Ahmet Karayiğit'in selamları var

Gaziantep Adliyesini şehrimize kazandıran isimlerin başında gelir..Şehrimizde Başsavcılık yaparken, gazetemizin bu yöndeki çağrısına destek veren, sonra aralarında benimde bulunduğum bir komite oluşturan, uzun ve zahmetli bir yoldan geçerek Gaziantep'in yeni adliyesine kavuşmasında emeği geçen en önemli isimdir.. Eski Adliyenin emektarları olan Ali Torun ve halen görevini sürdüren Hüseyin Deveci'nin en zorlu görevlerini üstlendiği Adliye öncesi tüm çalışmalara nezaret eden, aylarca hazine dahil boş arsa arayan ama en sonunda mevcut yerde karar kılan Sayın Karayiğit'in bu emeğini bir Gaziantepli olarak unutmam imkansızdır.. Her ne kadar Adliye binasının açılışında kendisine bırakın daveti, bir plaket bile çok görülse de, bizlerin gönlünde yer alması bence yüzlerce plaketten daha değerlidir..

Sayın Karayiğit önümüzdeki günlerde şehrimize geleceğini söyledi..Gaziantep'i çok özlediğini, dostlarla hasret gidereceğini anlattı.. Kendisiyle Gaziantep'in durumu hakkında bilgi alışverişinde bulunduk, gelişmeler hakkında değerlendirme yaptık.. Eski günleri yadettik ve şu anda bulunduğu konumuyla gurur duyduğumuzu ifade ettik.. Tabii kendisi de 'Gaziantep'in benim için apayrı bir yeri var'diyerek tüm dostlara ve arkadaşlara selam gönderdi.. Bu arada Kent Konseyinin aktif hale gelmesinden son derece mutlu olduğunu ifade ederdek 'biliyorsun zamanında ben bu yönde çağrı yaparken kimse ciddiye almamıştı. Ama şimdi içerisinde senin de bulunduğun Kent konseyinin çalışmaları ve etkinliği beni çok sevindirdi'dedi. Doğrusu o dönemlerde Başsavcı olarak Sayın Ahmet Karayiğit, Kent Konseylerinin oluşturulması için gerçekten çok mücadele vermişti..Bir Başsavcının sadece adli konularda değil, şehrin sosyal ekonomik ve kültürel yönlerinde de aktif rol oynamasını ben o zamanda Sayın Ahmet Karayiğit'ten öğrenmiştim..

BAŞSAVCI MUSTAFA PEKER VE ADLİ TIP KURUMU

Söz Başsavcılardan açılmışken şimdiki Başsavcı Mustafa Peker'inde yapmış olduğu çalışmalarla Gaziantepli'lerin takdirini kazanmaya başladığını belirtmeliyim..Gerek Adliye içerisinde gerekse çevresinde yapmış olduğu çalışmalarla dikkati çeken

Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Peker, tıpkı Ahmet Karayiğit gibi kendi sınırları içinde kalmamış ve Gaziantep'te Adli Tıp Kurumu'nun kurulması için kolları sıvamış ve bunun gerçekleşmesini sağlamıştır.. Tabii bunda AK Parti Gaziantep Milletvekili Halil Mazıcıoğlu'nun rolünü de unutmamak gerekir..Yıllardır Adana'ya gidip gelmek zorunda kalan vatandaşlarımızın bu sorunun çözüme ulaştırılmasında kimlerin emeği geçmişse onların hepsine teşekkür ederiz.. Elbetteki önceliğimiz bu konuya hemen el atarak çözüme gidilmesi yolunda adım atan Başsavcı Mustafa Peker ve Halil Mazıcıoğlu'dur..

SAYIN VALİ ERDAL ATA'NIN BİLGİSİ VARMIDIR ?

Vilayet bünyesinde İl Dernekler Müdürlüğü var..Başında Tuğba Doğan isimli bir hanımefendi görev yapıyor.. Ben il dışında iken muhabirimiz dernekler müdürlüğüne gidiyor ve Gaziantepspor'un tüzüğünü istiyor..Amacı eskisiyle yenisini karşılaştırmak ve haber yapmak.. Muhabirimizden yazılı başvuru istiyorlar, bunun üzerine 2007/33 sayılı bilgi edinme talebiyle başvuru yapılıyor..

