felaket..Tek tek mahalle yazmak istemiyorum çünkü tüm mahallelerin yollarının ele alınacağı yok. O sokaklara girdiğimizde kazılıp da kapanmayan, açılıp da öyle bırakılan, çöken, çamurla asfalt karışık şekilda yaya ve araç sürücülerini zorda bırakan görüntülere bizzat şahit oluyorum..Son olarak gittiğim Şahinbey Beyazlar mahallesinin ise elle tutulur yanı kalmamış..Şehitkamil'de de öyle..Görülen o ki, yıllardır ihmal edilmiş sokak ve caddelerimiz bu yıl ciddi bir bakımdan geçmeli..
TURİZM ÇALIŞMA GRUBUNDAN SES ÇIKMADI
Gaziantep artık Turizmde kabuğunu kırmak zorunda.. Bunun için otelcisinden lokantacısına, küçük işletmelere kadar herkese ayrı görevler düşüyor. Tabii yol gösterecek, yön verecek olanlar bu kentin yöneticileri.. Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde Sayın Vali Erdal Ata'nın başkanlığında yapılan Turizm Kültür konulu Yüksek İstişare toplantısı yapıldı. Burada acilen bir ÇALIŞMA GRUBU oluşturma kararı alındı. Gerek resmi gereksede özel sektörden bazı kişilerin katılımıyla çalışma grubunun turizm ile ilgili yol haritası belirlenecek. Bu konuda acelemiz var, çünkü şehrimizin yerli yabancı turistlerle dolup taşması için ciddi manada bir alt yapı hazırlığı yapmalı..Bunun için de Sayın Vali'nin biran önce çalışma grubunu oluşturmasını bekliyoruz..
HAVAALANINDA YOLCU BEKLEYENLER İÇİN AÇIKLAMA GELDİ
Okur şikayetleri arasında yer alan havaalanında yolcu beklemeye gelenler için bekleme yerinin olmayışı yönündeki uyarıya anında yanıt geldi. Yapılan açıklama şunlar ifade edildi:
Sn.Ökkeş ÖZEKŞİ
27.02.2012 Tarihli Gaziantep27 gazetesinde yayımlanmış olan, köşe yazınızda 'Havaalanında yolcu bekleyenler üvey evlat mı ?' başlıklı yazınızda 'Şehrimize gelen yolcuların karşılayanların terminal dışında bekletilmesine, yazın sıcakta kışın soğukta beklemesine bir çözüm gerekir' ifadesini kullandığınızı müşahade etmiş bulunmaktayız. Havalimanımıza yakınları karşılamak için gelen vatandaşlarımızın Terminal binası dışında tarafımızca bekletilmesi gibi bir uygulama söz konusu değildir. Yolcular gibi her vatandaşımız Havalimanımız terminal binasına girip, oradaki sosyal imkanlardan faydalanıp, içerde bekleyebilir. Terminal binasına girmeden beklemek isteyen yolcu yakınlarına yönelik olarak, İç ve Dış Hatlar gelen yolcu terminallerinin önü cam bölme ile kaplanarak bahsettiğiniz kolaylık sağlanmıştır.
http://www.gaziantep.dhmi.gov.tr/havaalanlari/default.aspx?hv=12 Web adresinden ilgili haberi görebilirsiniz. Konuyla ilgili çalışmalarıda aynı hassasiyetle gazetenizde yayımlayacağınızı düşünüyor iyi çalışmalar diliyoruz. DHMİ Gaziantep Havalimanı Başmüdürlüğü
HEPİNİZE İYİ HAFTALAR