Medyayı kontrol altına alan AKP iktidarı, az sayıda kalan özgür basın yayın organını kapatmak, muhalif gazetecileri susturmak için elinden geleni ardına koymuyor.
Muhalif haber kanalları Halk TV, Tele 1, KRT, Sözcü Tv peş peşe para cezaları ve yayın durdurma cezalarına çarptırılıyor.
RTÜK yönetimi, yandaş medyadaki yalanları, iftiraları hatta tehdit ve küfürleri bile görmezden gelerek bu suçlara ortak oluyor.
Türkiye Cumhuriyeti düşmanı, gerici bir tv kanalı Akit tv. Terör örgütü IŞİD temsilcisini yayına çıkardı. Soruşturma başlatılmadı. Suçu yanına kâr kalan bu kanal, Abdi İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca’yı ekrana çıkarıp şerefli Türk teğmenlerini katletme planını yayınladı.
Görevdeki Türk askerlerine yönelik “asarım” tehditlerini savuran bu şahsın sözleri suç değil midir? Bu yayınlara RTÜK neden sessiz? Savcılar neyi bekliyor?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Gazeteci Barış Pehlivan, Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker ve sunucu Seda Selek'in gözaltına alındı.
Sözcü TV sunucusu Özlem Gürses, söylemediği sözler nedeniyle ev hapsine mahkûm ediliyor, ayağında elektronik kelepçe ile hâlâ evden yayın yapıyor.
Mehmet Ali Ağca’yı ifadeye çağırmayanlar, cesur gazetecileri televizyon kapısında gözaltına alıyorlar.
Otel yangınında 78 canımızı yitirdiğimiz felaketin ertesi günü 12 yıl önceki Gezi Parkı eylemlerini bahane gösterip oyuncuları ifadeye çağırıyorlar.
Gazetecilik faaliyeti suç kabul edilemez. Ortada bir suç varsa adalet herkese eşit olmalıdır.
İktidarın çırpınışları nafiledir. Bu operasyonlar, sonlarının geldiğini bildikleri için son çırpınışlardan başka bir şey değildir.