Mükelleflerin korkulu rüyası olan, teknik adı “Özel Esaslara Tabi Mükellefler” ama halk arasında “Kod Listesi” ya da “Kara Liste” olarak adlandırılan listede yer alacak mükellefler ile ilgili yeni bir düzenleme yapıldı. Yeni yapılan düzenlemeye geçmeden önce, “Özel Esaslara Tabi Mükellefler” listesine kimler neden girer bu konudan bahsetmek istiyorum. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hayata geçirilen “KDV İadesi Risk Analizi Projesi” ile KDV iade sisteminde büyük değişikliğe gidilmiştir. Buna göre, e-listeler, e-beyanname internet vergi dairesinden Gelir İdaresi veri ambarına aktarılmakta ve iade talebi risk analizine tabi tutularak sonuçlar VEDOP sistemi üzerinden Vergi Dairesine iletilmekte ve KDV iade kontrol raporu alınmaktadır. Bu düzenlemeler Vergi Dairesinin iş gücü kaybını azaltmış, iade işlemlerinin elektronik ortamda yapılması ile hızlı, etkin ve verimli denetim yapılması yoluyla risk analizinde uzmanlaşma sağlanmıştır. Ancak söz konusu düzenleme Vergi Dairelerinin ve Yeminli Mali Müşavirlerin KDV iade ve/veya mahsup işlemlerini sadeleştirmiş olmasına rağmen ticari hayatı olumsuz etkileyen özel esaslar uygulaması ile farklı sorunların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Maalesef bu liste mükelleflere açık değildir. Üstelik bu listeye o kadar çok giren çıkan mükellef oluyor ki, liste hemen her gün bu nedenle güncelleniyor. Hangi mükelleflerin bu listeye dahil olacağı KDV Genel Uygulama Tebliğinde belirtilmiştir. • Başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde sadece sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdikleri vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen raporlarla tespit edilenler, • Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme fiiline iştirak eden mükellefler de dâhil olmak üzere sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme ya da kullanma konusunda haklarında “olumsuz rapor” veya “olumsuz tespit” bulunan mükellefler, • Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme konusunda haklarında “olumsuz rapor” bulunan mükelleflerin raporun ait olduğu dönemdeki ortakları, kanuni temsilcileri, bunların kurdukları veya ortak oldukları mükellefler ile kanuni temsilcisi oldukları mükellefler, • Haklarında beyanname vermeme, defter ve belge ibraz etmeme ve adresinde bulunamama konusunda tespit bulunan mükellefler, • Haklarında KDV yönünden ihtiyati tahakkuk veya ihtiyati haciz uygulanan mükellefler. Özel esaslara girme konusu, bu durumda olan mükellefler kadar bu mükelleflerden mal ya da hizmet alan mükellefleri de olumsuz etkilemektedir. Milyonlarca cirosu olan bir işletme, bir başka işletmeden cirosuna göre çok düşük bir miktarda mal veya hizmet almış ve ödemelerini banka havalesi ya da çekle yapmış olsa, yani basiretli bir tüccarın göstermesi gereken bütün özeni göstermiş olsa bile, mal ve hizmet alınan firmadaki olumsuzluk nedeniyle ya beyanların düzeltilmesi ya da şirket hakkında sahte fatura kullanmaktan dolayı işlem yapılacağına dair bir tebligat alınması maalesef mümkündür. Birçok mükellefin başına da buna benzer olaylar gelmiştir. Özel esaslardan çıkmak için KDV Genel Uygulama Tebliğinde belirtilen şartları yerine getirmek yöntemlerden birisi. Ancak haklı olduğunuza inandığınız bir konuda kat kat teminat göstermek ya da yıllarca beklemek ticari itibarınızı ciddi anlamda olumsuz etkileyecektir. İşte yeni düzenleme tam da bu noktada devreye girmektedir. Geçtiğimiz günlerde KDV Genel Uygulama Tebliğinde yapılan bir değişiklik ile; Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılmasına yönelik olumsuz tespit bulunan dönemi kapsayan takvim yılında süresinde düzenlenmiş tam tasdik sözleşmesi bulunan mükelleflerin, yanıltıcı olduğu tespit edilen belgelerde yer alan alım tutarının, aynı dönemdeki toplam alımlarının %5’ini geçmemesi halinde, bu mükellefler muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma tespiti gerekçesiyle özel esaslar kapsamına alınmazlar. Ancak bu durumun Vergi Usul Kanununda yer alan kaçakçılık fiili nedeniyle verginin ziyaa uğratılmış olması durumundaki ön tespitler için yapılacak izaha davet ve buna bağlı olarak uygulanacak özel esaslar uygulamasına etkisi yoktur. Yeni düzenleme uyarınca, mükelleflerin özel esaslara alınmaması için; • İlgili dönemde süresinde süresinde düzenlenmiş tam tasdik sözleşmesi bulunması, • Haklarında sadece sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılmasına yönelik olumsuz tespit bulunması, • Aynı dönemdeki toplam alımlarının %5’ini geçmemesi. gerekmektedir. Haklarında Sahte Belge Kullanma Tespiti Bulunanlar, Sahte belge kullanma tespiti, sahte belgelerde yer alan KDV’nin indirim konusu yapıldığının tespit edilmesidir. Sahte belge kullanma tespitinin varlığından söz edilebilmesi için, sahte olduğu tespit edilen belgede yer alan KDV tutarının indirim konusu yapılmış olması gerekir. Haklarında Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Kullanma Tespiti Bulunanlar, Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma tespiti, bir mükellefin muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullandığının diğer kişi, işletme veya kurumlar hakkında yapılmakta olan araştırma ve incelemeler sırasında yahut yetkili makamların yazıyla bildirmesi üzerine vergi dairesinin bilgisine girmesidir. Bu kapsamda öncelikle belgenin muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğunun, sonrasında ise mükellefin bu belgede yer alan KDV’yi indirim konusu yaptığının net olarak tespit edilmesi gerekir. Bu düzenleme sadece sahte belge ile muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılmasına yönelik olumsuz tespit bulunan mükelleflere yönelik getirilen bir kolaylıktır. Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılmasına yönelik rapor bulunan mükellefler bu düzenleme kapsamı dışında tutulmuşlardır. Yapılan düzenleme tam tasdik sözleşmesi bulunan mükellefleri kısmen rahatlatacak olup ancak yeterli değildir. Vergi incelemesinde etkinliğin artırılabilmesi için tam tasdik sözleşmesi bulunan mükelleflere daha fazla ayrıcalık tanınması gerekmektedir. Tüm okuyucularıma sağlıklı günler dilerim.