Bakın 3 gün sonra gelen cevaba: 'BAKANLIĞIMIZIN 2007/33 SAYILI BİLGİ EDİNME TALEPLERİ KONULU GENELGESİNE İSTİNADEN TALEP ETTİĞİNİZ BİLGİ OLUMLU CEVAPLANDIRILAMAMAKTADIR..BİLGİLERİNİZİ RİCA EDERİM.. Tuğba Doğan, İl Dernekler Müdürü..

Evet...Verilen cevap bu kadar..Ne ayrıntı, ne gerekçe, hiçbirşey yok.. Hanfendi CEVAPLANDIRILAMAMAKTADIR diyor.. Anlaşılan o ki Tuğba hanım bizim anlayacağımız tabirle 'vermiyorum lan !!!' dermiş gibi bir cevap yazmış..

Ben bu hanfendi ile muhatap olmak istemiyorum..Çünkü mutlaka bir bildiği vardır.. Vatandaşın bilgi edinme hakkı için yaptığı başvuruya böyle bir cevap verme hangi yasada yazılı ise mutlaka öğrenmek isteriz.. Ancak yine de Gaziantep Valisi Sayın Erdal Ata'nın bu konudan bilgisi olup olmadığını öğrenmek istiyoruz..Ayrıca yasada bizim bilmediğimiz birşey var ise, onun da açıklanmasını beklemek yine bir vatandaşlık hakkımızdır...Bekliyoruz..Hemde sabırla..Yoksa her hafta bu sütunlarda isteğimiz devam edecektir..

EMNİYET BU OLAYI KÜÇÜMSEMESİN

Cumartesi günü şehrimizin en önemli alışveriş merkezleri sayılan Gazi Muhtarpaşa'da kan gövdeyi götürdü..Çarşı Grubu ile Ultraslan Grubu cadde ortasında adeta savaş yaptı..Yaralananlar bir yana, kentin en önemli bölgesinde insanlar dehşete tanık oldu.. Genellikle İstanbul'da görmeye alıştığımız bu kavgaların Gaziantep'te gerçekleşmesi düşündürücüdür..Edindiğimiz bilgiler bu olayın arkasının geleceği ve daha da büyüyeceği yönünde..Emniyetin bu olayda sadece görünen kişileri değil, geniş boyutlu ve derinlemesine araştırma yapmasında fayda var.. Gaziantep'te bu tür olaylar şehrin merkezlerine sıçrar, gençler ellerinde palalar, bıçaklar sopalarla dolaşıp karşılıklı savaşa girişirse, ki aynen öyle oldu.. O zaman emniyet yetkililerinin bu konuyu basit bir vaka diye geçiştirmemeleri gerektiğini hatırlatmayı bir görev sayıyorum..

CADDELERDE ÇİVİ TUZAĞI ?

Şehrimizin yolları için artık bozuk kötü veya rezil demeye gerek duymuyorum.. Çünkü hepsi de geçerli.. Ancak son zamanlarda bu rezalet daha eklendi.. O da adına ne diyorlar tam olarak bilmiyorum ama şu yerlere döşenen, akşamları ışık veren, bazıları ise araçların mecburen yavaşlamasına neden olan hatta araçlara oldukça zarar veren o işaretler.. İşte o işaret Yolların ihmal edilmişliğinin en büyük örneği o işaretlerin söküldükten sonra yerlerindeki çivilerin sökülmeyişi.. Ve o çiviler şimdi arabaların yeni düşmanı.. Beni arayan vatandaşların isyan ettiği bu ihmalin hemen giderilmesi gerekiyor..Bunun sorumluluğu Büyükşehir Belediyesinin.. Kim yetkili ise, lütfen hemen harekete geçsin ve yollarda sökülen o işaretlerin çivilerini kaldırsın.. Veya yenileri konulsun..

