Gaziantep'in dışarıya yansıyan görüntülerine darbe niteliğindeki olayların daha ağırlık olması ve gündem teşkil etmesi, bu şehirde gerçekleşen güzelliklere ciddi darbe vuruyor..

Elbette her şehirde olabilen vakalar vardır.. Ama her şehirde birisi elinde bıçağı ile kontrolsüz şekilde hastaneye girip, basit bir nedenden dolayı doktor öldürmüyor.. Yine her şehrin dünyaya yansıyan sportif yönlü profesyonel takımını yönetenler, kulübün paralarını kendi şirketlerinde aktarıp kulübü mağdur etmiyor..

Bu iki olay bile Gaziantep'in ihracat başta olmak üzere, kültür ve turizm kaynaklı ciddi gelişmelerinde geri planda kalmasına yol açıyor.. Hele son olarak Zeugma ve Yesemek'in UNESCO listesine girmesi, başlıbaşına müthiş bir olay.. Asım Güzelbey'in yıllardır verdiği mücadelenin olumlu sonuçlanması Gaziantep için paha biçilmez bir değer konumunda.. Ama dediğimiz gibi, hastanede görevi başında öldürülen bir doktorumuzun haberi Türkiye'nin gündemine oturabiliyor.Hatta dünyada yankı uyandırıyor..

Sadece bu son iki gelişmeden dolayı, dışa yansıma bakımından bir Gaziantepli olarak elbette isyan edesimiz geliyor.. Öyleki, kentte herkes el ele vererek Gaziantep'i en üst noktalara taşıyabilmek, ekonomisiyle, sanayisiyle, turizmi, kültürü, sanatı ve sağlığı ile hamle üstüne hamle yaparak ses vermeye çalışıyor.. Ancak bir densiz çıkıyor, basit bir nedenle eline bıçağı alıp hastanede genç bir doktoru öldürüyor ve şehrimizi kötü bir ünvan ile gündeme taşıyor.. Bir diğeri ise kendisine emanet edilen şehrin gözbebeği markası spor kulübü olan Gaziantepspor'u kendi şirketi gibi yönetiyor.. Arkasına siyasi gücü aldığını dünya aleme ilan ediyor. Bundan cesaretle insanları tehdit ediyor, küfürler savuruyor, kiralık adamlar tutarak saldırı düzenletiyor.. Bunlar yetmiyor, kulübün paralarını şirketine aktarıyor..Türkiye'nin gündemine Gaziantepspor'un başarısı yerine gazete manşetlerine 'Fıstık gibi soymuşlar' yazılmasını sağlıyor..

FATMA ŞAHİN GAZİANTEP'İ İHMAL ETMEMELİ...

Gaziantep'te yaşayanlar olarak elbette bu gelişmelerden çok rahatsız durumdayız.. Ama böyle diyerek boş verip herşeyi kendi haline bırakmamız gerekmiyor.. Sessiz kalmamalı, tepeden başlayarak ciddi biçimde sorunları, sorun olabilecek ne varsa tedbirini alarak hepsini bertaraf etmeliyiz..

Bunun için öncelikli görev, konumu itibarıyla en başta Bakanımız Fatma Şahin'e düşmektedir.. Sayın Şahin ne kadar yoğun olursa olsun, ne kadar koşturursa koştursun, dönüp dolaşacağı, yaşayıp yaşlanacağı hatta bizler gibi toprağa verileceği yer Gaziantep'tir..

Bu nedenle Gaziantep'i kendi haline bırakmamalı.. Kentte olup bitenlere seyirci kalmamalı.. Sadece partisinin içindeki sorunlarla veya yapılan çekişmelerle, yarışlarla ilgilenmemeli..

VATANDAŞIN SESİNE KULAK VERİLİYORMU ?

Sayın Fatma Şahin bir zamanlar bu halkın içinden birisiydi.. Şimdi Bakan oldu, buna Gaziantep'te memnun olmayan yoktur sanırım.. Milletvekili iken kendisinden istenilen ve beklenen başka, şimdi Bakan iken daha başkadır.. Vatandaşlar artık birebir kendisine ulaşamaz.. Yetişemez.. Eskiden haftada bir kesin görüşüp sohbet edip değerlendirme yapan ben bile yetişemediğime göre, gerisini siz düşünün artık.. Kaldı ki tüm görüşmelerimiz Gaziantep içindi.. Şimdi kendisini çok iyi anlıyorum.. Ama bunu vatandaş anlar mı, işte orasını tartışmak gerekir.. Sayın Şahin

bu kentin Bakanı ise eğer, o zaman bu kentte yaşayanların sorunlarına kesinlikle uzak kalmamalı..

Örneğin, Vali ne yapıyor, vatandaşın sorunlarına kulak veriyormu, şehrin sorunları için çaba gösteriyormu, sadece eğitime mi takılıp kalmış.. Kentin diğer önemli meselelerinde hassas mı, sokaktaki vatandaşın şikayetine ne kadar eğiliyor, bürokratlarına ve müdürlerine hakim mi ? Örneğin Belediye başkanları hizmet konularında vatandaşların gerçek isteklerini karşılıyormu.. Yoksa vatandaş çektikleri eziyetle mi kalıyor.. Ulaşımda durumlar nedir, yolların yeterliliği ne durumda, bunları öğrenmeli.. Örneğin Emniyet.. Kentte asayiş konusunda neler olup bitiyor. İnsanlar özellikle kadınlar ve genç kızlar, sokak ve caddelerde rahat gezebiliyormu.. Kentte huzur ne durumda.. İllegal örgütler, hırsızlar, vurguncular, mafyalar, şehirde ne kadar etkili.. Trafikten insanlar memnun mu?