TRAMVAYLAR KIRMIZI IŞIKTA NİYE DURMAZ

Geçtiğimiz günlerde İstanbul'daydık..Biraz nostalji yapalım dedik ve Taksim'den Beyoğlu'na oradan Tünel'den Galata köprüsüne gittik. Adresimiz Sultanahmet olduğu için Köprüden Tramvaya bindik. Bu tramvay Kabataş'tan başlayıp Bağcılar'a kadar gidiyor..Müthiş bir güzergah ve inanılmaz ilgi görüyor.. Yolda dikkati çeken şey, Tramvay'ın tıpkı araçlar gibi kırmızı ışıklarda durması oldu.. Yeşil yanında yürüyen kırmızı olunca duran Tramvaylar.. Birden aklıma Gaziantep geldi..Bizde tam tersi bir durum mevcut.. Her tramvayın geçişinde kilitlenen kavşaklar, kazaya davetiye çıkartıp panik havası yaratan ışık uygulaması..Oysa tramvay da bir toplu taşım aracı..Niye kırmızı ışıklarda durmaz bunu sorgulamak lazım..Şehrimizde zaten sinyalizasyon sistemi ilkelliği yaşıyoruz.. Bu bölümün başındaki arkadaşlarımıza ne söyleyesek herşeyi masa başında değerlendirdikleri için bir anlam ifade etmiyor maalesef.. Ancak bu demek değil ki, bizler yılgınlığa düşecek ve peşini bırakacağız.. İşte orada yanılıyor olacaklar.. Çünkü Avrupa'da hatta dünyada artık tüm ülkelerce bilinen ve takdir edilen bir Başkan olan Asım Güzelbey'in belediyesinde, ufku geniş, vizyon sahibi ve yeniliklere açık personel ve müdürler olmak zorundadır..Bu arada yeri gelmişken belirteyim, Sayın Güzelbey belediyede görev verdiği herkesin son zamanlarda yaptıklarını şöyle bir takibe alsa iyi olacaktır..

NAZMİ ÖZKOYUNCU'NUN YAPTIKLARINI TAKDİR EDİYORUZ

İşe sıfırdan başlayan bir arkadaşımız..Biraz da kendime benzetiyorum..Çünkü şirketinin kuruluşu ile gazetemizin kuruluşu aynı yıla rastlar..O da, bende sıfırdan başlayanlardanım.. Ama Nazmi benim gibi değil.. O aktif, atak ve zorlayıcı.. Mesleği reklamcılık ve ajans ağırlıklı olunca benim sahamdan çıktı. .Ben sadece gazetecilik yaparak devam etmeyi tercih ettim, o işi genişletti ve bu günlere taşıdı.. Şimdi Gaziantep'i en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyor. Kurtlar sofrasında kendisine bir koltuk kaptı ve bu sayede birçok Gaziantepli firmayı burnundan kıl aldırmayan ulusal ajansların ellerinden kurtarmayı başardı.. Reklam ve tanıtım filmleri çekiyor, televizyonlarda radyolarda Gaziantepli firmaların en iyi şekilde tanıtımını sağlıyor.. Sadece Türkiye'de değil tabii, uluslararası reklamcılık konusunda da önemli hamleler yaptı... Nazmi Özkoyuncu'yu bu köşeye almamın sebebi, nerede olursa olsun Gaziantep'i temsil etmesi..Zaten bizim meselemiz de orada başlıyor..Kim nerede olursa olsun, iyi yönleriyle Gaziantep adını telaffuz ettiriyorsa, o kişi iyi bir Gaziantep hizmetkarıdır..Bu bakış açımız sanatçısıyla, iş adamıyla, eğitimcisi, politikacısı, sporcusu, spor adamı ve gazetecisiyle bir bütünlük sağlar.. Dünyanın neresinde olursa olsun bir kişiden legal olarak olumlu ve güzel yönlü becerisi ve hizmetinden dolayı bu 'GAZİANTEPLİ' diye bahsediliyorsa, o kişi Gaziantep'e çok büyük hizmet yapıyor demektir.. Gerisini söylemek bile istemiyorum..Çünkü Gaziantep'in adını illegal nedenlerle Dünyaya tanıtan kişiler asla bizim düşüncelerimiz arasında yer alamazlar..

Bu düşünce ışığında Nazmi Özkoyuncu kardeşimiz, şimdi yeni bir hamle yapıyor ve cuma günü şehrimizde 'Labirent'te kaybolmayın' başlığıyla bir konferans düzenliyor.. Katılımcılar çok önemli isimler.. Bilgilerini haberlerimizde okuyabilirsiniz.. Bu tür girişimleri kim yapıyorsa, Gazinatep'in adını kim en iyi şekilde hatırlatıyorsa, hepsini kutlar özellikle Nazmi Özkoyuncu'yu bir kez daha takdir ettiğimi ifade etmek isterim..

Hepinize iyi haftalar