MAALESEF GAZİANTEP'TE HALK CİDDİYE ALINMIYOR

Evet.. Aslında tüm bunları tamamen Sayın Fatma Şahin'e yüklemek haksızlık olur.. Çünkü herkes sorumluluk taşısa, kendi üzerine düşeni yapsa, Fatma Şahin'e gerek bile kalmaz.. Olması gereken de budur zaten.. Ne varki, herşey kör topal, ağır aksak gidiyor..Bunu net olarak ifade ediyorum, çünkü bu köşede her hafta şehrin sorunlarını dile getiriyorum..Bunlar içerisinde Vali de var, Belediye başkanları da var, emniyet müdürlüğü de var..

Ve bunların hiçbirisi kendi meselem değil.. Tüm yazılanlar bu kentte yaşayanlar insanların sorunları.. Günlük yaşanan olumsuzluklar..Biz sadece rehberlik yapıyor ve hepsine adres gösteriyoruz.. Üzülerek söylemeliyim ki, Vilayet dahil olmak üzere, belediyelerimiz ve emniyetin bu sorunlarda vatandaşı yeterince ciddiye aldığını göremiyorum..

BİZ UYARACAK, YOL GÖSTERECEĞİZ

Belki bu yazdıklarım da Sayın Fatma Şahin tarafından değer bulmayacaktır..Belki danışmanları kendisine aktarmayacaktır..Bunların hepsini ihtimal dahilinde tutuyorum, çünkü gelişmeler bunu düşünmemi gerektiriyor..

Ama bunların hiçbirinin bizleri yıldırmayacağını söylemeliyim..Biz yazacağız..Biz duyuracağız.. Biz uyaracağız.. Biz yol gösterecek, biz eleştireceğiz..

Biliyorsunuz, zamanında Gaziantepspor için yaptığımız uyarılar da ciddiye alınmamıştı.. Hemde idari ve teknik olarak.. Ama kulübü yönetenler işi hep kişiselliğe götürmeye kalkışmışlar, bu arada cambaza bak taktiğiyle kulübün paralarını bir güzelce şirketlerine aktarmayı sürdürmüşlerdi.. Daha birde şahsıma iftira atarak, hatta satılık kalem diyecek kadar vicdansızlık yapmışlardı.. Neyseki devletimizin namuslu maliyecileri, namuslu ve dürüst savcıları ve yine görevini layıkı ile yapan emniyetçileri çıktı da, neler olup bittiğini gözler önüne serdiler..

Demem odur ki, Sayın Fatma Şahin başta olmak üzere, Milletvekili dostlarım, değerli Valimiz ve belediye başkanlarımız, bürokratlarımız, odalarımızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın yöneticileri, siyasi partilerimizin hepsi, Gaziantep'in sorunlarını görmezden gelmesin..

SAYIN VALİ ERDAL ATA'NIN BİLGİSİ VARMIDIR ? (2)

Bu yazıyı geçen hafta bu köşede yazmıştım.. Gaziantep Valiliği adı ile gelen açıklama için aşağıda dile getirdiğimiz konu hakkında şu ana kadar tarafımıza bilgi gelmedi.. Biz sabırlıyız.. Açıklama yapılana kadar bu yazımızı devam ettiririz..

Vilayet bünyesinde İl Dernekler Müdürlüğü var..Başında Tuğba Doğan isimli bir hanımefendi görev yapıyor.. Ben il dışında iken muhabirimiz dernekler müdürlüğüne gidiyor ve Gaziantepspor'un tüzüğünü istiyor..Amacı eskisiyle yenisini karşılaştırmak ve haber yapmak.. Muhabirimizden yazılı başvuru istiyorlar, bunun üzerine 2007/33 sayılı bilgi edinme talebiyle başvuru yapılıyor..

Bakın 3 gün sonra gelen cevaba: 'BAKANLIĞIMIZIN 2007/33 SAYILI BİLGİ EDİNME TALEPLERİ KONULU GENELGESİNE İSTİNADEN TALEP ETTİĞİNİZ BİLGİ OLUMLU CEVAPLANDIRILAMAMAKTADIR..BİLGİLERİNİZİ RİCA EDERİM.. Tuğba Doğan, İl Dernekler Müdürü..

Evet...Verilen cevap bu kadar..Ne ayrıntı, ne gerekçe, hiçbirşey yok.. Hanfendi CEVAPLANDIRILAMAMAKTADIR diyor.. Anlaşılan o ki Tuğba hanım bizim anlayacağımız tabirle 'vermiyorum lan !!!' dermiş gibi bir cevap yazmış..

Ben bu hanfendi ile muhatap olmak istemiyorum..Çünkü mutlaka bir bildiği vardır.. Vatandaşın bilgi edinme hakkı için yaptığı başvuruya böyle bir cevap verme hangi yasada yazılı ise mutlaka öğrenmek isteriz.. Ancak yine de Gaziantep Valisi Sayın Erdal Ata'nın bu konudan bilgisi olup olmadığını öğrenmek istiyoruz..Ayrıca yasada bizim bilmediğimiz birşey var ise, onun da açıklanmasını beklemek yine bir vatandaşlık hakkımızdır...Bekliyoruz..Hemde sabırla..Yoksa her hafta bu sütunlarda isteğimiz devam edecektir..



Hepinize iyi haftalar